20.Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar – Ahu Antmen

?20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar?ın en can alıcı noktası, yazarın Kübizm, Gerçeküstücülük, Soyut Dışavurumculuk, Pop Sanat, Minimalizm, Yoksul Sanat, Feminist Sanat gibi daha birçok oluşumu sosyolojik ve bilimsel gelişmeler doğrultusunda tarihsel bir temele oturturken, sanatçıların bizzat kendi metinleri bağlamında da paranteze alıp açımlıyor olması.
Eleştirmen, sanat tarihçisi ve çevirmen Ahu Antmen?in 20.Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar adlı araştırma kitabı gerek akademik, gerek sanatsever kitle ve gerekse sanatçılar açısından çoktandır beklediğimiz bir başucu kaynağı olarak nihayet yayımlandı. Güzel sanatlar akademisinde görev yapan sanatçı hocalar Batı sanatına yönelik yüksek lisans ve doktora tezlerinde, öğrencilerin kullana kullana düzleştirdiği bilgi gevezeliğine sıkça tanık olmuşlardır. Tezlerde, ödevlerde ve araştırma konularında nedense başka kaynak yokmuş gibi Erich Gombrich?in Sanatın Öyküsü ve Norbert Lynton?ın Modern Sanatın Öyküsü adlı kitaplarından bolca alıntılar, göndermeler, görsel örnekler ve aynı bilgiler bir tezden diğerine dolaşır durur. Araştırmalar güncel bir açılım geliştiremezler bu yüzden. Elbette bu kitaplar birer mihenk taşıdır ancak belli ki yabancı kaynaklara ulaşma sıkıntısı ve çeviri sorunu öğrencilerin daha çok Türkçede sınırlı sayıda kaynakçaya bağımlı kalmasına yol açıyor ve asıl referans kitaplarına ulaşmalarını; onlardan yararlanmalarını engelliyor. Antmen?in kitabının önsözünde de belirttiği gibi ?Türkiye?de sanat öğrencilerine Batı sanatı temeline dayanan bir eğitim veriliyor, sanatla ilgilenen herkesin -hele günümüz sanatını anlamlandırma beklentisi içindeyse- 20.yüzyıl Batı sanatının temel gelişmelerini bilmesi gerekiyor. Kısacası, bütünlüklü ve güncel boyutu olan modern-postmodern sanat tarihi-tarihleri okumak isteyenler, eğer dil bilmiyorlarsa, bu olanaktan büyük ölçüde yoksun kalıyor.? Haliyle, yeni kaynaklara, alanında en yeni bilgileri ve gelişmeleri içeren güncel yayınlara başvurmak zahmetli bir iş olarak algılanıyor. Sonuçta eldeki Türkçe kaynaklar ne kadarına el veriyorsa araştırma o kadarla kalıyor.
Son yıllarda bu yönde ciddi çalışmalar olmadı değil. Özellikle çağdaş sanat bağlamında Ali Artun editörlüğündeki İletişim Yayınları?nın başlattığı Sanat/Hayat dizisi, Nancy Atakan?ın yeni ve genişletilmiş olarak güncel Türk sanatına yönelik gelişmeleri ve yorumları da içeren haliyle Arayışlar?ı, Ali Akay?ın kitapları, Enis Batur?un modernizm üzerine temel metinler seçkisini içeren Modernizmin Serüveni, Mehmet Yılmaz?ın Modermizmden Postmodernizme Sanat?ı, Hasan Bülent Kahraman?ın Sanatsal Gerçeklikler, Olgular ve Öteleri ve Rıfat Şahiner?in Postmodern Kırılmalar adlı kitapları Batı modernizmini anlamamız köklü olarak kavrayabilmemiz açısından temel referans kitaplar olarak ilk elde edinmemiz gereken diğer önemli örnekler.
Ahu Antmen çağdaş sanat bağlamında bilgi dağarcığımızı zenginleştirecek yepyeni bir kitapla bu referans dizisine farklı bir açıdan katkıda bulunuyor. 20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar?ın en can alıcı noktası, yazarın Kübizm, Gerçeküstücülük, Soyut Dışavurumculuk, Pop Sanat, Fluxus, Minimalizm, Yoksul Sanat, Feminist Sanat, Kavramsal Sanat, Arazi Sanatı Performans sanatı gibi daha birçok oluşumu sosyolojik ve bilimsel gelişmeler doğrultusunda tarihsel bir temele oturturken, sanatçıların bizzat kendi metinleri bağlamında da paranteze alıp açımlıyor olması. Bu metinleri önemli kılan nokta ise, büyük bir çoğunluğunun henüz Türkçeye kazandırılmamış olmaları. Bu yönüyle Antmen?in çalışmasında kronolojik ve sistematik bir analiz dikkat çekiyor. Özellikle, dağınık bir yapı sergileyen postmodern süreçteki sanatçı insiyatifleri, politik ve toplumsal olgular belli başlıklar altında toplanıp formüle ediliyor ve böylece okuyucu için belli bir güzergah belirleniyor. Örneğin, Postmodern Dönemde Heykeller ve Nesneler bölümünde, Jeff Koons, Haim Steinbach, Anthony Gormley gibi farklı sanatçı kişilikleri belli bir konu başlığı altında toplanıp incelenirken bölüm sonunda Tony Cragg?ın heykelde, malzeme, renk ve nesne ilişkisine yönelik kendi metni veriliyor ve karmaşık bir konu kristalize ediliyor. Benzer biçimde Postmodernizm ve Yeni Kavramsalcılık bölümünde sanatçı Sherrie Levine?nin ağzından ?kendine mal etme? (appropriation) meselesinin ne olduğunu daha iyi kavrıyoruz. Performans bölümünde Jiro Yoshihara?nın 1956 tarihli tarihsel öneme sahip manifestosu, Alan Kaprow?un ?Jackson Pollock?un Mirası? adlı metni, Otto Mühl?un ?Materyalaksiyon? adlı manifestosu bir bölümde birbirine eklemlenen farklı olgular olarak belirginleşiyor ve okuyucunun kafasını aydınlatabilecek ana metinlere dönüşüyorlar.

Sanatçının tanıklığı
Kitap daha başka birçok anahtar özelliğe sahip sanatçı manifestoları ve diyaloglarını içeriyor. Örneğin, performans sanatçıları Marina Abramoviç-Ulay?ın diyalogları, Yoksul Sanat akımından Pina Pascali?nin akımın doğasını özetleyen manifestosu, ya da Minimalist sanatçı Frank Stella?nın açıklamaları. Bu noktada sanatçının tanıklığıyla, Minimalizmin Avrupa ve Amerikan sanatı bağlamında paralel bir okumadan geçiriliyor olması kitabın pek çok ilginç yönlerinden sadece biri. Stella şöyle vurguluyor: ?Avrupa?da geometrik çalışan ressamlar, benim ?ilişkisel resim? olarak adlandırdığım bir anlayışın peşindeler. Onlar için en önemli mesele, bir denge kurabilmektir. Bir köşeye bir şey mi kondu, onu öteki köşede başka bir şeyle hemen dengelemeye çalışırlar. (…) Bizim resmimizde o ilişkisellik yok. Bizde denge meselesi o kadar önemli değil.? Böylece bu tür bilgiler aracılığıyla ele alınan konular ve dönemler ne olursa olsun kanıtları birinci elden dinliyor ve bir problemin çözümüne önce onun mutfağından girişiyoruz. Yinelemek gerekirse bu tür sanatçı metinleri kitabın ritmine farklı bir hız kazandırıp, kuramsal çatısını güçlendiriyor.
Kitabının formatını Herschel B. Chipp?in 1968?de yayımladığı Theories of Modern Art, Charles Harrison, Paul Wood?un 1992 tarihli Art in Theory 1900-1990 ve Kristine Stiles ile Peter Selz?in Theories and Documents of Contemporary Art gibi kitaplara dayandıran Antmen, aynı zamanda Türkçe kullanımında belirgin bir duruluk, anlaşılabilirlik ve akıcılıkla dikkat çekiyor. Bu nokta okumakta belli bir enerjiyi gerektiren bu tür kuramsal kitaplar için önemli. Hem bölümler bağlamında hem de genel olarak yoğun bir kaynakçaya dayanan bu kitapta konular kronolojik bir çizgide ele alınırken ya sanat tarihinde tartışmalarıyla gündem yaratmış bir konunun altı çiziliyor, böylece asıl önemli olan mesele su yüzüne çıkarılıyor ya da Antmen tarihsel tartışmalardan kendi analizleriyle yeni bir olgu çıkarıyor. Böylece başlangıçta de belirttiğimiz ?düz sanat tarihsel bilgiler? yerine, yeni, taze ve birbirleriyle ilişki kuran farklı bilgiler ediniyoruz. Kitabın bir başka dikkat çekici özelliği ise, akımların doğalarına bağlı olarak, ortaya çıktıkları dönemde, Dünya?da, politika, kültür, sanat, bilim, teknoloji alanlarında neler olup bittiğinin de eş zamanlı bir özetinin grafik bir düzen içinde sunuluyor olması. Bir kutu içinde sunulan ve birçok alandan derlenen bu bilgiler akımları paralel bir okumayla daha kökünden kavramamızı sağlıyor. Ahu Antmen?in kitabı akademik entelektüelliğinin yanı sıra yalın ve duru anlatımıyla her kesim için bir başucu kaynağı.
Bu tür metodolojik bir araştırma ve derlemenin, kaynak açısından son derece tartışmalı olan çağdaş Türk sanatı tarihi bağlamında da ele alınması gerekiyor. Zira bu alandaki kaynaklar ya sınırlı bir sanatçı kesimine odaklanmış olmalarıyla eksik, faydasız ve geçici ya da yeterli araştırmadan yoksun ve yorgun. Bağımsız bir bakışla ele alınacak yeni ve daha kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç duyduğumuzu bu vesileyle belirtelim.

FERHAT ÖZGÜR 09/01/2009 Tarihli Radikal Gazetesi Kitap Eki

20. YÜZYIL BATI SANATINDA AKIMLAR
Ahu Antmen
Sel Yayıncılık
2008
333 sayfa

Bir yorum

  1. Zeka ürünü bir kitap olmuş,yazarın emeğine ve Entellektüel birikime hayran olmamak elde değil.
    Yazarıyla tanışmayı isterdim!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir