Palto – Nikolay Vasilyeviç Gogol “Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık” Dostoyevski

‘Palto’, Nikolay Vasilyeviç Gogol’un 1842 yılında yayımlanan uzun hikayesi. Yazar gerçekçi bir üslupla kaleme aldığı bu hikayesinde küçük adam temasını ele alır. Sıradan insanların çektiği sıkıntılar, maruz kaldığı eşitsizlikler ve çektikleri acılar hikayenin başkahramanı Akakiy Akakieviç’in yaşantısıyla tüm çıplaklığı ile gözler önüne serilir. Bu yapıtı dönemin Çarlık Rusyası’nda büyük tepki alır ve Gogol Rus insanını aşağılamakla suçlanır.

Gogol hikayeyi bir toplantıda anlatılan bir olaydan esinlenerek yazmıştır. Anlatılan olay av meraklısı sıradan bir memurun yıllarca para biriktirerek aldığı tüfeğini dereye düşürmesi ve sonrasında girdiği bunalımla ilgilidir. İçine girdiği depresyondan ancak arkadaşlarının ona yeni bir tüfek alması ile kurtulmuştur. Bu yapıt “Gerçekçi Rus Edebiyatı”nın mihenk taşı olarak nitelendirilebilir. Dostoyevski Gogol’a ve eserine ilişkin “Hepimiz onun Palto’sundan çıktık” diyerek eserin önemini dile getirmiştir.
Rusya’da yaşanılan sosyal sınıf baskısının alt sınıf insanların üzerinde bıraktığı etkiyi anlattığı bu hikayede, kahramanımız Akakiy Akakiyeviç’in binbir zorlukla aldığı yeni paltosunun çalınması üzerine bir bakandan yardım istemesi ve bunun üzerine işittiği azar, Akakiyeviç üzerinde çok büyük bir etki yapacaktır. Akakiyeviç’in hastalanıp ölmesine kadar giden bu hikaye aslında bitmemiştir. Akakiy Akakiyeviç’in ölümünden sonra hayalet olarak kasabada görüldüğüne ve geceleri insanların paltolarını aldığına dair çıkan söylentiler en son olarak bakanın paltosunun çalınmasıyla sona erecektir. Akakiy Akakiyeviç biraz da olsa huzura ermiştir.

“Palto konu, teknik, yergi bakımından Gogol’un en önemli öyküsüydü. Öykücü burada Eski Rusya’nın bilgisizliğine, adaletsizliğine karşı duyduğu tiksintiyi bütün gücüyle belirtmektedir. Akakiy Akakiyeviç’in tragedyası, XIX. yüzyılda Rus insanının, bütün küçük insanların tragedyasıdır. Belinski haklı olarak Gogol’a “gündelik yaşamın şairi” demiştir. Ama Gogol, Palto’da yalnızca gündelik yaşamın şairi olarak değil, küçük insanların, küçük yaşamların şairi olarak kendini gösterir.

Gogol’un bir çağdaşı olan P. V. Annenkov, bu öyküdeki ana düşüncenin nasıl doğduğunu anlatır: “Bir gün Gogol’un yanında ava çok meraklı zavallı bir memurun öyküsü anlatıldı. Bu memur, bin bir sıkıntıyla biriktirdiği 200 rubleyle güzel bir av tüfeği almış. Yeni tüfeğiyle ilk ava çıktığı gün bir sandala binmiş. Ama tüfek nasılsa suya düşüvermiş. Memur evine döndüğünde yatağa düşmüş. Büyük bir üzüntü içinde günlerce yatmış. Ancak arkadaşları, aralarında para toplayarak ona yeni bir tüfek aldıkları zaman iyileşip yataktan kalkmış. Bu öyküyü dinleyenlerin hepsi kahkahalarla güldüler. Yalnızca Gogol gülmedi; uzun süre düşünceli kaldı. Palto’nun ilk düşüncesi, işte o gün doğmuştu. Bu öykü 1834’te anlatılmıştı. Gogol bunun üzerinde çok çalıştı, aradan sekiz yıl geçtikten sonra Palto yayımlandı.

1842’de ilk yayımlandığında soylular öyküyü iyi karşılamadılar. O zaman, büyük bir memur olan Kont Strogov şöyle demişti: “Şu Gogol’un ‘Palto’su ne korkunç bir öykü. Bu köprüdeki hayalet, hepimizin paltolarımızı sırtımızdan çıkarır. Bu öyküyü okurken artık durumumu siz düşünün.” Buna karşılık öykü, yenilik isteyenler arasında büyük bir ilgi ve coşku uyandırdı. Rus yazınının asıl özelliklerini oluşturan o küçük insanlara beslenen sevgi, toplumun ürünü olan o boş, saçma adamlara karşı duyulan acıma, ilk kez bu öyküde görülür.
Palto’nun Dostoyevski, Tolstoy ve Çehov üzerinde büyük etkileri olmuştur.”
Öyküyü Türkçeye çeviren Erol Güney, Orhan Veli Kanık ve Oğuz Peltek’in yorumu.

Kolektif Kitap Tanıtım Bülteni
“Önüne ne pahasına olursa olsun ulaşacağı bir hedef koyan insanlar gibi kendini şimdiden daha hayat dolu hissediyor, karakteri güçleniyordu. Yürüyüşünde ve hareketlerinde kararsız ve ikircikli ne varsa gitmiş, gözlerinde yeni bir ateş parlamaya başlamıştı. Hatta en cüretkar hayallerinde bazen paltosuna sansar kürkü bir yaka diktirmeyi bile kurar olmuştu.”

“Küçük adam”ın çektiği sıkıntılar, maruz kaldığı eşitsizlik ve acılar bu uzun öykünün başkahramanı Akakiy Akakiyeviç’in hayatı üzerinden yalın bir gerçekçilikle anlatılıyor. Böylesi bir anlatım, her ne kadar dönemin Çarlık Rusya’sında büyük tepki alsa ve Gogol, Rus insanını aşağılamakla suçlansa da, Rus edebiyatında büyük bir çığır açıyor. Elinizde tuttuğunuz bu muhteşem eseri daha önce yayınlanmış örneklerinden farklı kılansa, otuzdan fazla kitapta imzası olan ödüllü çizer Noemí Villamuza’nın büyüleyici çizimleri.

“Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.”
-Dostoyevski-

“Gogol’un Palto’da sergilediği sanat, paralel doğruların kesişmekle kalmayıp, solucan misali kıvrılabileceklerine, karmakarışık hale gelebileceklerine işaret eder.”
-Vladimir Nabokov, Nikolay Gogol-

Kitabın Künyesi
Palto
Nikolay Vasilyeviç Gogol
Kolektif Kitap / Dünya Edebiyatı Dizisi
Yayına Hazırlayan: Evrim Öncül
Son Okuma: Bilge Ceren Şekerciler
Resimleyen: Noemi Villamuza
Kapak Tasarımı: Deniz Akkol
Çeviri: Elif Ersavcı
İstanbul, Eylül 2012, 1. Basım
72 sayfa

Previous Story

Paskalya’nın Tarihi

Next Story

Ruhi Su mülakatı (BBC Türkçe, 1977)

Latest from Nikolay Vasilyeviç Gogol

Burun – Nikolay Vasilyeviç Gogol

Gogol, Burun’u 1833’te yazmaya başladı. 1835’te ilk biçimini vererek bitirdikten sonra “Moskovski Nablüdatel” dergisine gönderdiyse de derginin yönetmeni, öyküyü bayağı bulduğu için geri verdi.
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ