Ermeni edebiyatını yakın kılan külliyat – Karin Karakaşlı

Dünya kültür tarihi açısından kıymetli bir eser olan Modern Ermeni Edebiyatı, tarihsel ve toplumsal dinamikler arasındaki incelikli dengeleri gözeterek her dönem için ayrıntılı bir çerçeve çiziyor.

Edebiyatı yazarın hayal gücü kadar gayri resmi insanlık tarihi olarak bildim. Hakkı verildiğinde imkânla mümkün anlamlardır her ikisi de edebiyatın. Yazar hayal gücüyle bu dünyaya alternatif bir paralel evren de yaratırken, kimi zaman koca ülkelerin riya ve inkâr üzerine kurulu tarih anlatımını faka da bastırır. O yüzden zaten doğası gereği muhalif olan edebiyat, tekmil düzenin korkulu rüyasıdır.

Karşılaştırmalı edebiyat hayli genç sayılacak bir disiplin. Geleneksel akademik yaklaşım hep belli bir dil ve edebiyatı üzerine yoğunlaştı. Dahası bu dili ve edebiyatı bölümleri, ülkelerarası ilişkilerden modern dünyanın denge ve ihtiyaçlarına varıncaya kadar filolojik bakış açısıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan türlü etkenlerce belirlendi. O kadar ki bu toprakların en köklü dillerinden Ermenice ve Kürtçe yıllar yılı en uzak diller olarak kaldı. Ermeniler söz konusu olduğunda Anadolu?nun kadim bir halkının nasıl kökünün kazındığı gizlensin diye o kültüre ait ne varsa kendi küçük alanına hapsedildi. Kürtçede ise ananın dili çocuğundan esirgendi.

Bütün bunları tekrar düşünmeme sebep Modern Ermeni Edebiyatı başlıklı kitap oldu. Kitap dediğim, büyük boy 774 sayfalık bir step tahtası. Nice Ermenice eseri Türkçeye çevirerek, bahsettiğim o acıtıcı mesafeyi ortadan kaldırmaya talip olan Aras Yayıncılık?ın 20. kuruluş yılı şerefine bastıkları kitap, Michigan Üniversitesi?nden öğretim üyesi, Ermeni Dili ve Edebiyatı profesörü Kevork B. Bardakjian?ın on üç yıl önce hazırladığı bir külliyat. Fatma Ünal ve Maral Aktokmakyan?ın İngilizceden çevirdiği kaynak esere, yayın ve redaksiyonda Ararat Şekeryan, Ardaşes Margosyan ve Nazım Dikbaş emek vermiş. Kadronun kalabalığı bile kalkışılan işin çapını gösterir nitelikte.

Prof. Bardakjian, Robert W. Thomson ile ?Ermeni Edebiyatı Rehberi? başlıklı tek ciltlik bir proje için koyulduğu yolda, Thomson?ın 5-15. yüzyıl arasını kapsayan kitabı yayımlaması üzerine, bu çalışmayı bütünleyecek biçimde 1500-1920 arasına odaklanan bu kitabı hazırlamış. Yine de dahil edilen yazarlar açısından zikredilen 1920 tarihi de yanıltıcı olmasın. Zira Bardakjian, temel olarak iki ana bölümde emek verdiği bu devasa alanda tarihi arka plana yer verdiği ilk kısmı, SSCB?nin yıkılması ve bağımsız Ermenistan sürecindeki üretimi de esas alacak şekilde 1990?a kadar getirmiş.

Edebiyata yansıyan tarih
Bardakjian?ın Ermeni edebiyatını gerek alanda çalışan akademisyenler ve Ermeni halkı, gerekse dünya kültür tarihi açısından kıymetli kılan yönü, yazarın edebiyat ile siyasal, tarihsel ve toplumsal dinamikler arasındaki incelikli dengeleri gözeterek her dönem için ayrıntılı bir çerçeve çizmesi. Ermeniler gibi tarihi, yerinden yurdundan olma ve dünyanın dört bir köşesine savrulma ile belirlenen bir halkın izini edebiyat üzerinden sürerken yazar, coğrafi ve siyasi koşulların dayattığı haliyle 19. yüzyıldan itibaren Doğu ve Batı Ermeni edebiyatını da ayrı ayrı ele alıyor. Bardakjian bu noktada İstanbul?da bir gecede 250?ye yakın Ermeni aydının tutuklanıp sürgün ediliş ve çok azı dışında hepsinin öldürülüş tarihi olan 24 Nisan?ı sadece soykırımın değil, ?son tahlilde Batı Ermeni edebiyatının da yok edildiği yıl? olarak nitelendiriyor.

Devlet örgütlenmesinin yokluğunda ve komşu imparatorlukların ağır baskısı altında yüzyıllar boyu kilisenin çatısı altında bütünleşen Ermeni kültürü, dini önderlerin çeviri, matbaacılık ve eğitim çalışmalarıyla gelişti. Ancak ?modern? kavramı, elbette gün gelecek, bir yanıyla da dini ve ulusal değerleri koruma adına muhafazakâr bir görüşü benimseyen kilisenin etki alanından çıkmak üzere bir mücadeleyi tetikleyecekti. Öyle de oldu. 17. yüzyılın ulusal uyanışını takiben, Ermeni tarihine ilgi arttı. Giderek dindışı konulara kayan edebiyat, 18. yüzyılda daha da siyasileşerek dönemin statükosunu temsil eden ruhban sınıfı ve nüfuzlu yönetici amira sınıfına kazan kaldırdı.

19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başına gelindiğinde her alanda en verimli eserlerin verildiği, hararetli siyasi tartışmaların yaşandığı bir ortam vardı. İstanbul ve Tiflis de bu açıdan öne çıkan başlıca iki merkezdi. Ama 1915 sillesi bu tabloyu tuzla buz etti. Bardakjian yaşanan felaketin vahametini genel anlatı dışında yazarların hayat hikâyelerinin satır aralarına da yedirmiş. Hıristiyanlığın da öncesine giderek Ermenistan?ın Paganizm döneminden çarpıcı imge ve metaforlar devşiren şair Siamanto için dedikleri buna çarpıcı bir örnek: ?Otuz yedi yaşındayken, tasvir ettiği hiçbir dehşete benzemeyen bir büyük felakette sonsuz sessizliğe gömülmemiş olsaydı, hayal gücü hangi yeni alanlar etrafında pervane olurdu, bunu söylemek zor??

Soykırım sonrası edebiyat
Sonraki süreci açıklarken modern Ermeni Edebiyatını SSCB ve Diyaspora olmak üzere iki ayrı istikamette ele alan yazar, ?Soykırım sonrası Ermeni Diyasporası, doğru ve kesin terimlerle tanımlanmaya müsait olmayan karmaşık bir gerçekliktir. Dünyanın her yerine yayılmış ve farklı etkilere açık cemaatlerin hiçbiri birbirine benzemez? saptamasında bulunmuş.

Soğuk Savaş?ın ideolojik mesafesi ve Ermenilerin yaşadıkları ülkelere daha fazla entegre olmaları sonucu birbirinden ayrı düşen Diyaspora ile Sovyet Ermenistanı edebiyatlarını, Stalin sonrası kültür yakınlaşmalarını da inceleyen Bardakjian, coğrafyanın kültür üzerindeki etkisini de şöyle örneklendiriyor: ?Ortadoğu Ermeni kimliğinde dil en temel unsurken, Amerikalı Ermeniler için dilin ya çok az bir önemi vardı veya hiç yoktu?Yazılarını İngilizce ve Fransızca kaleme alan genç Ermenilerin sayısı artıyor, Batı?da yeni bir kimlik şekilleniyordu. İleriyi görenlerin çoktan farkına vardığı açığa vurulmamış hakikat, artık çoğu Ermeni için açıkça ortadaydı: Diyaspora, kalıcı bir gerçeklik olacaktı.?

Bundan sonrası için
Prof. Bardakjian?ın kitabın ikinci bölümünü oluşturan Biyografi ve Bibliyografya bölümü ise emeğin büyüklüğü ile nefes kesiyor. 1500-1920 tarihleri arasında doğmuş yazarları çeviri ve eleştiriler de dahil bütün kaynakları ile birlikte sunan yazar, Ermeni edebiyatına ilişkin genel ve dönemsel bütün başvuru kaynaklarını da derlemiş. Ermenicenin yanı sıra Batı dilleri ve Rusça dahil bütün ikincil kaynakları da araştırmacıların kullanımına sunan yapıt, kendi sınırları dışında eşsiz bir başvuru hizmetini daha yerine getiriyor.

Sadece Türkiyeli okurlar için değil, kendi okullarında bile Ermenice edebiyat derslerini sınırlı kaynaklarlarla işleyebilen Ermeni gençler ve halen layıkıyla bir Ermeni Dili ve Edebiyatı kürsüsünden mahrum üniversiteliler için artık sağlam bir dayanak var. Sadece yaslanmaya değil, ?Peki ama buradan nereye ilerliyoruz? sorusunu sormaya da yarayan bir kaynak var.

Dileriz üretken yanıtlar için de yaşam alanı ve fırsat bulunur.

MODERN ERMENİ EDEBİYATI
Kevork B. Bardakjian
Çeviren: Fatma Ünal, Maral Aktokmakyan
Aras Yayıncılık
2013, 774 sayfa

Karin Karakaşlı
(08.12.2013, http://kitap.radikal.com.tr/)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir