“Zincirleri kırmak güzeldir Spartaküs
Gökyüzü gibidir, yaşamak gibidir
Aşk gibidir
Çıkmak geceden güne
Zincirlerden öte uzundur dünya
Duvarlardan öte yaşamak geniştir
Besbelli sevginin en güzeli
Zincirleri kırmaktır yeryüzünde…”
Önderlik yeteneğiyle dikkati çeken Trakyalı bir köle olan Spartaküs, bir savaşta Romalılara esir düşmüş, Roma’da köle olarak satılmıştı. Bir süre sonra sahibinden kaçmış ve kiralık asker olmuştu. Kiralık asker olduktan sonra bir gladyatör okulunun sahibine satılmış ve 73 köleyle birlikte gladyatör olarak yetiştirilmişti. Spartaküs, arkadaşlarına önce kaçmak, sonra da İtalya’da bir ayaklanma başlatmak fikrini kabul ettirmişti. Başarıya ulaşırlarsa bütün kölelerin özgür yaşayacağı bir düzen kuracaklardı.
Köle toplulukları Spartaküs’le büyük bir kumandana kavuşmuşlardı. O, köle ihtilali için iki hususa güveniyordu. Gladyatör okulundaki arkadaşları birbirine inanmış ve kader birliği yapmışlardı. Sonra İtalya’daki köleler bütün ülkelerden seçilerek getirilmişti ve çoğu güçlü, kuvvetli insanlardı. Roma vatandaşlarından 3-4 kat fazla sayısı olan bu köleler teşkilatlandırılınca önünde durulmaz bir kuvvet haline geleceklerdir.
Ve öyle de olur. Gladyatör okulundan kaçarak isyan bayrağını çeken Spartaküs ve arkadaşlarına bir kaç gün içinde 200 kişi katılmıştır bile. Vezüv Dağı’nın eteklerine karargah kurup, Romalıların üç bin kişilik ordusunu haber aldıklarında da Vezüv’ün tepesine çekilirler. Gelenleri grup grup avlayarak yok ederler. Elde ettikleri silah ve malzemeyi bu zaferi duyup kendilerine katılan binlerce köleyi silahlandırmak için kullanırlar. Bu, Roma’nın Spartaküs’e ilk yenilgisiydi. Romalıları şaşırttığı kadar binlerce köleye umut ışığı verir ve Spartaküs’ün bayrağı altında toplananlar bir çığ gibi büyür. Kısa sürede binlerce kişilik bir ordunun başındadır.
Romalılar bu kez on bin kişilik bir ordu ile geldiklerinde Spartaküs, meydan savaşına girmemeleri gerektiğini söylese de üç bin kadar Galyalı, Spartaküs’ü dinlemeyerek saldırıya geçer ve bir kaç saat içinde bunlar Roma ordusu karşısında erirler. Böylece Spartaküs?ün ne kadar doğru düşündüğü ortaya çıkar ve tüm komuta ona verilir. Sonuç; Roma’nın ikinci yenilgisidir. Romalılar, Güney İtalya’yı Spartaküs’e terk ederek geri çekilirler.
Fakat büyük bir problem vardır. Kısa sürede çevresinde kırk bin kişi toplanmıştır ve aralarında birlik sağlamak güçtür. Bazı köleler yağmacılık yapmakta, masumları öldürmekte ve köyleri ateşe vermektedir. Spartaküs en çok bu olaylara üzülmekte, ezilenleri ezenler olmasını önlemek istemektedir.
Roma da tehlikenin büyüdüğünü anlamıştır. Spartaküs ortadan kaldırılmazsa isyan tüm İtalya’ya yayılacaktı. Bunun için iki ordu hazırlanır ve Güney’e ilerlemeye başlar.
Spartaküs ise artık düşmanı oyalayarak yıpratmak yerine ard arda iki zafer kazanmak için plan yapar. On bin kişiyle bir orduyu oyalarken otuz bin kişiyle diğer orduyla baskın şeklinde saldırır ve onu perişan ettikten sonra diğer Roma ordusunun üstüne yürür. İki günde binlerce Romalı esir alınır ve Roma üçüncü kez dize getirilir.
Spartaküs, bir Roma ordusunu daha perişan ettikten sonra Thurium şehrini ele geçirir. Bu şehri merkez yapar ve uzun yıllar tasarladıklarını bu şehirde uygular. Bütün kölelerin özgürlüğünü ve insanların birbirlerine eşitliğini ilan eder. Altın ve gümüş biriktirmeyi, yüksek fiyatla mal satmayı yasaklar. Bir Roma saldırısına karşı düzenli birlikler kurmaya başlar.
Ama Romalılar, Spartaküs’ün düzenli ordular kurmasına meydan vermezler. İki büyük savaştan sonra kumandanları arasındaki fikir anlaşmazlıklarından da faydalanarak Spartaküs’ü yenilgiye uğratırlar (M.Ö. 71). Savaş o kadar kanlı geçmiştir ki; Spartaküs’ün cesedi tanınmaz hale gelmiştir. Romalı General Pompeius, Spartaküs’ün ordusundaki çok sayıda kaçağı yakalayıp öldürdü. 6000 kişiyi tutsak alan Crassus, Appia Yolu boyunca tümünü çarmıha gerdirdi…
Romalı tarihçiler ondan “tehlikeli ve barbar bir ihtilalciydi. Köle yığınları ile az daha Roma’yı ezecekti” diye bahsettiler. Plütark ise şunları olsun söyleyebilir:”Güçlü, kuvvetli, zeki, ağır başlı, üstün kabiliyetli, Barbar olmaktan çok Helen olmaya layık bir insan”
Spartaküs Filmi Hakkında Bilgi
Spartaküs (Spartacus), 1960 yılında Stanley Kubrick tarafından çekilmiş olan bir Hollywood filmidir.
Köleliğin egemen sınıflara karşı ilk ayaklanışına, çağdaş ve modern bir yorum getiren filmde Spartacus (Kirk Douglas) Roma dönemininde yaşayan cesur bir gladyatördür ve davasında ona inanıp destekleyen Varinia ile bağımsızlıkları için verdikleri mücadele anlatılmaktadır.
Spartaküs, bir savaşta Romalılara esir düşmüş, Roma?da köle olarak satılmıştı. Bir süre sonra sahibinden kaçmış ve kiralık asker olmuştu. Kiralık asker olduktan sonra bir gladyatör okulunun sahibine satılmış ve diğer kölelerle birlikte gladyatör olarak yetiştirilmişti. Spartaküs, arkadaşlarına önce kaçmak, sonra da bir ayaklanma başlatmak fikrini kabul ettirmiştir. General Crassus’un meydan okumasıyla Spartacus özgürlük ve Roma İmparatorluğu’nun gücüyle yüzleşmek zorunda kalır.
Oyuncular
* Kirk Douglas – Spartacus
* Laurence Olivier – Marcus Licinius Crassus
* Tony Curtis – Antoninus
* Jean Simmons – Varinia
* Charles Laughton – Sempronius Gracchus
* Peter Ustinov – Lentulus Batiatus
* John Gavin – Julius Caesar
* Nina Foch – Helena Glabrus
* John Ireland – Crixus
* Herbert Lom – Tigranes Levantus
* John Dall – Marcus Publius Glabrus
* Charles McGraw – Marcellus
* Joanna Barnes – Claudia Marius
* Harold J. Stone – David
* Woody Strode – Draba
* Peter Brocco – Ramon
* Robert J. Wilke – Gardiyan
* Nick Dennis – Dionysius (Nicholas Dennis)
* John Hoyt – Caius
* Frederick Worlock – Laelius (Frederic Worlock)
Ödülleri
* En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar Ödülü, 1961
* En İyi Görüntü Yönetmeni Oscar Ödülü, 1961
* En İyi Sanat Yönetmeni Oscar Ödülü, 1961
* En İyi Kostüm Tasarımı Oscar Ödülü, 1961
* En İyi Film Altın Küre Ödülü, 1961
Özgün ad: Spartacus
Yönetmen: Stanley Kubrick
Yapımcı: Kirk Douglas, Edward Lewis
Senaryo yazarı Eser: Howard Fast
Senaryo: Dalton Trumbo
Oyuncular:
Kirk Douglas
Jean Simmons
Laurence Olivier
Charles Laughton
Peter Ustinov
John Gavin
Tony Curtis
Görüntü yönetmeni: Russell Metty
Film müzikleri: Alex North
Yapım yılı, ülkesi: 1960, A.B.D
Dağıtım şirketi: Universal Pictures
Süre: 184 Dakika
Dil: İngilizce
Cins: Sinema filmi
Tür: Savaş, Tarihi, Macera
Renk: Renkli
Bütçe 12.000.000 dolar
Gösterim tarihi:
ABD 6 Ekim, 1960
Birleşik Krallık 8 Aralık, 1960
Şimdiki serüven daha süper ama sonunda cesedi tanınmaz hale gelirse çok üzülürüm bayağı bağlandım… Çok sevdim hiç bu kadar serüven sevmemiştim. Helal olsun yapanlara ve yaşatanlara…! 😉
Yazinin basliginda Spartaküs, sömürücülere karsi ilk köle ayaklanmasinin önderi olarak belirtilmis. Elbeteki Spartaküs öncülügündeki köle ayaklanmasi cok önemli bir ayaklanmadir. Amaci ve direnisi kölelerin direnis bayragi oldu. Ancak kölelerin sömürücülere karsi ayaklanmalari Spartaküs’ten binlerce yil önce baslamisti. Bunlardan ilk baslayanlar Mezopatamya ve cevresinde yasananlardir. Asur ve Babil hakimiyet bölgelerinde yasanan bu ayaklanmalari Misir’da firavunlara karsi sonra da Pers Imparatorlugu’na karsi köle ayaklanmalari izledi. Büyük Iskender döneminde Yunanistan’dan Iran ve Misir’a dek köle ayaklanmalari devam eti. Pers Imparatorlugu ve Büyük Iskender dönemine paralel olarak gelisen Roma’da da zaman icinde köle ayaklanmalari bas gösterdi. Spartaküs’ten önce Roma hakimiyetindeki bölgelerde nice köle ayaklanmalari yasandi. Kuzey Africali olan ve Cakartali diye anilan köle önderi, Spartaküs’ten kac kusak önce Roma devletine sadirip yenmisti. Cakartali tüm devlet mallarini komün usulü kölelere dagitti. Zafer sarhosluguyla hareket eden, rehavete kapilip ickili eglenceler düzenleyen köleler, Roma’nin ani saldirisiyla katledildiler. Yani Spartaküs ayaklanmasi sömürücülere karsi ilk köle ayaklanmasi degildir. Bununla birlikte nitelik olarak da farklidir. Cünkü hem gecmisin deneyleri sonucu hem de köleci sistemde celiskilerle catismalarin en yogun oldugu döneme denk gelmesi nedeniyle daha nitelikliydi.
merhaba. Her yazım da olduğu gibi buradan da okuduklarım a cevap verme ve yazılanlara biraz daha açıklık getirme gerreksinimi duydum..
Öncelikle m.ö 71 73 yıların da meydana gelen köle ayaklanması olarak adlandırılan baş kaldırı zamanın roma imparatorluğunun belirtip takmış olduğu genel bir isimdir ki bu tamamen roma nın karşısındaki adil insanları küçümsemesiyle alakalıdır.. ” köle ayaklanması” ..
bir diyer konu ise spartacüs’ün svaş sırasında öldürülüğüdür. Bu kesinlikle yanlış bir bilgi olmakla birlikte zamanın roma halkını senatolarını ve ileri gelen soylu kişilerin ailelerini endişendirmemek adına yine imparatorluğun yaydığı bir durumdur.. tabi ki öldürüldü denicek çünkü romanın nefes alması gerekiyordu .. roma ağır kayıplar vermiştir. ayrıca spartacüs dizisin de çarpıtmalar ve değişiklikler yapıldığı da kesinlikle aşikardır. bu durumu anlamanız için dizinin yapımcı yönetmen ve senaristlerinin kökenlerini araştırmanızı tavsiye ederim ki (bu duruma şaşıracaksınız) .. Aynı zaman da bugün günümüzde spartacüs ün heykelini sadece colessium da görebilirsiniz .. aslına bakacak olursak spartacüs ü anılarla yaşatmak istemeleri fakat bu anılar da küçümsemeleri kötülemeleri normaldir. zamanın büyük imparatorlukları böylesine hüsrana uğradığını açıklıkla söylemezdi zaten.. varsayımlar üzerine konuşmak doğru değildir çok fazla eğer konular çarpıtılıp varsayımların dilden dile her kafadan bir ses çıkar gibi yayılması çok daha yanlıştır ki bu yanlışlar gelecek nesillere yanlış bilgi sağlamak demektir.. bir konuya daha deyinmek isterim ki o da o zamanın thracia sı trakya 70 79 yıllarında harita üzerinde bakıldığında kıyıları bugünün ege marmara karadeniz e uzanır ve ayrıca bugünün muğla iline kadar trakya olduğunu söyleyebilirim ki bunu zaten araştırmalarım sonucu dah çok netleştirmiş durumdayım.. sizde araştırmak isterseniz bodrum veya antalya civarında arkeolojik çalışmalara bir göz atın.. ben yerinde görme şansı bulduğum için söylüyorum 12 adet bulunan gladyatör mezarı ve bu mezarlar ki bulunmayanları da kesinlikle var.. bu insanların burada yaşam sürdüklerinin bir somut kanıtıdır. küçük bir not: spartacüs meydan savaşlarında yüz yüze öldürülemeyecek deneyime güce ve akıla sahipti, stratejik olarak spartacüs son savaşında öldürülemedi kalabalıkla kaçamayacağı için ilk fırsatta daha güçlü ve tekrar ordu kurup roma ya saldırmak için kaçtığını söylebilirim.. Ve farkındaysanız roma da bu durumun üzerine hiç düşmedi çünkü tekrar ağır kayıplar ve imparatorluğun lekelenmesini istemiyordu.. spartacüsün kaçması hem romanın işine geldi hemde spartacüs ismini halkının hafızasından silmek için büyük bir fırsattı roma için..