Marx ve Engels?in Alman İdeolojisi kitap olarak, onlar hayatta iken yayımlanamaz. Yapıtın tamamı, yazılışından seksen altı yıl sonra Sovyetler Birliği?nde basılır. Şimdiyse tam metin Türkçede.

Louis Althusser, Tek Materyalist Gelenek: 1. Spinoza?da (çev. Cemal Bâli Akal), Etika?nın birinci kitabının, ?Ek? bölümüne dikkat çekerek, Spinoza?nın, bu bölümde ?dinsel ideoloji eleştirisi? yaptığını söyler. Spinoza, ?insanların, doğadaki tüm şeylerin tıpkı kendileri gibi belli bir erek uğruna davrandığını sandığını? ve bu imgelemle hareket ettiğini, bu imgeleminse bir yanılsama olduğunu ileri sürmektedir. Öyledir ki, der Spinoza, insanlar, tanrının bile tüm şeyleri belli bir ereğe yönelttiğini söyler. İmgelem, insanbiçimcidir ve insanbiçimci olduğu ölçüde yanılsamadır. Althusser?in ?dinsel ideoloji eleştirisi? derken, ideoloji kavramıyla kastettiği bağlam, işte bu yanılsama durumudur. İmgelem yanılsamalardan oluşmaktadır. Dolayısıyla denilebilir ki insanın tüm imgelemi ideoloji içerir.

Marx?ın Alman İdeolojisi, her ne kadar Spinoza?ya atıfta bulunmasa da, Etika?nın birinci kitabının ?Ek? bölümündeki analizi devralarak başlar. ?Önsöz?deki bu ünlü girizgâh, bilindiği gibi şöyledir: ?İnsanlar şimdiye dek kendileri hakkında, ne oldukları ve ne olmaları gerektiği hakkında daima yanlış tasavvurlar geliştirdiler. İlişkilerini, tanrı tasavvurlarına, normal insan tasavvurlarına vb. göre düzenlediler. Kendi beyinlerinin ürünlerine hâkim olamadılar. Yaratıcılar, kendi yaratılarının önünde diz çöktü. Biz onları boyunduruğu altında köreldikleri kuruntulardan, fikirlerden, doğmalardan, hayali yaratıklardan kurtaralım. Fikirlerin bu egemenliğine isyan edelim.?

Alman İdeolojisi, Marx ve Engels?in Kutsal Aile ile Komünist Manifesto arasındaki dönemde birlikte yazdıkları ama tarihe bakış tarzlarının seçikleştiği bir kitap. Çalışma, Kutsal Aile?ye getirilen dolaylı eleştirileri geri püskürtmeyi içermekle birlikte, teorik temelde, kendi dönemlerindeki Alman felsefesinin ideolojik tarzlarıyla hesaplaştıkları bir çalışmadır. Alman İdeolojisi, Alman ideolojisinin eleştirisidir. Dolayısıyla Komünist Manifesto, Alman İdeolojisi?ndeki polemikle elde edilen teorik özgüveni içerir.

İçerik bakımından Ludwig Feuerbach, Bruno Bauer ve Max Stirner gibi düşünürlerin şahsında, Alman felsefesinin yeni Hegelci versiyonunun eleştirisi olan Alman İdeolojisi, Marx ve Engels?in 1845 ile 1846 yıllarında yaptıkları çalışmanın bir sonucudur.

Çalışma, başlangıçta iki cilt olarak tasarlanır. İlk ciltte, Feuerbach, Bauer ve Stirner?in felsefi görüşlerinin eleştirisini içerirken; ikinci cilt ise, o yıllardaki, Alman düşüncesinde yer alan ?hakiki sosyalizm? görüşünün çeşitli temsilcilerinin eleştirisini içerecektir.

Birinci cilt, iki ana bölüm tarzında tasarlanır. Birinci bölüm, Ludwig Feuerbach?ın felsefesinin eleştirisini kapsayacaktır. Bu bölüm, başlangıçtaki tasarıyı kapsaması ölçüsünde bitirilememiş, bugünkü haliyle kalmıştır. Daha önce, Alman İdeolojisi (Feuerbach) (çev. Sevim Belli) adıyla yayımlanan edisyon, bu kısımdan oluşmaktadır. Kitabın kapağındaki (Feuerbach) altbaşlığı da, kitabın, asıl metnin bütününü değil, sadece Feuerbach bölümünü içerdiğini belirtir. Kaldı ki, yaygın olarak Alman İdeolojisi diye yayımlanan versiyon, birinci cildin birinci bölümünden oluşan versiyondur.

?Leipzig Konsili? üstbaşlığını taşıyan Bauer ve Stirner?ın görüşlerinin eleştirisini içeren ikinci bölüm ise, ?neredeyse tamamlanmış?. Fakat Marx ve Engels, çalışmayı yayımlayacak bir yayıncı bulamaz. Kitaptan bir iki makale yayımlansa da, Alman İdeolojisi bütün halinde bir kitap olarak, Marx ve Engels hayatta iken yayımlanma imkânı bulamaz. Yapıtın tamamı, yazılışından ancak seksen altı yıl sonra Sovyetler Birliği?nde, Marx-Engels-Lenin Enstitüsü tarafından, 1932?de Almanca, 1933?te ise Rusça olarak yayımlanır.

Tamamlandığı yıllarda Almanya?da yayımlansaydı, gerek o dönem içinde gerekse daha sonraki süreçteki etkisi ne olurdu? Bu, kuşkusuz bilgisel temelli bir yanıtı olmayan ancak bir adalet talebini de ifade etmesi bakımından dile getirilmesi gereken bir soru. Ama asıl üzerinde durulması gereken soru sanırım şu: Alman İdeolojisi?nin tam metni, bize, bugün içinde yaşadığımız dünyanın sorunlarının zorluğu karşısında, ne türden bir teori sağlayacaktır? Daha kısa yoldan dile getirirsek, yani Alman İdeolojisi?nin tam metni, bugün ne işe yarar?

Biçimsel bakımdan, hesaplaşılması ve geçersizleştirilmesi gereken hiçbir argüman, hiçbir dönem ve evrede göz ardı edilmemelidir. İçerik bakımından ise, temel kriterin şu argümanda gizli olduğunu dikkatten kaçırmamak gerekir: ?Bireylerin ne oldukları, onların maddi üretim koşullarına bağlıdır.?

Türk solunun bir eğilimi, taraftarlarına dinsel olanın tartışmaya açılmamasını, dini konularla ilgili tartışmalardan uzak durulması gerektiğini ileri sürer ve bu ileri sürümü bir tür telkin aracı olarak kullanır. Bir ihtiyatlılık kaygısından çok, bir strateji izlenimi verir bu eğilim. Dayanağını, felsefi bir temelden çok, aslında teoloji bilgisinin eksikliğinden alan bir stratejidir bu. Tersi durumda, Spinoza?nın Teolojik-Politik İnceleme?si ile Marx?ın Alman İdeolojisi?nin yazılma nedenini nasıl açıklamak gerekir?

Açıklayıcı notlar
Kitapta, teknik bakımdan önemli olan, ?isim dizini?nin yanında, bir de ?literatür dizini?nin yer alması. Bu dizinde, Marx ve Engels?in alıntıladıkları çalışmaların, sözünü ettikleri yazıların, künye bilgisi verilmekte. Ama daha önemlisi, ?açıklayıcı notlar? bölümü. Açıklayıcı Notlar?da, Marx ve Engels?in, tercih ettiği Almanca terimlerin 19. yüzyıldaki bağlamları, felsefi anlayışlarla ilgili terimlerin bağlamları hakkında bilgi verilmekte. Bu dizin ve notlar, Alman İdeolojisi türünden bir kitabın, özellikle yazıldıkları dönemden sonra anlaşılması için elzem niteliğindedir. Bu türden kısımlar, genellikle kitap maliyetini artırdığı gerekçesiyle yaygın olarak çeviriden ?düşürülürdü?.

Alman İdeolojisi?ni, üniversiteye kayıt yaptırdığım sene, 1983?ün güz aylarının birinde almıştım; Zafer Çarşısı?ndaki kitapçıların birinden, çarşının giriş merdivenlerinin tam karşısına denk gelen kitapçıdan; girişte, soldaki rafların en altında, başka türden kitapların arasında ?unutulmuş?. Unutmam. Şimdi, Alman İdeolojisi?nin bu tam metin çevirisini, Ankara?daki Evrensel Kitabevinde görünce, doğrusu gayriihtiyari ?çok komik!? dedim, ?çok komik!? Daha önceki metnin, asıl metnin tamamı olmadığını biliyordum ama asıl metnin de bu denli devasa bir yapıt olduğunu bilmiyordum. Beş yüz sayfalık metnin sadece yetmiş sayfası çevrilmiş. Ama sanırım bu durum sadece Türkiye için geçerli değil.

Son olarak, bu türden bir polemik kitabının çevirme işinin çok dikkat isteyen zor bir iş olduğunu belirtmek gerekiyor. Tonguç Ok ile Olcay Geridönmez?i tebrik etmek gerekir.

Yücel Kayıran
http://kitap.radikal.com.tr,18.04.2013

Kitabın Künyesi
Alman İdeolojisi
Karl Marx, Friedrich Engels
Çeviren: Olcay Geridönmez, Tonguç Ok
Evrensel Basım Yayın
2013, 600 sayfa

Previous Story

Savaş Mantığının Yeni Yüzü – Kansu Yıldırım

Next Story

Öz-duygu ve öz-güven – Faiz Cebiroğlu

Latest from Felsefe

Nietzsche

FRIEDRICH NIETZSCHE: Felsefede “Akıl”

Felsefede “Akıl” 1 Soruyorlar bana, nedir filozoflardaki bütün bu alerji diye?… Sözgelimi tarih duygusu eksiklikleri, oluşun düşünülmesine bile duyduktan nefret, Mısırcılıkları.[17] Bir davayı tarihsellikten
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ