Site icon insanokur

Yeryüzüne Âşık Gezgin Bir Şair: Achım Wagner – Öznur Özkaya

Şiire tutkun bir milletiz diye övünürüz, şiir kitaplarımız çok satmasa da. Her şairden birkaç dize bilir, şiire duyduğumuz hayranlığı durmadan dile getiririz. Dostlarla bir araya geliriz zaman zaman, biriktirdiklerimizi masalara dökeriz. Hiçbirimizin aklına gelmez şiirin izini sürmek için şairin yurduna gitmek, dizelerini anlayabilmek için hayatımızı değiştirmek. Gezmeyi pek bilemeyen halklardan olarak şu yeryüzünde, korkarım ?şiir, şiir? diye sayıklarken öleceğiz kendi evimizde.

Dünya şiirine bakışımız da yavan sayılabilir çoğu zaman. Sözgelimi, Nazım Hikmet adına Barış ödülü alan Neruda?nın Nazım?la ilgili ?Onun yanında biz şair bile olamayız.? demesinden gururlanır, bunu her yerde dile getiririz, Neruda?nın Türkçe?ye çevrilmiş şiirlerinden birkaçını duyumsar, o da bizdenmiş deriz. Hangimizin aklına gelir Şili?ye gidip Neruda?nın yurdunu solumak, onu daha iyi anlayabilmek için İspanyolca öğrenmeye çalışmak, Latin şiirinin izini sürmek için Santiago?ya taşınmak? Şiir severlere çok da haksızlık ettiğimi sanmıyorum, lisan öğrenmeye meraklı ve yetenekli biri olsam da ben de böyle bir şeyi yapmamak için ekonomik koşullardan tutun da özel hayata kadar pek çok gerekçe – bahane ? sunabilirim.

İşte tam da böyle bir şair var Türkiye?de. 2009?dan bu yana ülkemizde yaşayan, Cemal Süreya?yı kendi dilinden anlayabilmek için Türkçe öğrenmeye başlayan, Ahmet Arif?i hissedebilmek için üç sene boyunca durmadan Ahmet Arif okuyan, Alman şair ve fotoğraf sanatçısı Achim Wagner, Türk şiirinin izini sürüyor ülkemizde. Klasik bir gezgin edasından uzak tavrı da, insanlarla Almanca / İngilizce konuşabilecekken onu Türkçe öğrenmeye itmiş. Nazım Hikmet?i, Orhan Veli?yi, Turgut Uyar?ı ve nicesini çılgınca okuyor, edebi sohbetlere katılıyor, Türkiye?deki edebiyat dergilerinde şiirlerini yayımlıyor.

Türkiye?de kendini yabancı gibi hissetmediğini, Türklere özgü pek çok alışkanlığı çabucak benimsediğini (sabahları çorba içerek kahvaltı yapmak da dâhil) söyleyen Wagner, fotoğraf çekmekle şiir yazmak arasında da doğrudan bir ilişki olduğunu vurguluyor. Bir söyleşisinde ?Fotoğraf çekerken bir şairin gözü, şiir yazarken bir fotoğrafçı bakış açısı devreye girebiliyor.? diyor ve Küba?da yaşadığı döneme ilişkin soruları yanıtlarken Latin Amerikalı şairlerin eserlerindeki ?sihirli gerçekçilik? in İkinci Yeni?de de var olduğunu belirtiyor.

Haziran 2013?te yayımlanan ?Hafif Coğrafya? adlı Türkçe şiir kitabında, yeryüzüne âşık bu adamın Türk şiirinin izini nasıl sürdüğünün, Türk şiirinden nasıl beslendiğinin ipuçlarını da bulabiliriz. Toprağa, suya şarkılar söyler gibi, cesur ama samimi bir dille yazdığı bu kısa şiirler okunmaya değer. Wagner; ?akşam dolaşır dolaşmaz / haliç çoğalıyor. / yağmurlu sevdiğim, / el ele yürürken / yeniden hatırlıyoruz / çıkmadığımızı / huzursuz gemimizden.? (s.17) veya ?cüretkâr saçların ve / ince bir cumba / oradan / anadolu?nun dalgalarına bakıyoruz / sessiz sesinle / kuşatılıyorum /ardına kadar açığım.? (s.42) derken ülkemizi ne denli sevdiğini de vurguluyor.

*Hafif Coğrafya, Achim Wagner, Nika Yayınları, Haziran 2013.

ÖZNUR ÖZKAYA

Exit mobile version