Jean-Baptiste Chabot ?Asur Edebiyatı?nda, başkentleri Edessa (Urfa) olan Asurların Aramice yazılmış edebiyatlarını inceliyor, bu dilin trajik ölümünün izini sürüyor. Chabot bunu, Aramice yazılmış kutsal olmayan ilk edebi metinlerden, bu dilin edebi bir dil olarak kaybolmaya başladığı zamanlara uzanarak yapıyor. İlk ürünlerine bakıldığında, Asur edebiyatının yetkin bir düşünce ve kültür düzeyine sahip olduğunu söyleyen Chabot, buna örnek olarak da Aramice?nin çok tanrılı dinlerden günümüze kalan kısa kitabelerini ve ilk Hıristiyan Asur eserlerini gösteriyor. Yazar, Asur edebiyatının altın çağını yaşadığı dönemleri ve ortadan kalkmasının öyküsünü sunuyor.
“Asur dili Aramca diye bilinen Semitik diller gurubunun içindedir. Büyük İskender zamanında Küçük Asya’daki, İran’daki, Ermenistan’daki ve Arap yarımadasındaki halkların konuştuğu dildi. Persler (Selusiler) iç çekişmeleri dolayısıyla Fırat’ın ötesindeki yerlerini Pars’lara karşı savunmaktan vazgeçince, Babil ve Mezopotamya’da Aramcanın hakim olduğu bağımsız prenslikler türedi. Romalılar alıncaya kadar da yaşadılar. Bu yeni devletlerin en ünlüsü, başkenti Urhoy olan Edessa* krallığıydı. Ülkenin dinsel ve siyasal merkezi erkenden Hıristiyanlığı kabul etti. Hıristiyanlığın etkisi altında Edessa’nın Aramicesi gelişti ve bütün Doğu kiliselerinin, Akdenizden, Basra Körfezine kadar dinsel ve edebi dili oldu. Suriye’de VI. yüzyıla kadar Yunanca ile birlikte kullanıldı. Müslüman Araplar’ın istilasından sonra Arapça resmi dil oldu ve yavaş yavaş Aramicenin yerini aldı. Vaktiyle insanların konuştuğu bu dil, XIII. yüzyıldan sonra kilise dili ve edebi dil olmuştu.” Kitabın girişinden.

ASUR EDEBİYATI, Jean-Baptiste Chabot, çeviren: Vedii İlmen, Yaba Yayınları, inceleme, 160 sayfa

Asur (Alm. Asuren, Fr. Assyrie, İng. Assyria.) Hakkında Kısa Bilgi
M. Ö. 3000 yıllarından M. Ö. 612?ye kadar Dicle?nin batı kıyısındaki Asur şehri merkez olarak kurulan ve gittikçe genişleyen bir devlet. Bu devlet zamanla Mezopotamya, Elam, Suriye ve Mısır?a hakim oldu. Asur Devleti istiklalini kazanmadan önce Sümer, Akkad, Subar, Kut ve üçüncü Ur hanedanı hakimiyeti altında kaldı. Sonradan gelen Sami kavimleri yerli kabilelerle kaynaşarak Asurluları meydana getirdiler.
A lm. Asuren, Fr. Assyrie, İng. Assyria. M. Ö. 3000 yıllarından M. Ö. 612?ye kadar Dicle?nin batı kıyısındaki Asur şehri merkez olarak kurulan ve gittikçe genişleyen bir devlet. Bu devlet zamanla Mezopotamya, Elam, Suriye ve Mısır?a hakim oldu. Asur Devleti istiklalini kazanmadan önce Sümer, Akkad, Subar, Kut ve üçüncü Ur hanedanı hakimiyeti altında kaldı. Sonradan gelen Sami kavimleri yerli kabilelerle kaynaşarak Asurluları meydana getirdiler.

Asur tarihinde beş devlet kuruldu. Bunlar eski, orta ve yeni Asur çağlarında hükümran olmuşlardır.

Eski Asur çağı: Bu çağ M.Ö. 2100-1800 yılları arasındadır. Kral İllusuma (M.Ö. 2000) Asurluları müstakil bir devlete kavuşturdu. Kendinden sonra da İrisum ve İkunum bağımsızlığı sağlamlaştırarak memleketi imar ettiler. Bunlardan sonra Asurlu Birinci Sargon, devletin sınırlarını doğuya doğru iyice genişletti ve Anadolu ile olan ticareti geliştirdi. Bu çağa ait tarihi bilgiler ancak kazılarda bulunan eserlerden öğrenilmektedir.

Orta Asur çağı: Asur?un siyasi ve kültürel bakımdan hayli değişik olan bir çağıdır. Asur Kralı Asur-Uballit, eski Asur çağının sonlarında Babil ve Mitanni krallıklarının nüfuzu altında kalmış olan devletini bunlardan kurtardı. Hititlerle birlik olup, Mitanni Krallığını ortadan kaldırdı. Kendisinden sonra hükümdar olan Enlil-Narasis (M.Ö. 1340-1326), Adadnararis (M.Ö. 1310-1281), Birinci Salamannasar (M.Ö. 1280-1256), Birinci Tukulti Ninurta (M.Ö. 1255-1218) zamanlarında Asur büyümeye, yükselmeye devam etti. Ancak bir müddet sonra durgunluk devresine girdi. Bu devirde Babil?le devamlı mücadele halinde olan Asur, Babil?e vergi verir duruma geldi. Ancak, Aşşur Reş-işi (M.Ö. 1149-1117) Tıglatpileser-I (M.Ö. 1117-1090) Asurluları tekrar büyük devlet haline getirdiler.

Orta Asur çağı uzun bir süre devam etti. Hukuk, kültür ve dil alanlarında daha çok Babil etkisinde kalmıştır. Bu devrin en büyük özelliği, gelenek halinde yürürlükte olan hukuki esasların, M.Ö. 1100 yıllarında bir hukuk kitabı halinde derlenmesidir.

Yeni Asur çağı: Bu çağda devleti idare eden hükümdarlar orta Asur çağından beri devam eden hanedanın soyundandırlar. Bunlar kısa aralıklar dışında imparatorluğu geliştirmişlerdir. Bu devir devamlı toprak kazanma ve savaşların olduğu bir devirdir. Bu zamanın ünlü kralı olan Asurbanipal zamanında savaşlar devam ederken kültür alanında büyük gelişmeler görüldü. Bu hükümdarın eski eserleri toplayarak meydana getirdiği kütüphane, bir çok eserin günümüze kadar gelmesini sağladı. Ancak Asur?un bu ihtişamı kısa sürdü. Ülke, Asurbanipal?in ölümünden sonra Med, Babil ve diğer devletlerin hücumuna uğradı (M.Ö. 612). Son defa toplanan Asur kuvvetleri Harran Ovasında düşmanla olan mücadeleyi kaybederek yenildi ve imparatorluk tarihe karıştı.

Asurluların dilleri eski Sami dilinin bir koludur. Kullandıkları çivi yazısını Samilerden önce Irak?ın güneyinde yerleşen Sümerlilerden öğrendiler. Irak topraklarında bir yıldan fazla Samilerle beraber bulunan Sümerlilerin Asur edebiyatı üzerinde büyük tesirleri olmuştur.

Asurlular devamlı münasebette bulundukları devletlerin sanatlarının tesiri altında kalmışlarsa da, kendilerine has milli özellik gösteren bir karakterleri vardır. Sanat, İmparatorluğun yükselmesine bağlı olarak gelişmiştir. Asur’da belli başlı yapı tiplerinin önemlileri, özel evler, saraylar, tapınaklar ve kalelerdir. Özel evler, ortada büyükçe bir holün etrafında yer alan büyük odalar şeklindedir.Saraylar ise evler topluluğuydu. Asurlular puta taptıklarından tapınaklara özellikle önem verirlerdi. Kaleler çok kalın yapılır ve ayrıca takviye edilirdi. İç ve dış kale olmak üzere iki kale bulunur ve bunlara belli aralıklarla kule konurdu.

Bugüne kadar yapılan kazılardan ele geçen eserlere göre Asurlular pekçok sanat kolunda ileri gitmişlerdir. Boyalı çanak ve çömlekler, taş kaplar, çeşit çeşit mühürler, aletler, eşyalar, silahlar, maden sanat eserleri kazılarda bulunanlardan bazılarıdır.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Previous Story

Dono’nun Köyü (Gundikê Dono)- Mahmut Baksi

Next Story

Şimdi Saat Kaç – Ferit Edgü

Latest from Edebiyat Haberleri

Van Gogh’un kitap tutkusu

Geçtiğimiz haftalarda Paris’in izlenimci koleksiyonuyla ünlü Musée d’Orsay, Antonin Artaud’un Van Gogh: Toplumun İntihar Ettirdiği kitabından yola çıkarak yazar ile ressamı, Artaud ile Van
Go toTop