Ateş – Henri Barbusse

20. Yüzyıl?da, Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında birçok yazar bu savaşa eleştirel bakan romanlar üretir, bunlardan ilki ve en etkili olan roman, Fransız yazarı ve 1914-1916 seneleri arasında savaşta askerlik yapan Henri Barbusse?un 1916?da yayımlanan Le Feu (Ateş) isimli romanıdır. Diyebiliriz ki Barbusse?un bu romanı edebiyatta emperyalist ve yayılmacı savaş karşıtı hareketin başlangıcı olmuştur.

?Barbusse, Ateş adlı eseriyle 1914-18 (emperyalist savaş) cinayetini parlak bir şekilde aydınlatanlardan biri oldu.?
Maksim Gorki

?Henri Barbusse?ün Ateş?ini okumayan bir işçinin, bir emekçinin ve hakiki aydının kafası bir parça yarımdır. Ve bu kitabı çevirerek kütüphanesine sokmayan bir dil, insan kafası ve yüreğinin en büyük değerlerinden birinden mahrum kalmış demektir. Bence bugün Henri Barbusse için yapılacak ilk iş Ateş?in Türkçeye çevrilmesi olmalıdır.?
Nâzım Hikmet

?Harbin en ateşli zamanlarında, emperyalistlerin suratında bir tokat gibi şaklayan Ateş?i ve Cellad?ı yazan? bu genç ihtiyarın ölümü, bu kavgada her boşalan yerin beş-on misli kuvvetle dolduğunu bilmesek, bizi yeise bile düşürebilirdi.?
Sabahattin Ali

Kitabın Künyesi
Ateş / Bir Takımın Güncesi
Özgün Dili: Fransızca;
Özgün Adı: Le Feu (Journal d’une escouade)
Henri Barbusse
Çeviren: Suat Derviş
Evrensel Basım Yayın
Baskı Tarihi: 2002
376 sayfa

Henri Barbusse Hayatı
(17 Mayıs 1873, Asnières-sur-Seine ? 30 Ağustos 1935, Moskova)
Fransız romancı, şair, gazeteci ve komünisttir.
1873’de Fransa Asnieres-sur-Seine’de doğdu, küçük bir yerleşim yerinde büyüdü, ama 1889’da 16 yaşındayken Paris’e gitti. 1914 yılında, 41 yaşındayken Fransız ordusuna girdi ve I. Dünya Savaşı’nda Almanya’ya karşı bu orduda hizmet etti. Akciğer hastalığı ve dizanteri yüzünden ayrılana kadar on yedi ay boyunca askerlik yaptı. I. Dünya Savaşı sırasında kendi tecrübelerini temel aldığı, ‘Le Feu’ (Ateş) isimli romanının 1916’da yayınlanmasıyla üne kavuştu.
Ocak 1918 gibi Fransa’dan ayrılarak Moskova’ya hareket etti. Orada Rus bir kadınla evlendi ve Bolşevik Parti’ye katıldı. O’nun sonraki çalışmaları, ‘Manifeste aux Intellectuels, Elevations’ (1930) ve diğerleri, daha devrimci bir bakış açısını gösterir. Bunlardan, 1921 ‘Le Couteau entre les dents’ Barbusse, Bolşevizm ve Ekim Devrimi’nin taraftarı olduğunu anlatır.
1923’de Fransız Komünist Partisi’ne katıldı ve sonra Sovyetler Birliği’ne tekrar yolculuk yaptı. 1927’de Brüksel’de oluşturulan Emperyalizme Karşı Birlik’in bir üyesiydi.
Romain Rolland’ın arkadaşı ve Clarté’ın editörüydü. Proletkult ve Sosyalist Gerçekçilik’e benzer, Proletarya edebiyatını tanımlamayı denedi. Barbusse, bir Stalinistdi ve 1936’da Josef Stalin’in ‘Staline, Un monde nouveau vu à travers un homme’ başlığıyla biyografisini yazdı.
Barbusse Esperantistti ve Sennacieca Asocio Tutmonda’nın ilk kongresinin fahri başkanıydı. 1921’de, Esperanto dergisi için Esperantista Laboristo (Esperantist işçisi) isimli makaleyi yazdı.
30 Ağustos 1935’de Moskova’da öldü. Père Lachaise Mezarlığı’na gömüldü. Nazım Hikmet’in ilk baskısı 1935’de yapılan Taranta Babu’ya Mektuplar kitabı Henri Barbusse’e adanmıştır.

Eserleri
Dişlerin Arasındaki Bıçak (1922),
Lenin (1934)
Stalin biyografisi (1936)
Aydınlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir