Çengelköylü hemşerimiz Yani Vlastos, Atinada Türkçe kaleme aldığı bu anı-romanında artık var olmayan bir kenti, anıların, suretlerin, kayıpların ve her daim umudun İstanbulunu anlatıyor.

Bu şehrin insanları, aileleri, yangınları, serserilikleri, aşkları, inadı, tebessümleri, azınlığa düşen yürekleri, sarhoşlukları, şenliği ve sesizlikleri, Vlastosun ailevi ve kişisel tarihinin sürükleyiciliği içinde yerlerini alıyor.

Galatadan Kurtuluşa elinde sefertasıyla yürüyen bir matbaa çırağının yoksulluğuyla adımlıyoruz Cadde-i Kebiri, Arnavut inadı giriyor kanımıza, filizleniyoruz; Boğaz kıyısında haylaz bir çocuk, 6 Eylül gecesi mana arayan gözler, Robert Kolejde bir futbol ve edebiyat aşığı, Tahtakalede genç bir oyuncakçı, Ankara ayazında 2 yıllık asker, Köyde insanları için çaba gösteren bir cemaat temsilcisi ve nihayetinde Atinada, Faliroda denize karşı yine de İstanbul atan bir sekte-i kalp oluyoruz.

Kitabın Künyesi
Baba Konuşabilir miyim?
Yani Vlastos
İstos Yayıncılık / Edebiyat Dizisi
Şubat 2013
296 sayfa

Previous Story

Son Şeyler Ülkesinde – Paul Auster

Next Story

Şiirle Yaşamak – Müslüm Kabadayı

Latest from Edebiyat Haberleri

Van Gogh’un kitap tutkusu

Geçtiğimiz haftalarda Paris’in izlenimci koleksiyonuyla ünlü Musée d’Orsay, Antonin Artaud’un Van Gogh: Toplumun İntihar Ettirdiği kitabından yola çıkarak yazar ile ressamı, Artaud ile Van
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ