Babeuf’ün karısına ve çocuklarına son mektubu

Ölüm cezasına çarpıldığını öğrenen Babeuf mahkemede kendi canına kıymaya kalkar. İdam hükmünü öğrendikten bir gece sonra, yâni idamından bir gün önce, karısına ve çocuklarına şu mektubu yazar:

Merhaba dostlarım! Sonsuz karanlıklara bürünmek üzereyim. Fazla duymaktan duygularımı yitirmiş gibiyim. Size karşı olan durumumu dostuma yolladığım iki mektupta daha iyi anlattım, göreceksiniz. Kaderinizi onun ellerine bırakıyorum. Ondan istediklerimi yapabilecek durumda olacak mı, ne yazık ki, bilmiyorum. Kendisine nasıl ulaşabileceğinizi bile bilmiyorum. Bana olan sevginiz sizi bütün bu belâlara soktu. Türlü eziyetlere ve yoksulluklara katlandınız. Vefalı yüreklerinizle bu uzun, bu ezici duruşmanın acı zehirini benimle beraber içtiniz sonuna kadar. Ama, ayrıldığınız yere yeniden nasıl gideceksiniz, bilmiyorum. Bilmiyorum orada eski dostları bulabilecek misiniz? Ne kadar dürüst olmak mümkünse o kadar dürüst olduğumu sanıyorum, ama beni nasıl anacaklar, bilmiyorum. Karşı-devrimin getireceği kıralcı azgınlıklar ortasında bütün cumhuriyetçilerin, ailelerinin ve çocuklarının ne olacaklarını bilmiyorum. Ah, dostlarım, son dakikalarımda bunları düşünmek ne acı! insan yurdu için ölmeğe, ailesinden, çocuklarından, sevgili eşinden ayrılmaya katlanabilir ama, özgürlüğün elden gideceğini, bütün gerçek cumhuriyetçilerin en korkunç akibetlere uğrıyacağını göre göre ölmek zor. Ah, canım çocuklarım! haliniz ne olacak? Yüreğimin sızlamasına engel olamıyorum. Dâvaların en güzeli uğruna canımı feda ettiğime pişmanım sanmayın; bu dâva uğrunda bütün emeklerim boşuna gitmiş de olsa, ödevimi yapmış sayıyorum kendimi…

Hiç ummuyorum ya, şimdi cumhuriyetin ve ona bağlı kalanların göklerinde patlamak üzere olan o korkunç fırtınadan sağ çıkarsanız, yeniden rahatlığa kavuşup kara bahtınızı değiştirmenize yardım edecek dostlar bulabilirseniz, size öğüdüm şudur: Bir arada, birbirinize bağlı yaşayınız. Eşimden istediğim, çocuklarını bağrına basması; çocuklarımdan istediğim de, analarını sayıp sözünden çıkmamaları, şefkatine lâyık olmalarıdır. Özgürlük uğrunda ölen birinin ailesine yaraşan, erdemlilik örneği olmak ve bütün iyi insanlara kendilerini saydırıp sevdirmektir. Karımın, çocuklarımın eğitimi için elinden gelen her şeyi yapmasını ve bu işde bütün dostlarını yardımına çağırmasını dilerim. Çok sevdiğim ve beni sevdiğini sandığım Emile’den bu dileğime uymasını bekler, hiç vakit kaybetmeden, kendini yetiştirmesini isterim.

Dostlarım, beni hatırlayacağınızı, sık sık anacağınızı umarım. Hepinizi çok sevdiğime inanırsınız elbet. Ben sizin mutluluğunuzu herkesin mutluluğu ile bir arada düşünmüştüm. Sizi mutluluğa kavuşturmanın tek yolu buydu bence. Ama bunu başaramadım. Kendimi feda ettim. Sizler için ölüyorum biraz da.

Camille’e beni anlatın sık sık, onu ne kadar candan sevdiğimi durmadan söyleyin ona.

Anlıyacak çağa gelince, Gaius’e de söyleyin bunları.

Lebois, savunmalarımızı ayrı olarak basacağını bildirdi. Benim savunmamın elden geldiği kadar herkese duyurulması gerek. Karımdan, can yoldaşımdan ricam şu: Lebois ve Baudouin’e vereceği her yazının yanlışsız bir kopyasını alıkoysun, bu savunmanın kaybolmaması için elinden geleni yapsın. Savunmanın değerini bileceksin, temiz yürekli insanlar ve yurdunu sevenler bu savunmayı her zaman anacaklardır. Sana bıraktığım tek şey, yalnız ünüm olacak benim. Senin de çocukların da onunla avunacağınızdan eminim. Kocanızdan, babanızdan söz edilirken «Sapma kadar dürüst bir insandı» dendiğini duymak hoşunuza gidecek.

Allahaısmarladık. Dünya ile aramda küçük bir bağ kaldı: Gün ışığı yarın onu da koparacak. Açıkça biliyorum bunu. Katlanmaktan başka çare yok. Kötüler benden güçlü. Savaşı bırakıyorum. Tertemiz bir vicdanla ölmenin de tadı var. Benim için tek acı, yürekler acısı olan, sizden ayrılmak, canım dostlarım, en çok sevdiklerim! Kopuyorum aranızdan. Yapacaklarını yaptılar. Allahaısmarladık, tekrar tekrar allahaısmarladık.

Bir kelime daha. Anneme ve kız kardeşlerime yazın, ulakla ya da başka bir yolla. Savunmam basılınca, bir yolunu bulup yollayın. Nasıl öldüğümü anlatın onlara. Böyle bir ölümün şerefsiz olmak şöyle dursun, şanlı bir ölüm olduğunu anlatmaya çalışın o iyi insanlara.

Canım ciğerim dostlarım, bir defa daha allahaısmarladık, son bir defa. Erdemli bir uykunun koynuna dalıyorum!…

Çevirenler: Sabahattin Eyüboğlu, Vedat Günyol

François-Noël Babeuf (d. 23 Kasım 1760, Saint-Quentin, Fransa – ö. 27 Mayıs 1797, Vendôme, Fransa) Fransız yazar. Fransız Devrimi’nin önderlerinden, Gracchus Babeuf adıyla da tanındı. Kadastro memurluğu ve toprak komisyonu üyeliği yaptı. Devrimci fikirlerini yayabilmek amacıyla gazete yayınladı. Babeufizm (babouvisme) akımını kurdu. Yeni bir rejim kurmak amacıyla Eşitlerin Komplosu ‘nu hazırladıkları sırada ihbar sonucu yakalanarak giyotinle idam edildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir