‘Başbakandan Korkan Kedi’

Siyasi mizahın yazına dönüşmekte zorlandığı günümüz Türkiye’sinde, Kandemir Konduk’un yazdığı “Başbakandan Korkan Kedi”; bir yandan sistemin sunduklarını diğer yandan iktidarın kurulu dizgisini reddediyor, kendine sunulanın alternatifini geliştirmek için belirgin ironiler ve 60’lardan Haziran’a ve günümüze Türkiye tarihinden kesitlerle otoriteye meydan okuyor, “Gezi gençliği”ne umutla bakıyor.

Eğlendiren, güldüren, hoşça vakit geçirmemizi sağlayan, aynı zamanda da çok güçlü bir eleştiri silahı olan mizah, insanlık tarihinde geliştirdiğimiz en değerli olgulardan biridir. Eski çağlardan günümüze kadar ülkemizde yaşayan her kültürün katkısıyla gelişen mizah, bu uzun ve zorlu yolculuğunda siyaset ile de çokça ilişki içerisine girmiştir. Genellikle eleştirel ve muhalif tavrını ortaya koymuş, bu tavır halk üzerinde önemli bir etki bırakmıştır.

Mizah; eğlendirme, güldürme işlevlerinin yanında sınıf bilincini ve direniş olanaklarını da yansıtmıştır. İktidarın sürekliliğini sağlamaya çalıştığı toplumsal düzenin en can alıcı direnç odaklarından biri mizahtır. Mevcut koşullara direnenlerden popüler kültür kanallarını kullananlar kendilerini ifade edebilmek için mizaha başvururlar.

Bilindiği gibi, AKP iktidarı kendisi gibi düşünmeyen gruplarla mücadele etmiş, özellikle kendilerini sert bir dille eleştiren mizah ve karikatür yayınlarına savaş açmıştır. Mizahçılara açılan davalar sonucu pek çok karikatürist mahkemelerde yargılanmış, bir kısmı hapis cezası alırken bir kısmı da yüklü tazminatlar ödemeye mahkum edilmiş, birçok mizah dergisi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmıştır. Özellikle bu dönem mizah tarihi; baskı, sansür, tahammülsüzlük tarihi olarak iz bırakacaktır.

Oysa mizah gerçeği insanlığa göstermeye çalışır. Sorunları işaret etmekle kalmaz bu sorunların nedenleri üzerine insanların düşünmelerini sağlar. Sorunların nedenleri halk tarafından anlaşıldığında kurulu düzen karşısında insanların kendilerini zayıf hissetmeleri de ortadan kalkar. “Gülmek en devrimci harekettir” ya; korkutmalara, sindirmelere karşı duran kahkaha, korkuyu yenen toplumsal bir güçtür. Romanyalı çizer Albert Poch “Mizah bizi rahatsız edenleri rahatsız eder” derken insanların siyasi erke verebilecekleri en işlevsel yanıtın onu ciddiye almamak olduğunu vurgular.

Mizah; ayağına basılan, haksızlığa uğrayan kişinin verdiği tepkidir, baskılara verilen karşılıktır, haksızlık ve baskıyı görünür kılarak olan biteni dile getirmeye imkân tanımaktır. Bu yüzden mizah iktidar nezdinde rahatsızlık yaratmakta, sansürlenmekte, kısıtlanmakta ve yasaklanmaktadır.

Siyasi mizahın yazına dönüşmekte zorlandığı günümüz Türkiye’sinde, Kandemir Konduk’un yazdığı “Başbakandan Korkan Kedi”; bir yandan sistemin sunduklarını diğer yandan iktidarın kurulu dizgisini reddediyor, kendine sunulanın alternatifini geliştirmek için belirgin ironiler ve 60’lardan günümüze olan Türkiye tarihinden kesitlerle otoriteye meydan okuyor.

‘Deli’ diye akıl hastanesine yatırılmış düzen karşıtı, sevimli, emekli bir öğretmen bizi kendi gençliğinden günümüz gençliğine, özellikle de Haziran’da şahlanan gençliğimize taşıyor. 6 – 7 Eylül olayları, tarihimizde beliren lekeler olarak darbe dönemleri, Yassıada, dönemin toplumsal olayları, televizyonun götürüleri, kadın – erkek ilişkileri, aşkları, cinsel yaşamı, sosyolojik yapı, sanatı ve sanatçıyı iktidarın ve yandaşlarının nasıl da itibarsızlaştırdığı, vb. gibi olaylardan mizahi bir dille söz ederek “Gezi gençliği”ne umutla bakıyor.

Çocukken sorduğu sorulara babasının yanıt vermemesi üzerine “Anladım, güçlüler, işlerine gelmeyen sorular soranları sertçe sustururlar!” (s.48) derken, Haziran Direnişi’nden bahsederken “Ne zavallılıktır ki, yönetenler halkı anlamak ve geri adım atmak yerine kolluk güçleriyle halkı susturmak istiyorlardı. Ama susmuyordu halk, susmuyordu ve artık korkmuyordu!” (s.153) diyor. “Akıllı geçinenler… Küçülen dünyayı, iletişim çağını fark edemeyenler… İnternet kuşağını korkuyla, baskıyla, küflenmiş konuşmalarıyla ve yalan dolan suçlamalarıyla yönetebileceğini sananlar… Biz deli değiliz, aptal da değiliz. Hele hele korkak bir ev kedisi hiç değiliz!” (s.159) diyerek haykırıyor.

Öznur Özkaya
http://ilerihaber.org, 08-12-2014

KÜNYE: Başbakandan Korkan Kedi, Kandemir Konduk, Destek Yayınları, Kasım 2014, 159 sayfa.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir