bir güz güneşi gibiFeridun Andaç’ın ‘Bir Güz Güneşi Gibi – Yazınsal Tanıklıklar/ Portreler/ Kimlikler’i 40 önemli yazarı, yapıtlarıyla kişilikleri arasında bağ kurarak anlatıyor.
Usta yazar, geçtiğimiz Nisan ayında yayın hayatına başlayan Dafne Kitap’ın ilk üç kitabından biri olarak yayımlanan kitabının önsözünde şunları söylüyor:
“Yazmak istediği kitabın ardında gezinen birinin yolunun, çıkış öyküsünün izindeyken yanıbaşındaki yazarlara dair bir kitaba varması, böyle bir kitabı adım adım örmesi şaşırtıcı gelir mi size bilemem…

Ama, birazdan okumaya başlayacağınız kitap öylesi bir kitap. Yani, şaşırtıcı olanı, burada adlarını bulup kendilerine dair yazdıklarımı/söyleşimlerimi okuyacağınız yazarları tanıdım.

Bizim kuşak, bu yanıyla, bir “ara kuşak” bence! Eğer 1950’li yıllarda doğmuşsanız, iyi kötü 1900-1940’lı yıllarda doğan çoğu yazarı tanıma, onlarla aynı zaman diliminde yaşama şansını da elde etmişsinizdir.

Burada göreceğiniz üzere, bunlardan birkaçını, aynı zaman diliminde yaşamış olsak da, (Nâzım Hikmet, Kemal Tahir, Orhan Kemal) tanıma olanağım olmadı. Sait Faik’i 1954 yılının Kasım’ında yitirmiştik, bense daha beş aylık bir bebektim. Ama onu/onları tanıyanları, dostları olanları tanıdım, anılarını dinledim.

Peride Celala, Nâzım Hikmet’i anlattı bana. Halit Refiğ Kemal Tahir’i. Oktay Akbal, Sait Faik’i… Orhan Kemal’i hem oğullarından dinledim hem Muzaffer Buyrukçu’dan hem de Sait Maden’den…

Kuşkusuz elinizdeki kitap bir edebiyat tarihi kitabı değil. Anı hiç değil. Bir yanıyla tanıklık, evet; ama yazınsal tanıklık. Yapıta/kişiye, zamanın ruhuna dönüktür bu da.

Burada anmadığım çok yazarı da tanıdım, aralarında anlatabileceklerim, okuyup ettiklerim, ortak anılarım olanlar var… Örneğin; Vedat Günyol, Orhan Asena, Zeyyat Selimoğlu, Muzaffer Buyrukçu, Cemal Süreya, Demirtaş Ceyhun ve daha niceleri…

Yazarak yaşamak başka şeydir, biriktirerek yaşamak başka. Buraya yansıyanlar yazarak yaşadıklarım. Belki bir kazıcı gibi davransaydım daha çok anlatacaklarım çıkardı.

Bu kitabı “Bir güz güneşi gibi” diye adlandırmam ise gene yazının içinden hayata bakmanın bir sonucudur. Yazılanların bir bölümünü bir araya getirme esinini veren yazımı birazdan okuyacaksınız. Yazıda yaşamak duygusunun baskın gelen yanıdır bu.

Böylesi bir kitabı baştan düşünerek kurmadım. Gelin görün ki, kendini biriktirerek kuruldu. Andığım yazarlar/şairlerle hep yol aldım, dün de bugün de. Türkçenin tınısını derinden hissettim, her birinden yeni şeyler öğrendim. Belki de en ortak yanları da budur, onları bu kitapta buluşturan. Ötesi benim bakışım/yorumum…

Yazın iklimimizin filizlerinin gelişmesinde etkin olmuş, iz bırakmış her biri. Edebî geleneğin yaratılmasına katılmış ya da oradan el almış…

Onların etkileri/ivmeleri elbette ki ardılı kuşaklara yansımıştır. İşte o kuşaklarla tanıklık yolculuğumu da ikinci kitap Zaman Burcundaki Sözler/Yüzler/İzler’de okuyacaksınız. Bu, biraz da, “1968 Kuşağı”nın ve bizim kuşağın öyküsü olacak. “

Okura bir okuma şöleni vaat eden kitapta; Fazıl Hüsnü Dağlarca, Melih Cevdet Anday, Aziz Nesin, Peride Celâl, İlhan Berk, Salâh Birsel, Necati Cumalı, Yaşar Kemal, Vüs’at O. Bener, Oktay Akbal, Nezihe Meriç, Attilâ İlhan, Kemal Demirel, Çetin Altan, Fakir Baykurt, Erhan Bener, Bilge Karasu, Leylâ Erbil, Mehmet H. Doğan, Tarık Dursun K., Emin Özdemir, Sait Maden, Tahsin Yücel, Gülten Akın, Orhan Duru, Uğur Kökden, Yaman Koray, Adnan Binyazar, Erdal Öz, Kemal Özer, Demir Özlü, Ferit Edgü, Hilmi Yavuz, Özdemir İnce, Doğan Hızlan, Tomris Uyar, Füsut Akatlı, Refik Durbaş, İnci Aral, Sulhi Dölek yer alıyor.

KİTABIN KÜNYESİ
Bir Güz Güneşi Gibi
Feridun Andaç
Yayıncı: Dafne Kitap
04 / 2016
302 Sayfa

Previous Story

Albert Camus ve Edebiyata Yön Veren Kitapları

Next Story

Akira Kurosawa’nın En Sevdiği 100 Film!

Latest from Anlatı

Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ