Bugüne kadar yayınladığı eserleri ve Fransa?da sürdürmekte olduğu öğretim üyeliğini esas alırsak, M.Şehmus Güzel?ın öncelikle bilim insanı olduğunu söyleyebılırız.
1947 Erganı/ Diyarbakır? doğumlu olan yazar, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesını bitirdikten sonra yüksek lisans ve doktora tezini Fransa?da tamamlayarak Türkıye?ye döndü. Mezun olduğu Siyasal Bilgiler Fakültesınde profesörlüğe yükseldi. 1982 yılında tekrar Fransa?ya giden M.Şehmus Güzel, siyasetbilim dalındaki öğretim üyeliğinin yanı sıra, gazetecilik ve yazarlık yapıyor. 1976 yılından beri çeşitli dergi ve gazetelerde değişik konuları işleyen Türkçe, Fransızca ve İngilizce yazıları yayınlanıyor. Ayrı türlerdeki yirmiyi aşkın çalışmasına, iki tane de şiir kitabı ekliyor.
İlk kitabının adı ?Aşk-olsun?. Birleşik yazıldığı zaman beğenilen şeyi abartılı biçimde anlatmak için kullanılan bu sözcük, aynı zamanda kınama ve sitem sözcüğü olarak da kullanılır. Güzel?in yazımında ise, diğer saydıklarıma ek olarak ?her zorluğa bir çözüm bulunur. Yeter ki aşk olsun? örneğindeki gibi aşkın gücünü biraz mutlaklaştırma var.
Ayrıca şair, bir yanda bu terimi çok yönlü kullanırken diğer yandan da, harfler, heceler ve sözcüklerle oynayarak, okuyucuyu : ?şiirlerimle yıkar/ duygularımla kurular/ sonra/ çıkarıp bahçeye/ güneşlendirirdim/ eğer? dizelerinde olduğu gibi çağrışımlara ya da karşıtlı düşünmeye yönlendirdiği görülüyor.
Pascal zekâyı, hendesî (geometrik) ve ince olmak üzere ikiye ayırıyor. Hendesî zekâsı olanlar, daha geniş anlamda, bilimsel uğraşıları olan insanlar, şiirde ısrarcı ve iddialı olmuyorlar. Bu olgunun Şehmus Güzel için de geçerli olduğunu, hem kitaba arka kapak yazısı yazan Arif Okay?ın ifadesinden, hem de: ?İç yolculuklar. Dış yolculuklar. Yalnızlıklar. Gelecek. Gelemeyecek. Geçmiş. Geçemeyecek. Ütopyalarımız. Düşlerimiz. Düşler(imiz). Düşmeyenler(imiz). Mevsimler(imiz): ilkbahar, yaz, sonbahar, kış. Doğum, yaşamak, yaşlanmak. Yaş-lan-BAK! Ve ölmek: Sırası gelince. Tenlerimiz. Kentlerimiz. Kaybolanlar. Kaybettiklerimiz. Kaybettirilenler. Yitenler. Yitirilenler. Geleceğimiz, evet! Ve umudumuz. İşte şiirin kimi kaynakları. Kimi dayanakları. Kimi damarları? Şairin ?gençliği? tevatür müdür? Şiir yazabilmek için ille genç mi olmak gerekir? Şairlik ser-seril-ik-mi-dir? Şair şiirinden mi korkar? Şiir şairinden mi? Korkarsa neden korkar? Şair yalnız mıdır? Yalnız mı şairdir?
Ben kim şair kim? Şiir nerede burada yazdıklarım neredeler? Bilemiyorum. Bilemem, Ama sanki bir şiir havası/tadı var. ..Hiç şair olmadan da, yaşanılan, izlenen, gözler duyulan, duyumsanan, görünen, görünmeyen, görülemeyen kimi olaylar, kimi durumlar, kimi ruh ve akıl halleri, kimi konumlar şiirle aktarılmak inadını dayatabilirler. Ve o zaman artık hiçbir şey yapamazsınız: Kalem sizi mecbur eder, sürükler: Ve şair olmadan şiir yazacaksınız demektir.? dediği yazarın sunu yazısından anlıyoruz.
?Gümüşlük? şiirinin: ?Paris/ rüküş./ yalnızlığın şiirini/ kahredici bir cumartesi/ akşamında yazmak? dizelerinde olduğu gibi kimi şiirlerinde ironik göndermeler yaptığına, kimilerinde ise, (özellikle şiir adlarında) birden fazla anlamlı anlatıma yöneldiğine tanık oluyoruz. ?bal-ık? adlı şiirindeki: ?balık direniyor/ ölüme/ ölümüne!/ suların derinliklerinden sesler yükseliyor/ sesler ve sözcükler./ her biri/ bir çığlığa asılı./ karanlık bir tebessüme yüklenmiş kimi? dizelerine bir insan çığlığını asmak da olası.
Az dizeyle şiir kurmayı benimseyen M. Şehmus Güzel?in: ?ateşten ve altından atlar: tarihte kaldılar/ tarih geçmişte/ geçmiş gelecekte? ya da ?karanlıkta ak alınla çıkmak/ düşlerimizi korumuş olarak? dizelerinde olduğu gibi bazı şiirleri de özlü söz kimliği taşıyor.
Barışın simgesi olarak belleye geldiğimiz güvercine:?kuşlar/ kuşlar genellikle korkaktırlar/ çok korkaktırlar/ en korkaklarından biri de mutlaka güvercin/ onun barış güvercini olarak seçilmesi/seçilmiş olması şanssızlık (değil mi?)/ barış çünkü biraz da cesaret ister/istiyor? diyerek yer veren Güzel?in şiirlerini dikkatli okumak gerekir. Çünkü: ?Marmara deniziyle maçımız/ en iyi ihtimalle/ beraber bitirilebilir/denizi yenmek/ asla mümkün? dizelerinde iddialı bir düşünsel yapı var.
?İkinci Şiirler? M. Şehmus Güzel?in ikinci kitabı olmasından adını alıyor. Savını ikinci kitaptaki sunu yazısında da: ?Şair olmadan şiir yazmak mümkün. Benim yaptığım gibi… Dahası bu ikinci ?şiir? kitabım… Hediye ve şaka olsun diye. Yeni yılınızı kutlamak için. Şiir yazmak dayatıyor kendini: Asya?dan Avrupa?nın batısına uzanan sayısız köylerimiz,kentlerimiz,yolculuklarımız, gezilerimiz, iç gezilerimiz ve izlediğimiz filmlerimiz şiir yazdırıyorlar çünkü.
Evet şiirin kaynakları pek çok: Karacadağ?dan Atlantik Okyanus?u kıyılarına kadar uzan(amay)an akşamlarımız: Sakin, yumuşak, sevimli, acıklı, acılı, hüzünlü: Yeraltı sularının nehire kavuştuğu noktada bir gülümseme: İşte şiir. Bir anlık bir mesele. O da bana yetiyor. Umarım size de yeter. Dahası beyt, Arapça hem ev, mesken, demektir, hem de şiir: Yani o zaman, eviniz yoksa eğer şiirinize sığınabilirsiniz. Bu da işe yaramaz demeyin şimdi.? diyerek sürdüren şairin, şiirlerindeki öz ve biçim anlayışının da fazlaca değişikliğe uğramadığı görülüyor. ? bakın/ çevrenize/ çevrenizde kan gölü/ yalnızlıklarınızın korkusunda/ ne zaman/ yetti/ ne zaman/ aman/ diyeceksiniz/ yalnızlıklarınızın/ ve/ korkularınızın/ arkasına sığınmadan/ ne zaman? dizelerinde olduğu gibi düz ve öyküsel bir anlatım şiirlerin çoğunda egemenliğini koruyor.
Şiirde sevip sevmemek öznel bir seçimdir, o nedenle yapılan seçim nesnel bir eleştirinin hedefi olamaz. Bir yönüyle şiiri de kadına benzetirim ben. Kadının çirkini olmadığı gibi, şiirin de çirkini yoktur. Yeter ki, ona bakmanın yolunu yordamını bilelim.
?(gökyüzündeki güneşten başka güneşler de var)/ Berlin kanatlarım altında/ arzularım kanatlanırsa/ tutamam? diyen M.Şehmus Güzel, açık bir anlatımı olmasına karşın, söylediklerini satır aralarına gizlemeyi çok iyi bilen bir şair. Okuyunca hak vereceksiniz.
Yazan: Güngör Gençay
07/08/2008 Tarihli Evrensel Gazetesi

Previous Story

Dipten Gelen Dalga (2. Cilt) – İlya Ehrenburg

Next Story

Halepçe’den Gelen Sevgili – Suzan Samancı

Latest from Makaleler

Van Gogh’un kitap tutkusu

Geçtiğimiz haftalarda Paris’in izlenimci koleksiyonuyla ünlü Musée d’Orsay, Antonin Artaud’un Van Gogh: Toplumun İntihar Ettirdiği kitabından yola çıkarak yazar ile ressamı, Artaud ile Van

George Orwell’a ilham veren kitap: Biz

George Orwell‘ın 1984’ünü neden sevdiyseniz, Yevgeni Zamyatin‘in Biz‘ini sevmeniz için en az 1984 kadar nedeniniz var. Üstelik Biz, 1984’ten çok daha önce, 1920 yılında
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ