Çocuk Edebiyatı ve Öğreticilik (Didaktizm) – *Mehmet Kaya

“Bir şey ki bana ders vermekle kalır, ne yaşamımı zenginleştirir, ne coşturur, tiksinirim ondan ” Goethe

Çocukları bilgilendirmek amacıyla hazırlanan kitaplara öğretici çocuk kitapları adı verilmektedir. Bu kitaplarda bilgi verme ve öğretme hedeflendiği için dildeki sözcüklerin anlamı, herkesin paylaştığı nitelikte olması; anlatımın ise, açıklamaya ve mantık ölçülerine dayandırılması amaçlanır. Çocuklarda duyarlılık oluşturmak amacıyla hazırlanan kitaplar ise, çocuk edebiyatı kapsamında değerlendirilmektedir. Bu kitaplarda ise, estetik kaygı güdüldüğü için kullanılan dil, günlük dilin alışılmış anlam özellikleriyle değil, duygusal ve çağrışımsal nitelikleriyle
önem kazanır. İleti bölümünde de belirtildiği gibi, birinciler iletilerini kesin bir yargıya dönüştürerek (önerme biçiminde) verirler. Bu nedenle çocuk edebiyatı kapsamında değerlendirilmezler. İkinciler, iletilerini kesin bir yargıya dönüştürmeden, metnin dokusuna sindirerek verirler.
Çocuklara kendi doğrularını benimsetmek, hayat dersi vermek anlayışıyla yazılan kitaplar yazınsallıkla bağdaşmaz. Tek mesajlı (çok mesajlı da olabilir)didaktik yönelimli çocuk kitaplarının edebiyat estetik değerleriyle tam anlamıyla örtüşmediği, bunların sadece bilgilendirici kitaplar olarak ele alınabileceği sonucuna varırız. Bir çocuk kitabının edebiyat estetik değer taşıması için okuruna anlam oluşturma özgürlüğünü vermesi, okurun karşısında iktidar pozisyonunda durmaması gerekir. (Neydim, 2003:19)
Çocuk edebiyatında öğreticilik, Batı da 17 ve 18. yüzyıllarda ortaya çıkan ve aklın yüceltilmesine dayanan Aydınlanmayla yakından ilişkilidir. Aydınlanma döneminde oluşuyor çocuk edebiyatı. Bu edebiyatın temel ilkeleri -Aydınlanma felsefesine bağlı olarak- şunlardır: Çocuğu yönlendirici bir akılcılık, bilgilendirme, öğreticilik, işlevsellik, yaratıcılık.
Bu, didaktik ve otoriter bir yaklaşımdır, çocuğa yukarıdan bakar. İşte çeşitli aşamalardan geçip süren bu anlayış, 1950 lerden sonra yerini; çocuğu tanımaya, anlamaya, onun dünyasını bulgulamaya dönük bir anlayışa terk ediyor. (İpşiroğlu, Akt. Nas, 2004:76)
Yazar öğretmen rolü üstlenerek, kendi doğrularını çocuklara benimsetmeye çalışmamalıdır.
Fatih Erdoğan (2003), T. Brezina nın kitaplarını değerlendirirken bizdeki bir çocuk tasarımı kavramı üzerinde duruyor. Çocuklar bu yazarın kitaplarını dizi dizi alıp okuyor.
Neden Öncelikle, tabii ki bildik macera formüllerini kullandığından. Ama daha da önemlisi şu: Bizim geleneksel hastalığımız olan bir çocuk tasarımı onda yok. O yalnızca bugün var olan çocukların heyecanlanacakları ve eğlenecekleri kitapları yazıyor. Bizse yarının aydın çocuğunu , ahlaklı çocuğunu , Atatürkçü çocuğunu , namuslu çocuğunu , paçasını kurtaran çocuğunu , ozon tabakasını delinmekten kurtaracak çocuğunu , pet şişelerini toplayacak çocuğu , savaşları durduracak çocuğu vb. oluşturmayı hedeflediğimizden bugünkü çocuğu ıskalayıp duruyoruz.
Çocuk edebiyatı ürünlerinden görev insanı yetiştirme, küçük biz ler yaratma ya da yetişkinleştirilmiş çocuk oluşturma amacı beklenilmemelidir.
Çocuklar için hazırlanan kitaplarda öğreticilik yapılmasının asıl sakıncası, çocukların kitap okumadan uzaklaşmasıdır. Öğreticik yanı ağır basan açıkça öğüt veren kitap, satır aralarına gizlenmiş iletileri olmadığı için, ufuklar açmadığı için çocuğa sıkıcı gelecek, satırlar arasında gömülü olan sihri bulma mutluluğunu yaşatmayacaktır. Birkaç kez kötü kitapla yüz yüze gelen çocuk her kitabı öyle sanıp okumaktan vazgeçecektir. (Yener, 2002)
Recep Nas (2004:81), bilgi vermenin doğrudan olamayacağını, kendiliğinden – metnin içinde eritilmiş- bilgi verilebileceğini söyleyerek, Çocuk nasıl oynarken birçok şeyi öğreniyorsa, okurken de birçok şeyi öğrenebilir, öğrendiğinin ayırtına bile varmadan. demektedir.
Çocuklar için hazırlanan yazınsal içerikli kitaplarda kurgu gereği bilgi verilebilir, ancak kitaplarda öğreticilik hedeflenmemelidir.
Toplumsal gerçekler, çocuğun kendi gerçeği; bunların çocuk üzerindeki etkileri, yine onun diliyle, bakış açısıyla işlenecektir. Ama bu yapılırken şematik kurgudan, slogancı bir anlatımdan kaçınmak gerekir. Çocuk koşullandırılmamalıdır. (Nas, 2000:82)
Edebiyat propaganda düzeyine (daha doğrusu, düzeysizliğine) indirgenemez. Ufuksuz, çapsız, tek anlamlı; çocuğu bağnaz, tutucu olmaya, hemen inandırmaya çağıran tek doğrulu metinlerle, eleştiren ve çok yönlü düşünen, soran, sorgulayan, bilimsel tutumlu bireyler yetiştirilemez. Yazılan da yazınsal (edebi) bir metin değil, olsa olsa bir bildiri, bir
makale olur. (Nas, 2004:83)

K A Y N A K Ç A
Erdoğan Fatih
Radikal Kitap, İstanbul, 26.10.2003.

Kavcar Cahit
Okuyarak Anlama , Türk Dili, TC Anadolu Üniversitesi Yayını, Eskişehir, 2004.

Nas Recep
Örneklerle Çocuk Edebiyatı, Ezgi Kitabevi, Bursa,2004.

Neydim Necdet
Çocuk Edebiyatı, Bu Yayınevi, İstanbul, 2003.

Yener Mavisel
Çocuk ve Kitap , ABC Dergisi, Sayı:195, Ankara,2002.

Yazan: *Mehmet Kaya, Eğitim Sen Kitap Komisyonu Üyesi.

Bu makale, EĞİTİM SEN (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası) tarafından hazırlanan İlköğretim Çocuk Edebiyatı konulu 2010 Kitap Kataloğu’ndan alınmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir