“Mizahın olmadığı yerde yaşamak zor, ama her şeyin mizah olduğu yerde de yaşamak olanaksızdır.” Bertolt BRECHT

Gülme bir ihtiyaç, bir savunma, bir karşı çıkış, bir paylaşma eylemidir ve sadece insana özgü bir niteliktir. İnsanlar yadırgadıkları olay, görüntü ya da dil kullanımlarına gülerek tepki gösterirler.
Aziz Nesin (2002:48) gülmeyi, ?İnsanın, kendi toplumsal ortamındaki bir nedenin etkisiyle, herhangi bir haz duyumu alması sonucu, bunun dışa vurumu? olarak tanımlamaktadır.
Gülmenin insana özgülüğüyle ilgili olarak da şunları yazar: ?Bir hayvana gülmemiz, o hayvanda insan durumu, insan davranışı, insana benzerlik görmemizdendir. (?) Gördüğümüz bir ayıya güldüğümüzü sanırken, gerçekte ayıda insanı görüp, onu kendimize benzettiğimizden, kendi kendimize gülmekteyiz. (?) Gülen de, gülünen de, güldüren de hep insandır.? Nitekim H. Bergson, ?Doğa güzel ya da çirkin olabilir ama gülünç olamaz.? demektedir. (Nesin, 2002:53,54)
Usta yazarın gülmecenin işlevi ve kapsamıyla ilgili yazdıkları da açıklayıcı niteliktedir: ?Gülmece, seslendiği insanı, hangi oranda olursa olsun sağlıklı olarak güldürebilen her şeydir. Güldürmek, gülmecenin işlevidir.?(?) Sağlıklı gülmeyi yaratan her şey gülmecenin kapsamına girer: Yazılı ve sözlü bütün gülmece eserleri, gülmece hikaye ve romanları, yergi ve taşlama, alay, eğlenme, şaka, güldürü, güldürücü pandomim ve danslar, karikatür ve türleri, gölge oyunları (Karagöz vb.), gülünçleştirme ve argoda tiye almak, kaba gülünç, güldürücü anekdot ve fıkralar, nükte, ters yansılama, eski ve yeni argodaki dalga geçme, tefe koymak, maytap geçmek, gırgır ve bunlar gibi olan her şey gülmecenin içine girer.? (Nesin, 2002:45,46)
Rıfat Ilgaz, gülmece ile edebiyat türleri ilişkisine açıklık getirir: ?Rıfat Ilgaz?a göre ?gülmece? yazınsal bir tür değil, bir biçimdir. Roman, şiir, öykü gibi başka bir yazınsal tür ile var olan bir bakış açısıdır. Yazınsal türler teknik ve beceri isterken, ?gülmece? istemez; doğuştan gelir, der Ilgaz. Ona göre kişinin yaşama bakışıdır ?gülmece?.? (Yılmaz, 2007:817)
Gülmece konusunda düşünenlerin ve üretenlerin sözleri, bakış açısı kazandırıcı özellikler taşımaktadır:
?Bütün mizah (gülmece) ürünlerinde ortak olan; içinden çıkılmaz bir duruma, sonunda neşeli ve sevimli bir çözüm getirmektir.(?)Gülmecenin kökeninde eğlence ve hoşgörü yatıyor. (?) Eğlence, bütünü ile gülmece olmadığı gibi gülmecenin bütünü de eğlence olmuyor.? (Öngören, 1983:13)
?Mizah eleştirel amaçlıdır. (?)Komiklik güldürme amaçlıdır, nedensiz olarak her zaman yapılabilir.
Gülünç olana gülünür, herkes güler. Mizah ise gülünçlük değildir. Hemen her mizahçının dediği gibi, ciddi bir iştir, acı yüklüdür, gülenler olduğu kadar ona kızanlar, öfkelenenler de olur. Çünkü mizah bir tepki ve eleştiri biçimidir.? (Oral, 2002:90)
?Mizahın altında eleştiri vardır. Güldürerek söylemek, eleştirmek etkin bir yoldur.? (Muzaffer İzgü)
?Mizah haksızlığa karşı en etkili silahlardan biridir.? (Haldun Taner)
?Gülmece, doğası gereği ezilenin yanındadır ve ezilenin ezene karşı sessiz başkaldırısıdır.? (Rıfat Ilgaz)
?Her gülünen şey mizah değildir. Mizahın amacı düşündürmektir.?(Aydın Boysan)
?Gülmecenin amacı bir genelleme yapmak değildir. Olaylar ve davranışlardaki göze batan noktaları hafif bir biçimde alaya alıp ilgiyi çekmektir. (?) Olayların gülünç yanını görebilmek, günlük yaşamın ağır baskılarından kurtulabilmek için en güzel yöntemdir. (?)
Gülmece, insanın düş gücü, yaratma gücü oranında çoğalır.? (Özünlü, 1999:41,60)
?Mizahın önemli alt dallarından biri olan şaka ?birini küçük düşürmeden, aşağılamadan söylenen takılma biçiminde eğlendirici söz, yapılan hareket?tir.(B. Larus) (?)
Ego, dış dünyaya ve ondan gelen uyarılarla veya içten gelen heyecanlarla baş edemediğinde, daha doğrusu başka bir yol bulamadığında, düşünceye akıcılık getirmek için şaka yapma yoluna başvurmaktadır.?(İkiz, 2001:199-200)
Gülmece, sadece bir eğlenme aracı olarak görülmemeli, insanları düşündürmeli, onlarda kalıcı izler bırakmalıdır.
Gülmecede bulunan güldürme, boşaltım sağlama ve tepki gösterme işlevleri, insanların yararına bir görevi üstlenmelidir.?Bir yararı olan, eleştiricilik, yericilik ve olumlu yönde yıkıcılık görevi yüklenmiş olan gülmecelere (hikâye, roman, güldürü, karikatür gibi her tür ve biçimde gülmecelere) yararcı ve görevci gülmece diyoruz.? (Aziz Nesin)
Gülmece, içinde eleştiriyi barındırmalı, ezenin ezilene, yönetenin yönetilene, erkeğin kadına uyguladığı baskıyı örtmemelidir. Gülmece, eleştiri oklarını neşenin önündeki en büyük engel olan sömürü ve baskı uygulamalarına yöneltmelidir.
Magazine yönelerek okuyucu ve izleyiciyi sadece günlük sıkıntı ve tasalarından uzaklaştırmayı ya da güldürmek için güldürmeyi amaç edinmemeli, sarsıcı ve düşündürücü işlevini de yerine getirmelidir.
Toplumsal değişimin ihtiyaç haline geldiği konulara ilgi göstermeli, değişimin hızlanmasına katkı sunmalıdır.
Dünyanın geçiciliğini savunan, gülmeyi güçsüzlük ve yozlaşma olarak gören, neşeyi dışlayarak acıları kabullenmeyi öğütleyen anlayışlara karşı durmalıdır.
?Gülmecenin (?) işlevlerinin tümü, çocuklara, onların evrenine uyarlanarak aktarılmalıdır. Çocuklar, bedenen yetişkinlerin dünyasında olsalar da, anlam dünyaları farklı olduğundan, yetişkinleri güldüren şeylere gülmezler. Özellikle okul öncesi dönemdeki bir çocuğun, sömürü ve baskı eleştirisine yönelmiş olan bir gülmeceyi, ya da yozlaşma, cinsel ayrımcılık, yanlış yönetim, hortumculuk, vb. gibi toplumsal sorunları konu alan gülmeceleri anlaması beklenemez. Ama aynı anlam, çocuk dünyasına uyarlanarak aktarılırsa, çocuğu güldüren bir gülmece üretilmiş olabilir. Örneğin, oyuncaklar dünyasına başkan olmak isteyen bir ayının komik öyküsü, çocuklarda baskı düzenine karşı duyarlı olmaya yönlendirecek düşüncelerin üretilmesini sağlayabilir.? (Akal, 2008)
?Çevremizdeki uyaranların hızla değişimiyle çocukları güldüren şeyle de zaman içinde hızla değiştiğini unutmamalıyız. Kimi kitaplarda, yetişkinlerin komik olduğunu sandığı kendi çağlarına ait gülmece kalıplarını çocuklara dayatmasıyla, çocuklar gülmeceden uzaklaşabilir. Çocuklar için üretilen gülmecenin, çağa ayak uydurmuş,
günceli yakalamış olmasına dikkat edilmelidir.? (Akal, 2008)
Gülmece ürünleri çocukların enerjilerini artırmalı, onlara okuma alışkanlığı ve eleştirel düşünme becerisi kazandırmalı, yaratıcılıklarını ortaya çıkarmalıdır.
Çocukların gülerek öğrendiklerinin unutulmadığı, daha kalıcı olduğu bilinmeli; gülerek öğretirken, öğreticilik öne çıkarılmamalı, öğreticilik çocuklara belli edilmemelidir.
Çocuklara ahlaki değerleri didaktik olarak sunan gülmece ürünleri yerine, onlara kahramanların güçlü ya da güçsüz durumlarını değerlendirme olanağı sunan gülmece eserleri önerilmelidir.
Gülmece metinler aracılığıyla çocukları eğlendirmeli, eğlendirirken onlarda gülmece duygusunu geliştirmeli, ancak çocukları güldürmek için yapaylığa düşülmemeli.
Gülmece, çocukları benmerkezci olmaktan kurtararak iletişim kurma becerisini geliştirmeye ve arkadaş edinmeyi kolaylaştırmaya fırsat vermeli; çocuğun kendine güvenmesini sağlamalıdır. Arkadaşlarıyla paylaştığı gülmecelerle takım duygusu yaratabilmelidir.
Gülmece eserleri çocuğun kendini tanımasına ve keşfetmesine yardımcı olmalı; ona, nasıl olması gerektiğini değil, nasıl olduğunu söylemelidir.
Hata yapmanın doğal olduğu hissettirilmeli, kahramanların zor koşullarda bulduğu çözüm çocukları esinlendirmeli, benzer durumlarla karşılaştığında kendi çözümlerini üretmelerine örnek oluşturmalıdır.
Gülmecenin bir parçası olan şakalar sözle gerçekleştirilirken, bedensel engelliler ve kadınlar hedef alınmamalı. Erkeklerin daha aktif olduğu cinsel şakalar, cinsiyetçi görme ve düşünme biçimini pekiştirdiğinden çocuklara yönelik gülmece ürünlerinde bulunmamalıdır.

K A Y N A K Ç A
Akal Aytül
Eğitim Sen Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Ölçütleri İçin Öneriler, 2008.

Akgökçe Necla
?Cinsiyet Engelli Şakalar? Cogito, Sayı:26, İstanbul, 2001.

Bayrak Mehmet
Halk Gülmecesi, TC Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2001.

Dindar Cemal
?Tanı : Mani?, Gülme?nin Kitabı, YGS Yayınları, İstanbul, 2002.

İkiz T. Tunaboylu
?Şakalar ve Psikanaliz?, Cogito, Sayı:26, İstanbul, 2001.

İlker Maga
?İnsanın Özerk Alanı Olarak Gülmek?, Gülme?nin Kitabı, YGS Yayınları, İstanbul, 2002.

Nesin Aziz
?Mizah = Gülmece?, Gülme?nin Kitabı, YGS Yayınları, İstanbul, 2002.

Oral Tan
?Gülme?, Gülme?nin Kitabı, YGS Yayınları, İstanbul, 2002.

Öngören Ferit
Cumhuriyet Dönemi Türk Mizahı ve Hicvi, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1983.

Özünlü Ünsal
Gülmecenin Dilleri, Doruk Yayımcılık, Ankara, 1999.

Yılmaz Nilay
?R. Ilgaz?ın Bacaksız Dizisine Geleneksel Gülmece Karakterleri ve Gülmece Kuramları Açısından Bakış?, Rıfat IlgazSempozyumu, Çınar Yayınları, İstanbul, 2007

*Mehmet Kaya, Eğitim Sen Kitap Komisyonu Üyesi.

Bu makale, EĞİTİM SEN (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası) tarafından hazırlanan İlköğretim Çocuk Edebiyatı konulu 2010 Kitap Kataloğu’ndan alınmıştır.

Yazıdaki karikatür CİHAN DEMİRCİ’ye aittir.

Previous Story

Karanlığın İçinde Aydınlık Yüzler / “Ölülerimiz Konuşuyor” – Adil Okay

Next Story

Yaşar Kemal ‘in Kaleminden Turhan Selçuk…

Latest from Çocuk Edebiyatı

Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ