Coşkun Karabulut?un Toplu Şiirleri: ?Beni Zamansız Bırak?* – Duran Aydın

Kendisi de bir şair olan Coşkun Karabulut sanatçıları, özellikle yazarları ?düşünür?, şairleri ise ?sezgi ustası? olarak görür. Ama bu sezgiyi edinebilmesi için hayatı balkondan izlememesi; felsefe, sosyoloji, tarih, biyoloji vb. kaynaklardan beslenmesi gerektiğini, beslenerek üçüncü bir göze sahip olunabileceğini söyler.
Yanı sıra, beyin güzelliğini de önemser. Çünkü, ancak güzel bir kişilikten bir estetik yaratısı olan ?sanat ürünleri? çıkabilir. Dahası, şair ya da sanatçının ?Sevgi dolu, kıskanç olmayan, kendi çıkarını değil insanlığı düşünen ?güzel bir insan olması? gerekir.?* der.
Sone Yayınları kasım 2010?da, yukarıdaki alıntıda şair kişiliğinin ipuçlarını veren Coşkun Karabulut?un şiirlerini yayımladı. ?Beni Zamansız Bırak? adındaki kitap, şairin ?toplu şiirleri?ni içeriyor. Zamana değil, zamansız bırakılmayı göze alabilen şair, şimdi bütün şiirleriyle okurun avuçlarında?
Şiirlerinde sözcüklerin ikincil, yan anlamlarından yararlanıp ince buluşlara süzülmeyi, böylece bir ritim oluşturmayı deniyor. Şiirsel imgeler kurayım derken şairane olanın bıçak sırtı tuzağına düşmüyor. Günlük ilişkilerdeki an?ın sıcağından, yavaş yavaş soğuyarak geniş zamanlara taşınan bir şiiri yakalama uğraşında:
?herkesin bir tavrı var yaşamda / kendi doğru çizgisinde / akıp gider yaşamı // gülmek bir çizgi / ağlamak eğri çizgi / sevda yükselen / nefret alçalan çizgi // nazlı nazlı yürümek / ne güzel çizgi / kavuşmak sevgiliye / kesişen çizgi // okumak, incelmek hassas bir çizgi / vurdumduymaz olmak; / o da bir çizgi // bir çizgiler demetidir yaşamak / ölüm: hepsinin üstüne bir çizgi?, (?Çizgi?, s.11)
Hiç umulmadık durumlardan şiir süzmek, şiiri ancak has bir şairin yakalayabileceği ayrıntılarda aramak? Bir de elbette zamana sığamamak, hep geniş zamanlar düşlemek? Ölüm mü; ?ölüm / herkesin kendi yalnızlığına / sürgün edilmesi?dir şaire göre.
Coşkun Karabulut bence, Orhan Veli damarından beslenen bir şair. Buna örnek gösterilebilecek birçok şiiri var. ?Yollu Şiir?le yetinebiliriz:
?yolsuzluktan yolunu bulan / sabıkalı bir babanın kızıydı / uçarı hafif yollu // bir yolunu bulup / işe girdi yani ki / kanına işlemiş durur mu / kaş göz işaret / yoldan çıkardı patronu / hani epeyce yoldu // adam baktı iş kötü / düşündü uzun yollu / ?her yol var bunda yahu? / dedi ve yol verdi //
kız bağırdı çağırdı / saçını başını yoldu / bir hüzün çöktü üstüne / gerçekten gözleri doldu / ve düşündü / ?yolsuz kalmak kötü / yolsuzluk yapmak yine kötü / yollu olmak niye kötü / bu ne iş ayol? dedi // bin bir çelişki içinde / evin yolunu tuttu.? (s.100)
Görüldüğü gibi ?yol? sözcüğü oya gibi işlenirken okuru gülümseten ufak yollu unsurlar da ıskalanmamış. Şiirlerin genelinde ise, sıklıkla, kendi yarattığı denizlerde yeni derinliklerin keşfine çıkma isteği sezilecektir.
Peki, nedir ?zaman?la alıp veremediği şairin? Bunun ipuçları ortada, Karabulut?un şiir yüklü inceliğinde:
?görmesin diye çocuk kaldığımı / saçımı beyaza döndürüyorum / yüzümü çizgiye // kıskanıp da / eskitmesin beni zaman.? (?Çaktırmadan?, s.112)
Aslında ne zamandır geçen, ne de insan! Karabulut, bu masalı çözmenin bilgece keyfini sürmektedir:
??bir kelebeğin kanat çırpışıyla / yarıyorum zamanı / gökyüzünü tarıyorum / gözlerinde bir kuşun // zaman diye gördüğüm / biraz toprak biraz ben / bazen toprak bazen ben…? (?Taramak Gökyüzünü?, s.102)
Hep çocuk kalma isteği, bütün şairlerde görüldüğü gibi, akıp giden zaman karşısında eriyip yitme kaygısından ağır basıyor. Bunu, şair kişinin ölümü kabullenemeyişi olarak okuyacağız?
?Zaman?ın dışına çıkma isteği, ?zaman?dan soyutlanma anlamında değil, özellikle ağaçtan çok ağaçları, ormanı kavrama bilinci? ?Zamansızlık? bu anlamda seçilmiş gibi görülüyor; acımasız bir hızla geçerken birden duruyor, ?geçmek?, şiirin öznesi şaire kalıyor.
Oldum olası güzelliğin, güzelin yanında olmuştur şair. Kırılmayı, terk edilmeyi, sancıtan yalnızlıkları, yakıp kül eden zorunlu birliktelikleri bu uğurda göze almıyor mudur? ?Dağları un eden Ferhad?ın gürzü? bilmiştir kan verdiği imgeleri??Okyanusun en ıssız dalgasına düşmüş bir kibrit çöpüne? içini dökmeyi bu yüzden çare görmüştür.
Coşkun Karabulut yanmayı da ekler bu yürek kırgınlığına. Kendi yüreği yansındır; insanlar özgür, eşit olmanın iç erinciyle gülebilsinler diye. Öylesi bir sevgiyi yeşertebilmek adına, ?Kerem? olmayı göze almak da değil midir zaten şairlik?
?Olsun Varsın?da bunu anımsatır okura:
?yüreğimin kapıları açık ya / güzellerin bir girer / biri çıkar durmadan // her sevda yarım / her bakış yağmur // çarmıha gerilir yürek / bir çivi / bir çivi daha? (s.116)
Şiirin mevsimlerde kilitli kalmasını kabullenemez şair; ?mevsimsiz?dir? Çünkü bütün mevsimlerdir aynı anda sızma bir şiirin atardamarında dolaşan. Sürekli, yenilenen kanında aşkı sular.
?Mevsimsiz Arzu? demiştir Karabulut bunun adına:
?yeni bir şiire gebeyim / aş(k)eriyorum yine iyi mi // mevsimi değildir diyorum / anlamıyor // illa ki seni istiyor canım? (s.124)
?aş(k)eriyorum yine iyi mi? örneğinde görüldüğü gibi, Karabulut, ikili okutmayı yerinde kullanan bir şair. Sözcüğün ortasındaki ?k?, bir üst dizedeki ?yeni bir şiire gebe? olmakla bütünleşen
?aşermeyi?, ?aşka erme? biçiminde de ulaştırıyor okura. Bu örnekle iki okumalı sözcüklerle çağrışım zenginliğine varılabileceğini kanıtlar şair.
Günlük kullanımda dikkat çekmeyen sıradan bir tanımdan, söyleniverip geçilen bir sözcükten, bir köşede unutulmuş öksüz bir duygudan şiire ulaşması, Karabulut?un biçeminde şakül işlevindedir?
Çizgi, Sodalı Şiir, Bilinmez, Var mı Öyle, Şimdi Ben, Yaşama Sevinci, Yağmur Duası, Hep Aynı, Bizim Olan, Ne Var ki, Yalnızlık, Heyhat, En Kötüsü de, Taramak Gökyüzünü, Çaktırmadan, Olsun Varsın, Mevsimsiz Arzu ve Elim Bir Durum başlıklı şiirler, bence Coşkun Karabulut?un artık yerleşmiş biçemini simgeleyen en başarılı örnekler.
Yazıyı, Coşkun Karabulut?a ?Beni Zamansız Bırak? gibi nice kitaplar dileyerek, ?Elim Bir Durum? başlıklı şiiriyle bağlamak istiyorum:

?ele avuca gelmezdin bir zamanlar
ne zaman uzatsam sana elimi
sen ellere uzatırdın elini
ne elim

şimdi sen
ele avuca gelmeye başladın
bu sefer de
benim elde avuçta bir şey kalmadı
bu daha da elim!? (s.142)

* Beni Zamansız Bırak
Coşkun Karabulut?un Toplu Şiirleri
Sone Yayınları, kasım-2010, İst.

* Coşkun Karabulut; ?Şiir Yazmak Kolay
Değil Şair Olmak Göz İster?
Yeni TURUNÇ, sayı-2, eylül/ekim 2011

* Coşkun Karabulut, ?Elim Bir Durum?
TURUNÇ, sayı-2, mayıs/haziran 2011

Bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir