Nilgün Marmara’nın ölümünden hemen sonra çıkan 1988 yılında yayınlanan “Daktiloya Çekilmiş Şiirler” kitabında yer alan şiirler, Marmara tarafından 1980-1987 yılları arasında kaleme alınmıştır. Everest Yayınevi Nilgün Marmara’nın daktiloya çekilmiş şiirlerinin olduğu dosyada herhangi bir düzeltme yapmayarak, özgün halde bırakarak yayınlamış.
*Bizce bu kitabın, Türkçe yazılan şiirde özel bir yeri var. Marmara’nın bu özel ilgisi dolayısıyla, Plath şiirinden esini söz konusu olabilir. Ancak, bu şiirleri ilk okuduğumuzda bile, olası önyargılardan hemen uzaklaşmıştık. Marmara şiirinin, topyekün Anglosakson şiirinden beslendiği açık. Ama, şiirleri, kendi özel aurası içinde okuduğumuzda, garip bir benzersizlikle karşılaşmıştık. Hiçlik duygusu, her modern şiirin köklerinde belirebilir. Ancak, Marmara, şiirinde, tamamen kendine has bir imge yoğunluğu ve kosmosla hiçliği bambaşka bir anlamsal dünyaya taşıyor. Reel hayatı daimi dışlayışının nedeni de bu. Marmara şiirinde
nadir rastlanan bir sözcük özeni ve çeşitliliği var. Kurulan imgeler yer yer savruk olsalar da anlam dünyasıyla devamlı hesaplaşır özellikte. Doğa ile evren, varoluşla beden, korku ile çocuksuluk ve aşk aynı şiir çemberi içinde apayrı göndermelere taşıyor okuru. Başta ‘mor’ olmak üzere renklerin bu kurulan kozmik dünyada özel ve zengin çağrışımları var. Ve tüm bunların yanında kendine has bir gizemcilik. Şiirlerde ölümle hayat arasındaki gidip gelişlere de şiirler boyu rastlamak mümkün.

Bazı şiirlerin, farklı bağlamlarda izlenimci bir algıyla da bağı var. Diğer yandan ‘zaman’ kavramının ilk kez bu denli başkalaştığı, kozmik dünya ve beden arasında kurduğu bağ dikkat çekiyor. Aslında, şairin, diplerde geniş anlamda otoriteyle de yoğun bir hesaplaşması sıkça dikkat çekiyor. Net olmayan, kendine has bir görsellikle de bazı şiirlerde baş başa kalınıyor.

Bu şiirin, dolayısıyla da kitabın, daha birçok kendine has özellikleri var. Bir başka şairle karşılaştırmak zor. Daha önce de belirttiğimiz gibi teknik açıdansa yer yer ‘savruklaşan’ şiirlerle de karşılaşılıyor. Bu şiirin geçmişsizliği, geleceksizliği çok önemli. Aile kurumuyla ilginç biçimde hesaplaştığı; sinemayla, özel biri- iki filmi şiir adı yapıp büyülü göndermelerle bezediği ürünler de var. Yapı olarak biraz güçsüz şiirlerle de karşılaşılıyor. Ama bu, şiirin biricikliğini, kendine özgülüğünün önünü kesemiyor. Daktiloya Çekilmiş Şiirler çok uzun yıllar üstüne konuşulacak, tartışılacak bir kitap olmaya değer. Herkesin hemen sevebileceği bir şiir değil bu.
Tüm iyi şairlerin şiiri gibi.”
*Orhan Kahyaoğlu, Radikal Gazetesi, 20.04.2007

Nilgün Marmara’nın şiirlerini okumak için tıklayınız

Nilgün Marmara’nın Hayatı
1958?de İstanbul?da doğdu. Ortaokul ve liseyi Kadıköy Maarif Koleji?nde bitirip, yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü?nde tamamladı.

Sylvia Plath üzerine incelemeler yaptı. Plath?ın bireyin yalnızlığına ve varoluş sorununa bakışı genç şairi etkiledi. Nilgün Marmara, şiirlerinde çoğunlukla, 1. tekil kişinin düşle gerçek arasında gidip gelen, kırılgan izleklerini kullandı.

Çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı. Küçük İskender, Lale Müldür, Orhan Alkaya, Cezmi Ersöz, Ece Ayhan, Gülseli İnal ve Serdar Aydın gibi şairleri derinden etkiledi.

Sylvia Plath sevgisi, Marmara?yı ölümde de sevdiği şairin yazgısıyla birleştirdi. 13 Ekim 1987?de henüz 29 yaşındayken ?yaşama karşı ölüm? dedi ve intihar etti.

Eserleri

Şiir
Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1980)
Metinler (1990)
Günlük
Kırmızı Kahverengi Defter (Gülseli İnal tarafından hazırlandı, 1993)

Previous Story

Kırmızı Kahverengi Defter – Nilgün Marmara

Next Story

“Dönüp baktığımda bir acı da buluyorum Nilgün’ün yüzünde.” Cemal Süreya

Latest from Nilgün Marmara

Toz-Dem – Nilgün Marmara

TOZ-DEM Kısacıktı karşı yolculuklarımız kara ve deniz üzerinde- Şafağın bodrumuna inerken sen, Hançerin ivmesiyle yükselirdim dul pencerelere. Azıcıktı köpük boz denizde ve karada Koyu

Kuşum ve Ben – Nilgün Marmara

KUŞUM VE BEN Kuşum ve ben bir aynada uyuyoruz, kafesimiz yatağımız yüzlerimiz eşlerine baka baka sonsuz kar altında uyuyoruz kuşum ve ben. Eşim ve

Kuğu Ezgisi – Nilgün Marmara

KUĞU EZGİSİ Kuğuların ölüm öncesi ezgileri şiirlerim, Yalpalayan hayatımın kara çarşaflı bekçi gizleri. Ne zamandır ertelediğim her acı, Çıt çıkarıyor artık, başlıyor yeni bir
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ