Devlet ve İhtilal notlarından – A.Kadir Şahin

Yıl 1917 tüm dünyanın kaderini değiştirecek devrim toplumsal- ekonomik açıdan Avrupa?nın çok gerisinde olan Rusya?da gerçekleşmek üzeredir. Çar devrilmiş, onun yerini dolduracak burjuva hükümetinin inşası başlamıştır. Kimsenin sosyalist bir devrimi düşündüğü yok. Bir kişi hariç Vladimir İ.LENİN.

Geçici hükümetin baskıları sonucu Finlandiya?ya gitmek zorunda kalan Lenin devrimin patlak verdiği 1917 yılının Ağustos-Eylül aylarında Devlet ve İhtilal kitabını yazar. Devlet üzerine düşünmeye devrimin ayak seslerinin hissedildiği 1916?larda düşünmeye başlamıştır. Kitabı yazmaktaki bir amacı kurulacak sosyalist bir devletin Marksist temelini oluşturmaksa bir diğer önemli amacı gelişmekte olan devrim konusunda burjuva devlet teorisini kuran sözde sosyalistlerin Marksizm?i tahrip ettiklerinin, Marksizm?le bir ilgilerinin olmadığının göstermeye çalışmaktır.

Lenin, Marksizm?in çarpıtılması, deforme edilmesi karşısında yapılacak şeyin Marks ve Engels?in devlet konusunda yazdıklarını okuyup onların gerçekliklerini ortaya koymak olduğunu söyler.

Engels?ini devlet ile ilgili tarihsel bir analiziyle başlar. Ona göre ?devlet sınıf karşıtlıklarının uzlaşmazlığının bir ürünü ve tezahürüdür ?. (1) Sınıflar arası uzlaşmazlıklar devam ettiği sürece her zaman devlet varlığını koruyacaktır. Tabi ki farklı yöntem ve yapılarla. Tamda bu noktadan hareketle burjuva ideologları Marksizm?i çarpıtmaya çalışırlar.

Devleti sınıf karşıtlıklarının olduğu her yerde zorunlu gören bu ideologlar, devletin asli işinin bu karşıtlıkları çözecek yegâne kurum olarak gösterip bu teorilerini Marksa mal ederler. Oysa Marksa göre devlet, bir sınıf egemenliğinin gerçekleştiği kurumdur. Dolayısıyla sınıf egemenliğinin kaybolmasına yönelik bir düzenleme devleti ortadan kaldıracaktır.
1917 Şubat devriminde devlet sorunu tartışılırken sosyalist- devrimciler ve Menşeviklerin tutumu devletin sınıfları uzlaştırdığı yöndeki küçük burjuva ideolojisini yeninde üretmeye yönelikti. Lenin bu konuda marksı yeniden okumanın önemine dikkat çeker. Ona göre devlet geçiş sürecinde proletaryanın elindeki sönümlenmesi gereken bir aygıttır.

Devletin resmi güvenlik güçleri ile halkın silahlı güçlerini birbirinden ayırır Lenin. Toplumun üstünde örgütlenen ve giderek topluma yabancılaşan güvenlik birimlerinin neden gerekli olduğu tartışmasına verilen cevap genellikle toplumsal hayatın karmaşıklığı, iş bölümü gibi kafaları karıştıran cevaplarla kitleleri yanıltmıştır oportünistler. Lenin Engelsin güvenlik birimlerinin sınıf ilişkileri odaklı tarihsel analizini defalarca tekrarlar. Ona göre eğemem sınıfın kendisine hizmet eden silahlı insan topluluklarını yeniden kurmak, ezilen sınıfın ise sömürücülere değil sömürülenlere hizmet edebilecek bu türden yeni bir örgüt kurmak için çabalaması gerektiğini söyler.

Devletin sönümlenmesi ve şiddete dayalı devrim meselesini Engelsin komün üstüne yazdıklarından yeniden kurar Lenin. Ona göre proletarya diktatörlüğünü sürekli kılan devletin, hangi sınıfın elinde olursa olsun bir baskı aracı olarak kalacağını söyleyen Kautsky ve Anarşistlerin Marksist öğretiye yaptıkları en büyük çarpıtmadır.

Anarşistlere göre devlet, ortadan kaldırılarak yok edilir. Ancak Marks?ta devlet ani bir vuruşla ortadan kaldırılacak bir şey değildir. Devleti devlet yapan baskı araçlarının dönüştürülmesiyle devlet zamanla işlevsizleşir, varlık nedeni ortadan kalkar ve sönümlenip yok olur.

Ekim devriminin en önemli sorunu proleterlerce yönetimi ele geçirilecek devletin dönüşmesi sorunudur. Lenin marksın izinden Paris komünü deneyimlerini geliştirerek bu konuda Bolşevik partisinin alacağı tutumu belirlemeye çalışır. Marks işçi sınıfının hazır devlet mekanizmasını olduğu gibi devralıp kendi amaçları için kullanmasının imkânsızlığından söz eder Paris komünü üstüne yazdıklarında. Lenin burjuva ideologlarının dediği, devletin ele geçirilip bu aygıt aracılığıyla devrimin tamamlanması teorisini marksa mal etmelerini şiddetle eleştirir.

Bürokratik-askeri devlet aygıtının yok edilmesi halk devriminin olmazsa olmazıdır. Kapitalist mülkiyetin toplumsal mülkiyete dönüştürülmesi, ordu ve devlet memurlarının konumlarının işlevsizleştirilerek komünün sosyalist devlete öğrettiği iki önemli gelişmedir. Memur ve askeri rütbelerin kaldırılması her memur ve askerin geri çağrılabilir yani başka işlere kaydırılması bu gelişmelerdendir. İşçi memur ve asker ücretlerinin eşitlenmesi bu konu hakkındaki diğer dikkate değer ayrıntıdır. Halka yabancı memur sınıfının birdenbire ortadan kaldırılması bir ütopyadır Lenin’e göre. Buna karşın mevcut yönetim aygıtını parçalayıp her türlü sınıfsal devlet çalışma biçimini yavaş yavaş bitirip yeni çalışma biçimi inşa etmesi komünün öğretilerindendir. Aynı biçimde parlamenter sistemin yok edilip burjuva parlamenter sisteminden farklı hem yasama hem yürütmeyi üstlenen, milleti oyalamayan, kandırmayan, iş yapan bir kurum inşası oluşturmak sosyalist rejimin önündeki görevlerindendir.

Dipnot:

1.V.İ.Lenin ,?Devlet ve İhtilal?,Agora yay. İstanbul

A.Kadir ŞAHİN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir