Dörtlükler – Nihat Behram

Everest Yayınları, Behram’ın şiir dünyasında atardamar türünden özel bir yeri olan Dörtlükler’i topluca sunuyor.
Kitapta,1980-2011 yılları arasında yazılmış ve çoğu ilk kez yayımlanan 250 dörtlük yer alıyor.
İşte, Behram’dan, hayatı şiirle solumak isteyenlere oksijen kaynağı niteliğinde bir yapıt daha…

Kuma sordum çakıldan geldiğini söyledi
Çakıl kayalıktan, kaya dağdan, dağ ufuktan,
Dile sordum akıldan geldiğini söyledi
Akıl kavrayıştan, kavram candan, can topraktan
(Tanıtım Bülteninden)

Dörtlükler – Nihat Behram

1
Acılar karşısında umudun kırılmasın
Zulümden ürküp saklanma sakın
Dursun istiyorsan kan ısır yaralarını
Unutma kuvvetli olmalısın

2
İnsansan eğer görevlerin var
İlk görevin dünyaya ışıltılar bulmaktır
Zincire vuruluysan kır zincirlerini
Özgür yaşanmayan hayat bulanıklaşır

3
Dalayan acılarsa, katliamlarsa halkı
Eriyorsa binlerce insan karanlık hücrelerde
Ağlamaktan yanıyorsa gözleri anaların
Yolu yok kurtuluşun isyanı seçmedikçe

4
Bunca kan verir elbet bir gün tomurcuğunu
Ey derin doğu, sislere bürülü yurdum, yaslı memleket
Sıyrılır karanlığından açılır alnın
Kavuşur güneşine durulur hasret

5
Zorbalar, cinayet orduları, caniler onlar
İçleri yarasa ve örümcek dolu
Toplanmış arsızca kemiriyorlar
Baygın uykusunda Anadolu?yu

6
Ellerinde vahşetin binbir aleti
Ellerinde kırbaç, zincir, urgan
Gün gelecek kan içinde boğulacaklar
Çünkü halkın yaraları daha doğurgan

7
İlk bulutu ilk kuşu senin ufkunda tanıdıysam
Bağrında kırlarının geçtiyse çocukluğum
Dostluğu, özlemi, aşkı senin dilinde yoğurduysam
Acıların da acılarımdır sevgili yurdum

8
Üflemekle güneş soğutulur mu
İte ite dağlar yürütülür mü
Taşımakla deniz kurutulmazsa
Kırılmakla halklar çürütülür mü

9
Yolunarak çiçek büyütülür mü
Ölüm ile hayat avutulur mu
Isınmadan demir çelik olmazsa
Halkı katledenler unutulur mu

10
Dünyanın neresinde mazlumlar ayaklansa
Yankılanır sesleri dağa taşa oyulur
Tutuşur senin de acıların yaralı Anadolu?m
Gün olur haykırışın uzaklardan duyulur

11
Değiştir, bu senin elinde, kaderini değiştir
Alnının karasını umudun ışığıyla sil
Unutma hayatı dövüşerek yatıştırman gerekir
Uğrunda dövüşülmeyen umut da çare değil

12
Herkes kendinin uzağında
Seviyor kendini seyretmesini
Yeter ki övgü olsun durmadan
Fakat kuyruğuna basılan yılan gibi zehirli

13
Buz üstünde, el ilinde, dar günümdeyim
Kurşun döksem çiğdem çiğdem gözyaşlı
Uyusam uykumun farkındayım
Dolaşsam şehir benden telaşlı

14
Akşam olmuş, yağmur dinmiş, usul usul akşam olmuş
Bir sızıdır, oğul oğul yüreğimde yuvalanan bir sızıdır
Uzak düşmüş yâr kucağı diyar diyar uzak düşmüş
Su hızıdır ömür alıp yolum yolum akıp giden su hızıdır

15
Yılların aylarınca uyusam seni
Dünyanın dağlarınca yürüsem seni
Dürüm dürüm gonca gonca tomurcuklanmış
Güllerin dallarınca solusam seni

15
Yılların aylarınca uyusam seni
Dünyanın dağlarınca yürüsem seni
Dürüm dürüm gonca gonca tomurcuklanmış
Güllerin dallarınca solusam seni

16
Bir kuş çiz yavrum yüzüme gözyaşınla
Bir kuş tel tel kirpiklerin kanat olsun
Bir kuş çırpınan kalbi dudağımda
Bir kuş yavrum sıcaklığın beni bulsun

17
Seni nice acılardan soluyup aldım
İstedim ki büyüsün ellerin ellerimde
İstedim ki bebeğim
Gözlerin gözlerimde umutlar gibi taze kalsın

18
Yeryüzü düşmanca saldırdı bana
Yine de kar gibi günlerimin üstünde düş izleri var
Yine de hasretim yaralı dudağımda
Anlaşılmaz derecede anlaşılsın diye uğuldar

19
Kekik kokusu duydum koynunda huysuz gecenin
Uyandım birdenbire
Haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden
Bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden

20
Yorgunum, çünkü yorgunluğumun
Yaşamak gibi bir anlamı var
Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun
Tadına düşmanlarım ulaşamazlar

21
Düşmanın elindeki hançere adımı kazımışlar
Sordum; dediler ki, yalın yürek dalaşıp şarkılar aranmışım
Sordular; dedim ki, düşmanlarım halkın da düşmanlarıdır
Bense uslanmaz aşkların yangınıyım o kadar

22
Beni dövüşlere kırbaçladı hayatım
Yüreğimi koşar adım taşımaya alıştım
Yüreğim ki ne o bensiz çiçektir
Ne de ben yüreğimsiz arıyım

22
Beni dövüşlere kırbaçladı hayatım
Yüreğimi koşar adım taşımaya alıştım
Yüreğim ki ne o bensiz çiçektir
Ne de ben yüreğimsiz arıyım

23
Özlemleri gibi anamın
Mahzun mazlum kusursuz
Yolumu dallardan gözlüyor babam
Kana kana korkusuz

24
Bahar gelmiş -balam benim- bahar gelmiş dayanmış
Dalda yaprak -bebeciğim- suda köpük uyanmış
Kuzulara özenmiş -kızım benim- körpe sesler dillenmiş
Ayışığında yanmış -yavrucuğum- onun için beyazmış

25
Sen insanlık katında yücelirken
Seni dişleyenler cüce kaldılar
Sende bilgi, sende duygu, sende direnç bilendi
Bilmem ki sana saldıranlar nice kaldılar

26
Gövdende çağlar uğulduyor
Yenilmez dağlar uğulduyor
Milyarların katliam silahlarına harcandığı dünyada
Senin varlığında insancıl şarkılar uğulduyor

27
Dediler ki, ?Dikkat et, düşman binbir maskesiyle ürüdü
Döneklik ardı sıra ihaneti sürüdü!?
Dedim ki, ?Dikkat ettim, en karanlık günlerde bile
Direnenler ön saflarda mavzer gibi yürüdü!?

28
Yaşıymış
Gözündeki özleminin yaşıymış
Kütüğünde gençliğine kayıtlı
Kavga yaşı insanlığın yaşıymış

Kitabın Künyesi
Dörtlükler
Nihat Behram
Everest Yayınları / Şiir Dizisi
Kapak : Utku Lomlu
Editör : Sırma Köksal
İstanbul, Kasım 2011, 1. Basım
132 sayfa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir