?Duhok Konuşuyor? ve Mehmet Şehmus Güzel – Ali Güzel

?Non Stop yazar? Mehmet Şehmus Güzel?in (Prof. Dr.) yeni kitabını okuyorum (Duhok Konuşuyor, Kibele Yayınları, Şubat 2013). Irak Kürdistan Bölgesi Duhok Üniversitesinde gerçekleştirilen ve çeşitli ülkelerden bilim insanı, yazar, şair, yayıncı, medya mensubunun katıldığı ?Kürdoloji 2. Uluslararası Konferansı? vesilesiyle 30.4.2011 günü Paris-Viyana-Erbil üzerinden Duhok?a gidişini, 4.5.2011 tarihinde dönüşünü ve oradaki günlerini anlatıyor. Ayrıca konferans konularını yetkinlikle özetliyor ve ek bilgiler veriyor ki, o alanlarda topa girmek benim haddimi ve bu yazının sınırlarını aşar.

Yazar bunlarla kalmıyor, kusursuz gözlemleriyle doğayı, değişim sürecindeki toplumu, yaşam tarzını, insan portrelerini, insan ilişkilerini, artılar ve eksileriyle şehirleşmeyi ve yapılaşmayı gözlerimizin önüne seriyor. Nihayet kendi kaderini tayin etme olanağını yakalamış gibi görünen Kürt toplumundaki umut ışığını yansıtıyor. Bunların yanında, anlattıklarından ve anlatmadıklarından, maalesef, despotik devlet zihniyetini sezinliyor; kamu yönetimi ve hizmet sektöründeki ilkellikleri, acemilikleri yaşar gibi oluyorsunuz. (Yazarın gözlem tarihinden bu yana birtakım iyileşmelerin olduğunu umuyor ve diliyorum.)

Doğayı ve insanları sevecenlikle anlatırken yazarın yüreğinin kabardığını hissettiğiniz gibi, doğup büyüdüğü Kuzey Mezopotamya topraklarına otuz küsur yıllık hasretin sonucu olarak (gurbete savrulmuş birçokları gibi) gözünden ve gönlünden akan yaşları da hissediyorsunuz. Bu nedenledir ki; Ergani?ye, Diyarbekir?e, Antep?e, İskenderun?a, İstanbul?a, Haydar Paşa Lisesi?ne, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi?ne sanal olarak bin gidiyor, bin geliyor! Yeri geliyor, şiire sığınıyor.

1920?lerde dedesinin, kardeşleriyle birlikte, ?Kaki renkliler? tarafından (O zamanlar beyaz renaultlar yoktu) götürülüp yargısız infaz edildiklerine dair nenesi Mevlûde hanımın (O günlerde anası Ganime hanım 2,5 yaşında) çile dolu hafızasından çıkarıp anlattığı olayı tarihin kaydına geçiriyor. İyi de ediyor. Zira güdümlü, inkârcı tarih ?bilgi?lerinin ortalığı ve beyinleri kaplamış olması karşısında, gerçeklere ulaşmak için birinci elden anlatımlar, anılar, sözlü tarih bilgileri, vicdan ehlinin önünü aydınlatacaktır.

Öte yandan, kaleminden hasret damlarken, aşina olduğumuz mizah gücünü, gülümsetme yeteneğini, yaşama sevincini ve direncini kaybetmiyor. Ya hafıza gücüne ne demeli; unutup geçtiğimiz yıllar öncesine ait ayrıntıları nasıl anımsatıyor ve nasıl yüreğimize birer avuç hasret ve sempati suyu serpiyor. Tıpkı hemşehrisi, hemşehrimiz, kirvemiz Mıgırdıç Margosyan?ın Diyarbekir yaşantısını anlatan hikâyeleri gibi.

Sözün özü; güçlü gözlemleri sayesinde Mehmet Şehmus Güzel ile birlikte oraları gezmiş, görmüş, yaşamış gibi oldum; teşekkürler.

Previous Story

Ölüme Boyun Eğmeyen Adam – Jack London

Next Story

Bayan Aynur ile Bay Buyur – Aziz Nesin

Latest from Makaleler

Van Gogh’un kitap tutkusu

Geçtiğimiz haftalarda Paris’in izlenimci koleksiyonuyla ünlü Musée d’Orsay, Antonin Artaud’un Van Gogh: Toplumun İntihar Ettirdiği kitabından yola çıkarak yazar ile ressamı, Artaud ile Van

George Orwell’a ilham veren kitap: Biz

George Orwell‘ın 1984’ünü neden sevdiyseniz, Yevgeni Zamyatin‘in Biz‘ini sevmeniz için en az 1984 kadar nedeniniz var. Üstelik Biz, 1984’ten çok daha önce, 1920 yılında
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ