Edebiyat Yazıları ? Arif Damar

Arif Damar, “Edebiyat Yazıları” adlı kitabında 1958-2003 yılları arasında, edebiyatın siyasetten nasıl etkilendiği, edebiyatçıların eğilimleri ve gündemlerinde hangi tartışmaların olduğu, kısacası son elli yılın Türkiye’sinde edebiyat ve siyaset alanında yaşananları anlatıyor.

( * ) Sen çok yaşa Arif Damar!
“Edebiyat Yazıları”, Damar’ın 1958 ile 2003 arası edebiyat dergileri ve gazetelerde yayımlanmış yazılarını, kendisiyle yapılmış söyleşileri bir araya getirmiş. Damar bu yazılarda, kimi zaman bir şiirden, şairden, hatta bir dizeden yola çıkıyor; kimi zamansa kanıtlar göstererek tarihsel bir yanlışı düzeltiyor; kendi kuşağından ya da genç kuşaktan bir şairin yeni bir kitabını, sevdiği bir şiirini tanıtıyor. Ölmüş olan şairlerin ardından yazıyor.Bütün bu yazıların bir ortak paydası şiirse, ikinci ortak paydası da sevgidir, içtenliktir. Yeditepe’de 1959’da çıkmış olan “Ben Esmerim, Cemal de…” yazısı, bir insana, bir şaire, bir şiir kitabına yazılmış yazılacak en güzel aşk mektubudur. Birlikte okuyalım: “Ben hep Cemal’den mısralar okurum. Yalnızlığımda, hüznümde Cemal’dir elini uzatan bana. ‘Üvercinka’ çıkalı beri Cemal’dir, en çok odur. Kimi içimden, kimi yüksek sesle şunları ben yazmak isterdim derim, kıskanırım Cemal’i. Bunu bilir Cemal. Yakınlarım da bilir. Ben ‘Üvercinka’ çıkalı beri hiçbir kitabı sevemedim, o kadar sevemedim.” 1988 tarihli “Ama Oktay Rifat Öldü…” başlıklı yazı da öyle. Bu tür içten bir tavır, yalnızca bizde değil dünya edebiyatında da az görülür bir şeydir. Bir erdemdir bana göre. Damar’ın eleştirisi Yazıları okudukça aynı sevginin, çağdaşı birçok şaire: Eloğlu’ya, Anday’a, O. Veli’ye, O. Rifat’a, Ö. F. Toprak’a, N. Akıncıoğlu’ya ve daha nicelerine aynı içtenlikle, aynı açıkyüreklilikle gösterildiğini görürüz. Bugün, kendi özbenlerini saklayarak yüceldiklerini sanan birçok şaire, edebiyat insanına ibret olacak kadar güzel yazılardır bunlar. Her birini, severek, içim kabararak okudum. Yahya Kemal’den, Nâzım’dan Küçük İskender’e elli yıllık şiir serüvenimiz bir film şeridi gibi canlandı gözümde. Unuttuğum şeyleri anımsadım, gözümden kaçmış şeyleri öğrendim. Sen çok yaşa, dostum Arif Damar!Kitabın son bölümünü oluşturan söyleşilerin, genç kuşakların Arif Damar şiirini daha yakından tanımaları için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Damar, bu söyleşilerde de büyük bir açıkyüreklilikle hiç sakınmadan ortaya koyuyor kendini. Bugün 82’sine gelmiş bir şair, yine bir söyleşide, “Bana bağlanan büyük umutları gerçekleştiremedim ben.(…)Yeterince çalışmamışım, daha çok zaman ayırmalıymışım şiire” diyor (203) . Genç kuşakların, Damar’ın bu kitabından öğreneceği, kulaklarına küpe olacak çok şey var. 50 yıllık şiir serüvenimiz
( * ) 17 Aralık 2007 tarihli Milliyet Kitap

Kitabın Künyesi
Edebiyat Yazıları
Arif Damar
Editör : Özgen Kılıçarslan
Derleyen : Özgen Kılıçarslan
Hayal Yayınları / Yayınevi Genel Dizisi
Ankara, 2007, 1. Basım
270 sayfa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir