Eleştirel bir mizah tarzıyla yazılmış dev bir roman Ölü Canlar – Süleyman Deveci

Ölü Canlar, Gogol´un en büyük hatta en muhteşem eseridir. Elimizdeki romanın üç ciltlik bir çalışmadan geriye kalan ilk bölümü olduğunu duymayanımız kalmamıştır herhalde. Gogol´un usta yazarlığını anlamak isteyenlerin, edebiyatın sihirli gücü ve doyulmaz tadına varmak isteyenlerin günlerce değil yıllarca meşgul olabileceği dev bir klasik karşımızdaki. Romanın kahramanı Pavel İvanoviç Çiçikov aslında hayatını gerçek yaşamda kendisini yazarının bir kriz halinde yaktığı sayfaların arasında kurtarılan metinlerle o sıkça anlatıp uzun uzun tasvir ettiği bir uşağa borçludur. Hayatın cilvesi işte. Ukrayna asıllı büyük edebiyatçı Ölü Canlar´da bize yaşadığı döneme ait, 19. yüyyıl Çarlık Rusya´sına dair binbir detay verir.

Çiçikov bugünkü tabiri ile üçkağıtçının tekidir. Gittiği N…isimli şehirde ilin ileri gelenleri ile maharetli bir şekilde geliştirdiği, ince ve kurnaz diplomatik yaratıcılığını konuşturduğu tanışma fasıllarıyla dikkat çeker. Cemiyet adamıdır, sohbetleri valilere, generallere, büyük toprak sahiplerine, yargıçlara, üst düzey polis memurlarına hoş gelir. Gelişinin hemen ertesi günü ise civar köylerin dahası çiftliklerin sahiplerinden işe başlar. Büyük bir vurgunun, o zamanki tilkilerin dahi aklına gelmeyecek bir dolandırıcılığın peşindedir.

Pavel İvanoviç Çiçikov özünde insan avcısıdır, dahası ölmüş insanların, ölü canların peşindedir. O günkü yaşam koşulları göz önünde bulundurulduğunda (gerçi bugün de ne kadar farklı olduğu tartışılır) hemen her yöre zenginin onlarca kölesi, ırgatı, kendisine çalışan köylüsü, marabası vardır. Zenginlikleri daha çok bu sahip oldukları kölelerinin sayısı ile ölçülür. Tabi köle sayısına oranla da her yıl dahası bir dahaki nüfüs sayımına kadar vergi vermektedirler. Çiçikov gerçekten para verip kağıt üzerinde pullu, resmi damgalı toplayacağı dahası satın alacağı ölü canlar sayesinde vergisini de vererek her bir ölü can için yaşıyormuş gibi göstererek devletten borç para ve kredi alabilecektir, sonrada hayali mal mülk sahibi olur, ve bunu rehineye verip müthiş paralar kazanır yada yitirir. Elde ettiği nam, güç, ilişkiler ve isim cabası.

Çiçikov´un ünü ve niyeti kısa bir süre içerisinde çevrede, civar köylerde duyulur. Gogol yer yer öyküsünü bizzat yazarın ağzından anlatır, anlatıya ara verip içinde bulunduğu ana değin ipuçları verir, kendine özgü sivri hicvi ve alayı dikkat çeker. Çiçikov ve çabaları tam bir komedi havası içerisinde ama dönemin büyük ve oldukça kapsamlı bir panoramasıyla verilir. Pavel İvanoviç Çiçikov´un düşlediği yaşam, kendine ait çiftliği ve arzu ettiği gelecek ölü canlar hakkında yaptığı üçkağıtçılıkta yatar.

Dönemin Rusyası ile bugün arasında ne kadar fark olduğunu en iyi ancak yörenin edebiyatçıları anlatabilir. Rüşvet, yoksulluk, palavra, alavare dalavere, gırla giden sahtekarlıklar, bürokrasinin kokuşmuşluğu, Çiçikov´un erdemsizliğinde büyük bir ustalıkla verilir. Annesiz büyümüştür o, babasından paranın ne kadar önemli olduğundan başka bir şey öğrenememiştir. Çiçikov her ne kadar kendisini üniversite danışmanı olarak tanıtsa da gümrük dairesinde çalıştığı dönemlerde kaçakçılarla işbirliği yapmasından dolayı kovulan bir sahtekardır. Gogol´un bu eleştirel romanınında dönemin Rusyası en ince detaylarına kadar çok yetenekli bir şekilde anlatılır. Çiçikov´un dışında romanda dönemin insanından bir çok tiplemeler vardır, örneğin Manilov, Nozdryev, Sobakevich, Tientietnikov, Murazov vb. gibi.

Ölü Canlar eleştirel bir mizah tarzıyla yazılmış dev bir roman klasiğidir.

Yazan: Süleyman Deveci
Yazarın web adresi: http://www.criticus.eu/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir