Eleştiri uzun süredir olumsuz anlamıyla anılıyor. Oysa eleştiri hem yazara hem okura bir eserdeki ögeleri gösterir. Ataç?ın denemeleri, okuru bir eleştiriyi ke-yifle okumaya hazırlardı. Eleştirinin eserden örneklerle desteklenmesi ?nesnel? eleştiri diye adlandırılır. Asım Bezirci?nin başlattığı bu tür eleştirinin sürdüğü de pek savunulamaz.
Bir şairin yaşamını eleştirinin değiştirmesinin en güzel örneği Turgut Uyar?dır. Ataç?ın ?Zarımı Turgut Uyar için atıyorum? cümlesi hem dikkatleri onun üzerine çekmiş hem de Turgut Uyar?ı ?arkalamış?tır. Asım Bezirci de pek çok genci (O dönemde Gülsüm Akyüz imzasıyla yazan Gülsüm Cengiz?i mesela) teşvik etmişti.
Benim de yazarlık yaşamımda böyle bir Hüseyin Cöntürk-Asım Bezirci tartışmasının rolü var.1963?lerde. Ama ben bu tartışmanın ?tarihsel süreç?in de payıyla etkili olduğuna inanırım.
Bir de şunu eklemeliyim, Bezirci ile Cöntürk hızlı bir eleştiri süreci başlatmışlardı. Cöntürk, hem yeni bir eleştirmen kuşağını hazırlayacak/yetiştirecek bir grup kurmuştu (Eser Gürson, Semih Tezcan vb.) hem ilginç bir üslupla eleştirilerini sürdürüyordu. Şairlere öğretmen gibi not veren eğlenceli yazılar yazıyor, elinde o şairin kaç şiiri olduğunu bildiriyordu. Hepimiz Cöntürkten kaç alacağımızı heyecanla bekliyorduk.
Asım Bezirci ise yargılarını kanıtla-yacak dizeler üstünde duruyordu. Metin Eloğlu, Edip Cansever üstüne ikisinin inceleme kitapları o ara yayımlandı sanırım. Cöntürk?ün yazmaya ara verişi öteki genç eleştirmenleri de susturdu sanki. Eleştiri, dergilerin pek yüz verdiği bir tür değil. Kitap olarak da fazla satmaz. Bu yüzden eleştirmen olarak yazmaya başlayanlar bir süre sonra deneme sonra öykü ve romana geçerler. Bu konuda Feridun Andaç ve Adnan Binyazar hatırlanabilir.

EDEBİYATIN AŞAMALARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

İYİ eleştirinin yargıladığı eserde dayanakları olmalı. Bir zamanlar bir romancımıza yapıldığı gibi ?yerli Marques? ilan edilmeden önce, Türk edebiyatının aşamaları iyi gözden geçirilmeli bence.
Füsun Akatlı?yı erken yitirdik. Şu anda Semih Gümüş ve Ömer Lekesiz eleştirinin ender kişileri. Ancak onları da bu konuda teşvik edecek odaklardan söz edemeyeceğimiz de açık.

?TANITIM YAZILARI YERİNE KONUŞMALAR GÖRÜRSÜNÜZ?

ELEŞTİRMENLERİN çok sevilmediğini hatırlatmak gerekir. Bu yüzden yazarların ?Bizde eleştiri/eleştirmen yok? dediği de rivayet edilir. Çocukluğu ve ilk gençliği parasız yatılı olarak Asımla birlikte geçen Fethi Naci, ciddi eleştirmenlerimizdendir. Yazarlar için incelemeleri de göze almıştır. Memet Fuat iyi bir eleştirinin iyi kitap tanıtımlarıyla başlayacağına inanırdı. Ancak günümüzde bu pek olası değil. Dokunulmaz sayılacak çok satarlar (ve elbet yayıncıları), reklam vermekten selam vermeye esirgeyecekleri lütufları kısa sürede belirlerler. Bu yüzden tanıtım yazıları yerine konuşmalar görürsünüz. Konuşmalarda da yargı yoktur zaten.

Sennur Sezer
Şair/Yazar
(http://www.evrensel.net, 01.03.2013)

Previous Story

Eleştiri, uygarlık düzeyini gösteren ölçütlerdendir – Ahmet Say

Next Story

Düello – Anton Çehov

Latest from Makaleler

Van Gogh’un kitap tutkusu

Geçtiğimiz haftalarda Paris’in izlenimci koleksiyonuyla ünlü Musée d’Orsay, Antonin Artaud’un Van Gogh: Toplumun İntihar Ettirdiği kitabından yola çıkarak yazar ile ressamı, Artaud ile Van

George Orwell’a ilham veren kitap: Biz

George Orwell‘ın 1984’ünü neden sevdiyseniz, Yevgeni Zamyatin‘in Biz‘ini sevmeniz için en az 1984 kadar nedeniniz var. Üstelik Biz, 1984’ten çok daha önce, 1920 yılında
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ