Eskici ve Oğulları – Orhan Kemal

Anadolu insanını en yalın haliyle edebiyata aktaran ve bu insanların kültürel oluşumları ve yaşam biçimlerine dikkat çeken, aydınlık ve toplumcu gerçeğin büyük romancısı Orhan Kemal; romanlarında, emeği ile geçinen, ırgatlık yaparak hayatı öğrenen, dar gelirli, kendine has bir kültür edinen ortalama insanın yaşam öykülerini sade bir dil ve gerçeğe yakın bir doğallıkla ele almıştır. Orhan Kemal, ?benim insanlarım? dediği bu sıradan halkın yaşamlarındaki tüm değerleri en ayrıntısına kadar romanlarına alır. Onların üzüntüleri, sevinçleri, kederleri umut ve özlemlerini, inanç biçimleri ve eğlence dünyalarını, horlanmışlıkları ve ezilmişliklerini toplumcu edebiyatın bütün edebi olanaklarını yetkince kullanarak karşımıza çıkarır.
Orhan Kemal?in ?Eskici ve Oğulları? yapıtı da ele aldığı öykü ve hikayeyi oluşturan kahramanları bağlamında, hem bir dönemin sosyo/politik gerçeğini sorgulamak hem de hikayeyi oluşturan insanların bütünlüklü bir biçimde gerçeğe yatkın olarak işlenmesi anlamında yetkince kotarılmış bir yapıttır. Yazar bu yapıtında, kalabalık aile fertleri ile dedesinin konağında yaşayan, gençliğinde ulusal mücadeleye katılmış, şimdilerde ayakkabı tamirciliği yapan ve geliri ile geçinemeyen yaşlı bir adamın öyküsünü anlatır. Eskici, ülkenin yaşadığı ekonomik sıkıntıya paralel olarak zaman içinde yoksullaşır ve maddi sıkıntı yaşamaya başlar ve bu darboğazı atlatmak için önce dükkanını satmaya çalışır ardından, çevresinin baskısına rağmen ırgatlık yapmaya yeltenen ama oğulları ile anlaşamayarak bu isteği geri çevrilen namuslu bir cumhuriyet insanıdır. Eskici, yobaz olmayan bir anlayışla dinine bağlıdır, inancının yanında aynı zamanda şaraphanede dem çekmektedir. Eskici, yoksullaştıkça asabileşir ve aile bireyleri ile geçimsizlik yaşamaya başlar, bu yoksulluğun kendini ve aileyi yok edeceği gerçeğini görmüştür, ancak namuslu duruşundan ödün verme zayıflığında değildir. Yoksulluğun getirdiği sevgisizlik ve huzursuzluk üzerine eskicinin büyük oğlu yanına karısını ve kardeşini de alarak ırgatlığa gider ancak tarlada çalışırken çıvgın vurmuş gelin ölmüş, iki kardeş de sıtmaya yakalanmıştır. Böylece bir aile yoksulluğun pençesinde yavaş yavaş yok olmuştur.
Orhan Kemal?in 1964 yılında yazdığı bu roman, üç yıl sonra Ankara Sanat Tiyatrosu?nun isteği üzerine tiyatro oyunu olarak yeniden kurgulanır ve 1968 yılında aynı tiyatroda Güner Sümer tarafından sahnelenir.
Yazan: Metin Boran / 31.10.2006 tarihli www.evrensel.net

Tanıtım Yazısı
Türkiye edebiyatının büyük ustası Orhan Kemal, en yetkin kitaplarından biri olan Eskici ve Oğulları’nda ekonomik koşulların nasıl da aile bağlarını zorladığını ele alıyor. Edebiyatımızda her zaman emeğin, umudun, aydınlığın yanında tavır almış olan Orhan Kemal, insan eliyle kurulan çarpık düzenin nasıl da insanın kendini yozlaştırdığını en iyi dile getiren yazarlarımızdan biri. Eskici ve Oğullan, ekonomik zorluklar nedeniyle çözülmenin eşiğine gelmiş aile ilişkilerini tüm canlılığıyla gözler önüne seriyor.
Orhan Kemal’in kitapları bir okurun hayatta rastlayabileceği o çok nadir hazineler arasında yer alır. Çok az yazar okurunun dünyasında onun kadar iz bırakır, okurunu onun kadar biçimlendirir. Orhan Kemal umudu ve iyimserliği yeniden kazanmamız için yol gösterir bize. Edebiyatımızın en değerli ustalarından biri olan Orhan Kemal’in kitaplarını yayımlamaktan onur duyuyoruz.

Kitabın Künyesi
Eskici ve Oğulları
Orhan Kemal
Everest Yayınları
Baskı Tarihi: 2009
378 sayfa

Bir yorum

  1. Teşekkür ederim.Elinize sağlık.Ödevimi yarın vericem ve bu çok işime yaradı.Teşekkür ederiiiimmmm.:):)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir