o ?I (zamir): 1)o (m), a (m) 2)ey (n), aye (m)
odur: o yo, a ya; ha yo, ha ya
ondan (zamir): ey ? ra (n), aye ? ra (m)
onu (zamir): ey (n), aye (m)
o ?II (sifat): o (m), a (m)
O oğlan söylüyor: O lajek vano.
O kız söylüyor: A kêneke vana.
ona (sıfat): ê ? ra (n), a ? ra (m)
O oğlana söyle. (Ê lajekî ra vaje.)
O kıza söyle. (A kêneke ra vaje.)
ondan (sıfat): ê ? ra (n), a ? ra (m)
O kızdan aldı. (A kêneke ra girewt.)
o yaka bu yaka: nahêm-dohêm
o yana bu yana: nata-bota
ocak (ocak ayı): çele (n)
ocak: ocax (n)
oda: oda (m)
oğlak: bizêk, -e
oğlan: lajek (n)
oğul: laj (n)
okul: wendegeh (n), mekteb (n)
ilkokul: dibistane (m)
okuma: wendiş
okumak: wendene
okuyucu: wendox, -e
Okyanusya: Okyanûsya (m)
olağanüstü durum: rewşa îstîsnayî (m), halo îstîsnayî (n)
olağanüstü hal: rewşa îstîsnayî (m), halo îstîsnayî (n)
olanak: îmkan (n)
yeni bir olanak: îmkanêko newe, îmkanêde newe
olmak: bîyene, bîyayene
olsun … olsun: çi… çi…
Kadın olsun, erkek olsun, hepsi geldiler. (Çi cinî çi camêrd
heme amey.)
Oltu: Oltî
olumlu: pozîtîf, -e
olumlu cümle: cumleya pozîtîfe (m)
olumlu soru: perso pozîtîf (n)
olumsuz: negatîf, -e
olumsuz cümle: cumleya negatîfe (m)
olumsuz soru: perso negatîf (n)
olumsuzlama edatı: edatê negatîfîye (n)
Olur: Olur
omurganın alt ucu: boçik (n)
omuz: doşe (m), kift, pol (n)
omuzların arası: mîyandoş (n), mîyanpolan (n), mîyanpaştî (m)
omuz başı: çeng (n), kilikê hermî (n)
omuzun boyuna yakın kısmı: kolik (n), kolane (m), kulil (n)
on: des
on bir: yewendes
on iki: diwês, duyes
on üç: hîrês
on dört: çarês
on beş: pancês
on altı: şîyês
on yedi: hewtês
on sekiz: heştês
on dokuz: newês
onlar-I (zamir): 1)ê (zh) 2)înan (zh)
onları (zamir): 1)ê (zh) 2)înan (zh)
onlar-II (sıfat): ê (zh)
O oğlanlar söylüyorlar: Ê lajekî vanê.
O kızlar söylüyorlar: Ê kênekî vanê.
onlara (sıfat): ê ? ra(zh)
O oğlanlara söyle: Ê lajekan ra vaje.
O kızlara söyle: Ê kênekan ra vaje.
onuncu: desin, -e
ora: uca, weyra
oradadır: uca yo/uca ya, weyra yo/weyra ya
Kêneke uca/weyra ya: Kız oradadır.
orası: uca, weyra
orta: orte (n)
Orta Afrika Cumhuriyeti: Afrîkaya Miyanîne
ortak: ortax, -e
oruç: roje (n)
otokrasî: otokrasî (n)
otokrat: otokrat (n), -e
otonomi: otonomî (m)
otonomist: otonomîst, -e
otorite: otorîte (m)
otoriter: otorîter, -e
otoriterlik: otorîterîye (m)
oturum: roniştiş (n)
otuz: hîris
otuzuncu: hîrisin, -e
Ovacık: Pulur
oylama: raydayîş (n)
oylamak: ray dayene
oyun: kay (n)
oyun (hîle): oyn (n)
oyuncu: kaykerdox, -e
oyunculuk: kaykerdoxîye (m)
ozan: şaîr, -e

Previous Story

Ferhengê Tırkî-Kırmanckî (Zazakî) / Ö

Next Story

Ferhengê Tırkî-Kırmanckî (Zazakî) / N

Latest from Edebiyatê Zazayan (Zaza Edebiyatı)

Zazaca-Türkçe Sözlük – Mesut Özcan

Zaza dili ve kültürüne önemli bir katkı olan bu kitap, Mesut Özcan’ın hazırladığı sözlüğün yanı sıra, Mehmet Bedri Gültekin’in Zazaca grameri üzerine bir çalışmasını

Zazalar – Haydar Karataş

Bu Zazalık meselesi aslında epeyce karışık ve de bulaşanın başını yakan bir şeydir. Onun için işin o tarafına girmek istemem. Türkologlar onları Türklük içinde

Ca Yo Ke Tij Ti Ra Bena Vila – Ahmet Say

Daha önce yayınevimiz tarafından çıkarılan “Güneşin Savrulduğu Yerden- Bingöl Hikayeleri” adlı kitabımız şimdi de Zazaki çevirisiyle okurlarla buluşuyor. “Ahmet Say binî halî merdimatî de
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ