Alkole, eğlenceye, sekse, bitimsiz isteklere düşkün insan topluluğu diyorlar gençler için. Oysa yaşlıların aksine genç insanların düşleri vardır, düzene kafa tutma cesaretine sahiptirler, öyle ki isteseler güneşi yakacaklarını bilirler. Umudun öznesidirler aslında, ama güvensizlik ve paranoya nesnesi gibi gösterilirler bu topraklarda. Parasız ve bilimsel eğitim hakkı, adil sınav sistemleriyle yerleştirilme veya atanma hakkı isterler, hapis cezası alırlar. Yasaklarla getirilen ahlak anlayışına karşılar diye fuhuş yaptıkları haber edilir. Sosyal medyadaki paylaşımları yüzünden gözaltına alınırlar. Yüzde ellilik orana sahip partiye oy vermediler diye marjinal, ayyaş, çapulcu olarak fişlenirler.
Tam da bunları düşünürken bir kadının aklına düşer apansız Yaşar Kemal?in şiirleri gecenin kör saatinde. Haziran?dan bu yana yazılmış onca öykü, kitap varken Gençlik ve Gezi Parkı Olayları üzerine; ?Ben dualarımı / Islıkla rüzgâra kazırım? diyen Y. Kemal?in şiirlerini yeniden okumayı geçirir içinden.
?Duyduk duymadık demeyin / Bir çocuk kayboldu / Elinde defne dalı / Parmakları tanyeri / Saçları darmadağınık / Dalgalanır yağmur içinde / Bulup getirene / Görüp haber verene / Aydınlık bir dünya verilecektir. / Ey ahali bulan var mı, gören var mı / İyiye doğruya güzele selam durulacaktır.? diye sesleniyor Yaşar Kemal. Nerde elinde defne dalıyla gezen Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan ve diğerleri?… ?Sonra kartallar vardı bizim köyün kayalıklarında yüzlerce / Bakır kanatlı / Kartallar ölmüşler / Mavi taş çiçekleri, katmer katmer kötü insanlar çalmışlar.? Y. Kemal?in dediği gibi kötü adamlar hala buradalar, ama bizim çocuklar kuş olup uçtular.
Zülfü Livaneli?nin deyimiyle ?gözüyle kartal avlayan? yazar Yaşar Kemal; ?Bugünlerde Bahar İndi? kitabında topladığı şiirleriyle, romanlarından alışkın olduğumuz biçimde yalnız Torosları, Çukurova’yı, Çukurova insanının acı yaşamını, ezilişini, sömürülüşünü, toprak sorununu çarpıcı bir biçimde ortaya koymuyor, aynı zamanda umutla öfkeyi, başkaldırıyla sevgiyi sarmaş dolaş betimliyor, adeta resmediyor. Hanna?ya, minicik bir bebeğe bile içini döküyor, ?Yaşamaya, güzelliğe, var olduğumuza, dünyamıza minnet duyacağız / İnsanoğlu yeryüzünde çiçekler gibi açacak / Bu kötü günler geçecek Hanna / Yüreğim öyle söyledi / Üç kere ses verdi, üç bin kere bağırdı / Bu kötü günler geçecek.? dizeleriyle umudun peşinden koşan gençlik için ?Akan kana düşen cana /hesap sorulacak güne ? bir ?merhaba? gönderiyor; çünkü nasıl emekçinin katılmadığı demokrasi ?boş kovan? olacaksa Yaşar Kemal?e göre, bundan gayrı gençliğin olmadığı demokrasi de demokrasi olmayacaktır.
?Irgatlık Anıları?ndan başlayarak ?Kırmızı Deynek?e kadar tüm şiirleri, geleneksel halk şiirinden beslenmiş oldukları kadar olağanüstü imgelerle dolu modernist şiirlerdir. ?Anadolu Türkçesi Ağzıyla? yazdığı bu coşkulu şiirler; kabına sığamayıp devrime, devrimciye göz kırpıyor ısrarlı bir telaşla. ?Hep bir ağızdan bir zafer türküsü söyleyeceğiz, / Anamızın südü gibi ak. / Hep bir ağızdan bir zafer türküsü söyleyeceğiz / Gülerken toprak.? dizelerini okurken sanki yeniden bir ihtimal olmaktan çıkıyor beklenen devrim.
Sonsuz güzellikteki romanlarının can alıcılığına alışmış olduğumuzdan mı yoksa kendini saklayan bir şair olmasından mıdır, bestelenen ? Ulaş? ve ?Merhaba? dışındaki şiirlerinin pek de farkına varamamamızın sebebi? En yenisi 1973?te yazılmış ve Ekim 2010 ?da toplu bir şekilde okuruna – gün ışığına – kavuşmuş olsa da bu şiirler, bir yandan umut olur öte yandan gözlerini doldurur bir kadının gecenin bir vakti; çünkü yürekleri ellerinde koşan çocukların kuş olup uçtuklarını düşünmek zordur geceleri. Ama ?Ben dualarımı / Islıkla rüzgâra kazırım? Yaşar Kemal gibi, rüzgâra karşı direnenlere hayran kalarak. İşte, tam da bu yüzden yeniden okumalı bu şiirleri, düşleri uğruna koşarken hayatını yitiren karanfilleri akıldan çıkarmayarak.

Öznur ÖZKAYA

*Bugünlerde Bahar İndi, Yaşar Kemal, Yapı Kredi Yayınları, Ekim 2010.

Previous Story

Kızıl Yıldız – Aleksandr Bogdanov

Next Story

Büyük Bir Devletin Doğuşu: Osmanlılar (1300-1481) – Ernst Werner

Latest from Makaleler

Van Gogh’un kitap tutkusu

Geçtiğimiz haftalarda Paris’in izlenimci koleksiyonuyla ünlü Musée d’Orsay, Antonin Artaud’un Van Gogh: Toplumun İntihar Ettirdiği kitabından yola çıkarak yazar ile ressamı, Artaud ile Van

George Orwell’a ilham veren kitap: Biz

George Orwell‘ın 1984’ünü neden sevdiyseniz, Yevgeni Zamyatin‘in Biz‘ini sevmeniz için en az 1984 kadar nedeniniz var. Üstelik Biz, 1984’ten çok daha önce, 1920 yılında
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ