Hangi tasvir Ehmedê Xanî?nin? – Zana Farqînî

Zana FARQÎNÎ

Ehmedê Xanî?nin eserlerinden, düşüncelerinden ya da sanatsal kimliğinden bahsetmeyeceğim. Mesele başka. Ehmedê Xanî?nin birden fazla tasviri ile bir de ona ait olduğu iddia edilen bir ?fotoğraf?ı var piyasada.

Hemen başta söyleyelim, Xanî Baba?nın sağlığında çizilen herhangi bir resmi, tablosu veya minyatürü yok. Zaten İslam ulemasının resme karşı nasıl bir tavra sahip olduğunu bilmeyen yok herhalde. Var olan resimlerin hepsi bu son dönemin ürünleri olup dayandıkları kaynak da tektir.

Bilindiği gibi 1991 yılında 2932 sayılı yasanın değişmesiyle birlikte Kürtçe yayınların önü kısmen açılmaya başlandı. İlk kez Türkiye?de Ehmedê Xanî?nin tasviri Rewşen dergisi ile Welat gazetesinin sayfalarında karşımıza çıktı. Açıkçası bunu ilk çizen kim, çizerken de neleri kendisine referans aldığını bilmiyoruz.

Sonra bu siyah beyaz tasvirden hareketle renklileri Kürt ressamlar tarafından çizildi. Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa Xanî?nin ilk renkli tabloları Mahmut Nayır ile Fevzi Bilge tarafından yapıldı. Ünlü Kürt karikatüristi Halil İncesu da Welat gazetesi için siyah beyaz olarak bir tanesini çizmişti.

Azadiya Welat gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yaptığım dönemde (1996 yılında) ben de karikatürist Ahmet Gölbaşı?na renkli bir Xanî tasvirini çizdirmiştim. Hani önünde rahlesi ve hokkası olan… Sonra bu tasvir halılara da işlendi, bir de cam üzerine baskısı yapıldı.

Bu anlattıklarımızdan tamamen farklı renkli bir tasvir de Qulîxanê Memed tarafından yapılan o muhteşem Ehmedê Xanî tablosudur.

Xanî?nin ?fotoğrafından? bahsetmeden önce 2009 yılında Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi?nin yayınlarından çıkan ?Büyük Alim ve Mutasavvıf Ahmed-i Hani? isimli kitabın kapağındaki resme veya minyatüre de değinmek gerekiyor. Adı geçen eserin kapağındaki zata baktığımızda, zihnimizde hemen bir Özbek tekke şeyhi canlanmakta. Bu da başlı başına ayrı bir garabet…

Şimdi de ilk kez rahmetli Abdullah Varlı?nın Ehmedê Xanî ile ilgili 2004?de yayınladığı her iki çalışmasının kapağında kullanmış olduğu o ?fotoğraf?a gelelim. Unutmadan söyleyelim ki en son olarak Abdullah Yaşın?in Lis Yayınları?ndan çıkan ?Kürt Filozofu Şeyh Ehmedê Xanî Hazretleri? adlı eserinin kapağında da aynı ?fotoğraf? var.

Rahmetli Varlı, Filozof Xanî?ye ait olduğunu iddia ettiği bu ?fotoğraf?ı uzun araştırma ve uğraşlar neticesinde İran?da bulduğunu söylüyor çalışmalarında. Xanî?nin esmer tenli olduğunu belirtmekle kalmıyor, isim vermeden Qulîxanê Memed?i eleştiriyor ve Xanî?yi mavi gözlü çizmekle onu Slavlaştırdığını ileri sürüyor.

Bildiğim kadarıyla ilk kez sayın H. Mem ?Xanî?nin fiziki yapısı üzerine? bir makale yazarak bu durumu ele almıştı. Detaylı bir şekilde hem Xanî Baba?nın ten rengi ile yaşına değinmiş hem de o dönemde fotoğraf makinesinin daha icat edilmediğine dikkat çekmişti.

Önce Ehmedê Xanî?nin yaşıyla başlayalım. Genel olarak onun 1651 yılında doğduğu ve 1707?de de vefat ettiği kabul ediliyor. Diğer görüşe göre 1650 ile 1709 yılları arasında yaşamıştır. Bu tarihlere göre filozofumuz 56 sene ya da bilemediniz 59 sene yaşamıştır.

Xanî?nin ten rengine gelince: Mem û Zîn?in 45 bölümünde, Memo zindana atıldıktan sonra Xanî Zin?in haletiruhiyesinden bahsederken, onun nasıl acı çektiğini, üzüntüden nasıl sarardığını ise aşağıdaki beyitte açıklarken aynı zamanda kendisinin sahip olduğu ten rengi hakkında da bize bilgi vermektedir:

Ew mû geriya ji zaferanî/ Teşbîhê bi rengê rûyê Xanî. (O tel adeta zafrana dönüşüverdi/Tıpkı Xanî?nın yüz rengine benzedi.)

Bu alıntıya dayanarak Ehmedê Xanî?nin kumral ya da sarışın olduğu sonucunu rahatlıkla çıkarabiliriz.

Şimdi de ?fotoğraf? meselesine gelelim. Fotoğraf makinesinin icadı ile Xanî?nin yaşadığı dönem arasında en az bir asırdan fazla bir zaman dilimi var. Zira 1888 yılında kutu fotoğraf makinesi piyasaya sürülmüştür. Dolayısıyla Ehmedê Xanî?nin bir fotoğrafından söz etmek imkansızdır.

Gerçeklik bu iken, araştırmacılar ve de editörler nasıl olur da bu bariz maddi hatayı işleyebiliyorlar?! Hem kılı kırk yararak araştırma yaptığınızı iddia edeceksiniz hem de bu kadar net olan bir olguyu gözden kaçıracaksınız. Bu kadar özensizlik olamaz. Yapılan araştırmanın güvenilirliğini bile sorgular hale getirecek bir durumdur bu.

Sonuç itibarıyla diyebiliriz ki Xanî?nin sosyal statüsünü ve aile geçmişini nazarı dikkate aldığımızda onun sıradan bir kimlik olmadığını, İshakpaşa Saray?ında Bazid Beyi Mihemed Pırbela?ya kâtiplik yani genel sekreterlik yaptığını, medreselerde de müderrislik görevini ifa ettiğini biliyoruz. Kendisi o devrin bir bürokratı, aynı zamanda saray ehlidir. Kılık kıyafeti de konumuna denk olmalıdır.

O yüzden Qulîxanê Memed?in tablosunu tercih etmek bence akla en yatkın olanıdır. Çünkü hem Fîlozof Xanî?nin eşkâli, yaşı, ten rengi, giyim kuşamı hem de sosyal konumuna en uygun düşen bu tasvirdir. Hele Xanî?nin ?fotoğraf?ı diye ileri sürülen o kamburu çıkmış epey yaşlı, uzun beyaz sakallı, külahlı ve abalı zatın Filozof Xanî ile hiçbir alakası olamaz.

Zana Farqînî

(02.03.2013,http://www.ozgur-gundem.com)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir