1950’li yıların ortalarında doğan İkinci Yeni üzerinde çokça tartışılan ve günümüzde de tartışılmaya devam edilen bir şiir hareketidir. Asım Bezirci, İkici Yeni Olayı çalışmasında, bu hareketi bütünlüklü bir bakış açısıyla ve derinlemesine inceliyor, tartışmaya çok önemli boyutlar kazandırıyor. Onun tarihçesini, kaynaklarını, sorunların ve ürünlerini gözden geçiriyor. Ünlü şairlerini teker teker, ötekileri topluca eleştiriyor; savunucularıyla tartışıyor. En sonra da İkinci Yeni’den seçilmiş şiirler ile geniş bir kaynakça sunuyor.
Dördüncü basımını sunduğumuz bu kitap, Bezirci’nin geliştirdiği nesnel-bilimsel eleştiri yönteminin bir uygulamasıdır ve okuyucuya yalnızca İkinci Yeni’yi değil, genel olarak şiiri nasıl değerlendirmesi gerektiği konusunda son derece önemli yöntemsel ipuçları sunmaktadır.
*“Asım Bezirci bu dönemi özetlerken ?Bir yandan toplumsal durum, bir yandan da bu şiirsel durum yeni bir şiirin oluşumunu gerekli kılar. Kuşku yok ki, her yeni şiirin ilk işi kendinden önceki şiiri devirmek olacaktır? diye yazar. Haklıdır, sanatta yürürlüğe girerek daha önceki bakış açılarını değiştiren, ortadan kaldıran yeni akımların toplumsal nedenleri de vardır. 1950 yılındaki iktidar değişiminin yeni bir tek parti diktası yarattığı, toplum tarafından İkinci Yeni?nin başlangıç yılları sayılabileceğimiz 1954?lerde kavranmıştır. Şiir akımında görülen örtülülüğün bu özgürsüzlükten kaynaklandığı, İkinci Yeni?nin bir ?kaçış şiiri? olduğu savını yaratan da bu durumdur.
Bu şiir akımı önceki akımlardan farklı olarak ne bir kuşak ne de bir dergi hareketidir. İkinci Yeni şiirinin kaynaklarını yerli ve yabancı olarak ikiye ayıran Asım Bezirci, İkinci Yeni Olayı?nda yerli kaynakları şöyle sıralar:
?Yerli kaynaklar sayılıdır. Üstelik, İkinci Yeni?yle doğrudan doğruya bir bağlantıları da belki yoktur. Ama bazı bakımlardan ona birtakım gereçler sağladıkları da inkâr edilemez. Sözgelimi, öteden beri Garip akımına karşıt bir yolda yürüyen Fazıl Hüsnü Dağlarca?nın gittikçe soyuta kaçan, karıştırımlara başvuran, çağrışımlarla beslenen, olaydan, düşünceden çok imgeye yaslanan ve güç anlaşılan şiirleriyle İkinci Yeni?ye yardım ettiği düşünülebilir. Öte yandan, Alemdağ?da Var Bir Yılan eseriyle gerçeküstücülüğe yönelen Sait Faik?in ve Şişedeki Adam eseriyle soyut, değiştirimli bir anlatımı deneyen Feyyaz Kayacan?ın da bu yardımı güçlendirdikleri ileri sürülebilir. Ayrıca Ahmet Haşim?in de şiir anlayışıyla İkinci Yeni?ye birkaç noktadan yakın düştüğü söylenebilir. (…) Şiirde konunun, hikâyenin, anlamın önemsenmemesi… düşüncenin yerine imgenin, usun yerine duygunun konulması… düzyazı ve konuşma dilinden uzaklaşma… güç anlaşılma… kapalılık… Bu düşüncelerin İkinci Yeni?nin bazı özellikleriyle çakıştığı ortadadır.?
Bezirci; Tahsin Saraç, Adnan Benk gibi İkinci Yeni?nin ?Batı taklidi bir akım? olduğunu ileri sürenlerin tanıklığıyla, bu akımın Batı?daki kaynaklarını sıralar: Gerçeküstücülük, Dadacılık ve Simgecilik..”

**“Asım Bezirci İkinci Yeni Olayı adlı kitabında sekiz şairi hareketin öncüsü sayarken yirmi dört şairi ise yaklaşanlara dahil etmiş, yirmi beş şairi ise izleyenler grubuna etmiştir.
İkinci yeni şairlerinin Asım Bezirci?nin yaptığı tasniften yola çıkarak başlıca iki gruba ayırabiliriz: a) Öncüler b) Yaklaşanlar. Gerçi Asım Bezirci bir de izleyenlerden bahsetmektedir. Ama onları başka bir konuda inceleyeceğiz.
Öncüler diyebileceğimiz grup sekiz kişiden oluşmaktadır. Asım Bezirci bu gruba Kemal Özer?i de dahil etmişse de bu şair daha çok toplumsalcı olarak yazdığı şiirlerle tanınmıştır. Bu öncüler şunlardır:
Cemal Süreya (1931-1990)
Turgut Uyar (1927-1985)
Edip Cansever (1928-1986)
Sezai Karakoç (1933- )
İlhan Berk (1918-2008)
Ece Ayhan (1931-2003)
Ülkü Tamer (1937- )
Yılmaz Gruda (1930- )

Yaklaşanların listesini ise şu şekilde verebiliriz:
Oktay Rıfat, Ercüment Uçarı, Halil İbrahim Bahar, Tevfik Akdağ, Ali Yüce, Ömer Nida, Seyfettin Başçılar, Gülten Akın, Sıtkı Salih Gör, Faruk Ergöktaş, Kemal Özer, Özdemir İnce, Nihat Ziyalan, Bülent Dalyancı, Ergün Gunçe, Turgay Gönenç, Cahit Zarifoğlu, Egemen Berköz, Alim Atay, Ataol Behramoğlu, Süreya Berfe, A.Kadir Bulut, Özkan Mert, İsmet Özel, Refik Durbaş

Asım Bezirci, İkinci Yeni?nin başlıca özellikleri şöyle sıralar:
1- İmgeye kapılarını yeniden, sonuna kadar açmak
2- Edebî sanatlara özgürlük tanımak
3- Basitlik, alelâdelik ve sadelikten ayrılmak
4- Konuşma diline, ortak dile sırt çevirmek
5- Halkın hayatından ve kültüründen uzaklaşmak
6- Folkloru şiire düşman bellemek
7- Şehirli küçük adama tip çizmeye boş vermek
8- Nükte, şaşırtma ve tekerlemerden kaçmak
9- Şiiri ustan ve anlamdan kaydırmak
10- Duyguya ve çağrışıma yaslanmak
11- Konuyu, hikayeyi, olayı atmak
12- Fakir ekseriyete değil, aydın azınlığa seslenmek

***”24. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı sona ererken Evrensel Basım Yayın?ın gerçekleştirdiği bir panelle ?İkinci Yeni Şiiri? tartışıldı. Asım Bezirci?nin önemli yapıtı ?İkinci Yeni Olayı?nın yeni baskısı vesilesiyle düzenlenen paneli, Şair Sennur Sezer yönetti. Kemal Özer, Turgay Fişekçi ve Mahmut Temizyürek?in konuşmacı olarak katıldığı panelde, ?İkinci Yeni? şiir akımı farklı yönleriyle ele alındı.
Paneli yöneten Sennur Sezer, kendisinin de Garip akımına tepki olarak, İkinci Yeni?nin başladığı günlerde şiir yazmaya başladığını belirterek, ?Bu masanın bir tarafında Asım Bezirci oturuyorsa, diğer tarafında Memet Fuat oturuyor. Çünkü bu konuyu onlar tartıştırdı?. Sezer, daha sonra sözü İkinci Yeni?nin en usta şairlerinden olup, daha sonra toplumcu akımı benimseyen Şair Kemal Özer?e bıraktı.
İkinci Yeni?nin çok uzun yıllardır Türkiye?de tartışıldığını belirten Kemal Özer, bu şiirin ortaya çıkış koşullarına bakmak gerektiğini söyleyerek İkinci Yeni?nin öncü şairlerini sıraladı. İkinci Yeni?nin diğer akımlar gibi ?edebiyat içi? olarak ele alınamayacağının altını çizen Özer, ?Bu şiirin ortaya çıkışından hemen önce II. Dünya Savaşı var ve ardından da soğuk savaş dönemi başlıyor ki, bu toplumculuğun önünü kesmek için yapılan çalışmaları destekleyen bir ortamdı. Soğuk Savaş 1950?lerle birlikte Türkiye?de bir ortam hazırladı, İkinci Yeni bu ortamla direkt ilişkilidir? dedi. O dönemlerde felsefede varoluşçuluğun, tiyatroda absürdlüğün yayıldığını, Amerikan romanlarının yoğun biçimde Türkçe?ye çevrildiğini belirten Özer, İkinci Yeni?nin bu ortam içinde geliştiğini ve dilin yapısıyla oynayarak, gerçekliği değiştirdiğini, bozduğunu söyledi.
Birey öne çıktı
Daha sonra söz alan Mahmut Temizyürek yıllar önce yayımlanan Asım Bezirci?nin ?İkinci Yeni Olayı? adlı kitabının, İkinci Yeni?yi tam cepheden eleştirdiğini ama bu eleştirilerin İkinci Yeni?yi yıpratmadığını tersine bu şiir akımını ünlendirdiğini belirtti. Böylece İkinci Yeni?nin tartışılmaya başlandığını söyleyen Temizyürek, ?İkinci Yeni kendinden sonra gelen şiiri de etkiledi ve yarım yüzyıldır yaşıyor. Ondan da öte hâlâ tartışılan canlı bir şiirdir. Eğer denildiği gibi İkinci Yeni insana uzak olsaydı, bugün yaşamazdı? dedi. İkinci Yeni?nin şiire anlamsızlığa varan bir özgürlüğü getirdiğini ve ?aklı? tartışmaya başladığını söyleyen Temizyürek, ?Bir şiir akımı bireye önem veriyor diye yok sayılabilir mi?? diye sordu.
Turgay Fişekçi ise İkinci Yeni?nin eleştirmenler tarafından değerlendirilmiş bir şiir olduğunun altını çizerek, ?Bugünkü şiire nasip olmamıştır bu? dedi. İkinci Yeni?nin Türk şiirinde anlam tartışmasını başlattığını belirten Fişekçi, ?Bugün bu hâlâ tartışılıyor. Örneğin İlhan Berk bugün de şiire anlam gerekmez diyor. Ama bu şekilde İkinci Yeni, şiirin hayatla ve halkla olan bağlantısını kopardı? dedi.
İkinci Yeni?nin halkı şiirden soğuttuğunu belirten Fişekçi, eskiden şairlerin halk tarafından ilgiyle karşılandığını ve sevildiğini söyledi. Buna en iyi örneğin Orhan Veli olduğunu belirten Fişekçi, bugün artık toplumun şiir okumadığını dile getirdi. Fişekçi 80 sonrasında yazılan şiirin de İkinci Yeni?nin izinde hayattan kopuk ve kapalı olduğunu sözlerine ekledi.”

Kaynaklar
*Sennur Sezer, 26/2/2008
http://kemalozer.blogcu.com/1950-sonrasi-siir-ve-kemal-ozer_9532001.html
**Tahir Akay, 2005 – 2006 Öğretim Yılı Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili Ve Edebiyatı Tezli Yüksek Lisans / Ödevin Konusu: İkinci Yeni
***17.10.2005 evrensel.net

Previous Story

Mucizevi Hayatlar üzerine – Günay Aslan

Next Story

YAŞAR KEMAL: Dostlukta ve barışta birlikte direnelim

Latest from Asım Bezirci

Halkın Ekmeği – Bertolt Brecht

Halkın Ekmeği, şair, oyun yazarı, tiyatro yönetmeni ve kuramcısı Bertolt Brecht’in dokuz ciltlik şiirlerinden yapılmış bir seçmedir. Daha önce değişik yayınevleri tarafından birçok baskısı
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ