Jar – Kemal Varol

Seksen darbesinden üç yıl sonra… Doğu’da bir kasaba… Günün birinde kimselerin tanımadığı iki yaşlı adam, kasabadaki iki ayrı meyhanenin bahçesine kurulup öfkeyle birbirlerine bakmaya başlar. Bu sabırsız, öfke dolu iki adamın hikâyesi giderek onları izleyenlerin hikâyesiyle buluşur. Kinle zehirlenmiş roman kahramanları öfkelerini yenmek için gücünü özellikle sözlü kültürden alan bir oyuna katılmaya karar verirler. Jar, kin duygusunun insan ve toplum üzerindeki izini sürerken, benzersiz bir kasaba portresi sunuyor okura. Uzaklara gidemeyen, kaybetmiş, yara almış, kendi hatıralarıyla yaşamaya yazgılı kahramanların iç dünyalarındaki çalkantılar, adım adım yaklaşan bir şiddetin gündelik hayatta nasıl mayalandığını gösteriyor. Öfke ve şiddetin pençesine düşmüş bir toplumun ruh halini resmeden etkileyici bir roman.
(Tanıtım Bülteninden)

Darbeden sonra bir Kürt kasabası… – Sema Aslan
(13/05/2011 tarihli Radikal Kitap Eki)
?Yas Yüzükleri?, ?Kin Divanı? ve ?Temmuzun On Sekizi? şiir kitapları ve geçtiğimiz yıl hazırladığı ?Demiryolu Öyküleri? adlı derlemesiyle tanıdığımız Kemal Varol, ilk romanını yayımladı. Yazarın, Kürtçe sözlükteki anlamından ziyade, gündelik dildeki karşılığıyla kullandığı ?Jar? (Zehir), kinle zehirlenmiş kahramanlarına atıfla, yas ve kinin içinde yüzüyor. ?80 darbesinden sonra, adı Arkanya olan bir kasabada yaşayan bir grup insanın hikâyesinin anlatıldığı kitap, konusunu netleyerek aslında nokta vuruşu yapmış gibi görünse de öyle değil; onunla sınırlı değil? Kemal Varol, bir duyguyu anlatırken bir sürü hikâye anlatıyor. Tam da bu yüzden ?Jar? romanla hikâyeyi sarmal bir kurgunun içinde harmanlıyor.
Okuduğunuz, isimleri İçli Halil ve Rahatsız Kamil olan iki yaşlı adamın sırlı hikâyesidir. Günün birinde Arkanya?ya gelen, Arkanya?nın birbirine karşılıklı açılmış iki meyhanesine oturan ve gün boyu birbirlerinin gözlerinden başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen iki adamın hikâyesidir. Küçük bir yerleşim biriminde aniden ortaya çıkan ve ser verip sır vermeyen bir adam bile yeterince heyecan yaratabilecekken burada iki tane var. Doğaldır, yazar, işleyebileceği malzemeyi buluyor; kasabalının gözünden bu iki adamın hikâyesine odaklanıyor. Fakat orayla sınırlanmıyor; bu iki adamın hikâyesini merak eden kasabalıyı temsilen bir başka adamla tanıştırıyor okurunu: Hayri Abi. Tam karşısındaki Duble Meyhanesi?nin sahibi olan öz kardeşiyle 10 yıldır küs. Hâl böyle olunca, paralel iki kin hikâyesi okuyoruz romanda. Böylece, yaşlı adamların kini kadar onları izleyenlerin meseleleri de romana dâhil oluyor.
Romanın yan karakterlerinden Elektro Cemil, yaşlı adamların derdini bildiğini iddia ederek okuru sonu gelmek bilmeyen bir oyuna davet ediyor. Bir yandan, göndermelerle kurulmuş, iç içe geçen hikâyelerin peşinden ilerlerken, diğer yandan da, ilhamını Ulu Önder?in belagatçisi olan fakat ?muhtaç olduğu kudreti damarlarındaki asil kanda bulamayıp? intihar eden dedesinden alan Elektro Cemil?in anlattığı hikâyelerin doğruluğunu tartıyoruz kitap boyunca.

Erkeklerin dünyası
Öte yandan, ?Jar?, zaman ve mekân seçimiyle önemli kerteriz noktaları sunuyor okuruna. ?Sıkıyönetim vardı memlekette. Beş kişinin aynı ayak izini yürümesi dahi suç kabul ediliyordu? cümlesiyle, daha romanın ilk sayfalarında karşılaşıyoruz. Darbenin üzerinden üç yıl geçmiş, sıkıyönetim her nasılsa biraz gevşemiş ama sayfalar sonra okura hatırlatıldığı üzere ?darbe bir işe yaramamış?, ?Türkleşmiş Kürtler, inatla yeniden Kürtçe konuşmaya başlamış?, bir vilayetken bir kasaba oluveren Makam Dağı?nın eteğindeki Arkanya, Türklerin, Kürtlerin ve Ermenilerin mirasını devralmış, yazarının söylediği gibi, ?yas, kin denen o çok eski duyguya çok çabuk dönüşmüştür?. Roman boyunca anlattığı sır dolu adamlardan ziyade kasabanın hikâyesini anlatıyor gibidir Kemal Varol.
Ama, ?Jar? esasında erkek dünyasını anlatan bir roman. Kadınlar, âşık olunası varlıklar olarak yer buluyorlar kendilerine. Âşık olunası ve adamları birbirine düşüresi varlıklar. Roman boyunca, okurunu temposu iyi ayarlanmış bir merak duygusuna dâhil ediyor yazar. Ama biz okurlar örtük olarak biliyoruz ki, bütün hikâyelerin arkasında bir kadın var. İçli Halil ve Rahatsız Kamil arasında mı yoksa Hayri Abi?yle kardeşi arasında mı orası muallâk, fakat bir kadın var; ??herkesin az çok bildiği bir kadın?? var. Öte yandan, romanda erkek dünyasına ilişkin söylenenler de çok anlamlı. ?Bir erkek için en zor şeylerden biri, bir kadına iyi gelmediğini bilmekmiş galiba? diyor yazar bir yerde? Başka bir yerde ?Hem zaten hangi erkek geride bıraktığı bir kadın için yanarmış ki!? diye soruyor. Dolayısıyla kadınlarla ilişkili gibi görünen ama aslında kadınlarla ilişkilenemeyen erkeklerin hikâyesi olarak da okunabilir mi satır aralarındaki aşk hikâyeleri?

Kitabın Künyesi
Jar
Kemal Varol
Sel Yayıncılık / Roman Dizisi
İstanbul, Mayıs 2011, 1. Basım
245 sayfa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir