Kapital Manga (Cilt 1) – Karl Marx

Karl Marx?ın temel eseri Kapital?in manga (Japonlara has çizgi roman formu) versiyonunu, Japon yayınevi East Press?in Aralık 2008?da okura sunmuştu. Dünya çapında yankılar uyandıran eserin Türkçesi ise Yordam Kitap tarafından Türkiye’de okurlarla buluştu.
Kapital Manga, bilimsel sosyalizmin kurucusu Karl Marx?ın başyapıtı Kapital?i manga tarzında öyküleştiriyor. Kapital?in özü ve temel kavramları, bir peynir fabrikasındaki üretim süreçleri etrafında gelişen çarpıcı bir öyküyle iç içe anlatılıyor ve böylece genellikle göz korkutan bir eser olarak görülen Kapital çok geniş bir okuyucu kitlesinin ilgi odağı haline geliyor.
Dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan Kapital Manga?nın özgün basımı 15 Aralık 2008?de Japon yayınevi East Press tarafından gerçekleştirildi. İçeriği ve kurgusu kadar görselliğiyle de ilgi çeken eserin yayını dünya çapında büyük yankılar yarattı, satış rakamı Japonya’da kısa sürede 100 bini geçti.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Japon Dili ve Edebiyatı bölümü öğretim üyesi H. Can Erkin tarafından Japonca aslından Türkçeye çevrilen kitapla Kapital?in teorik özü ve kavramları rahat okunur bir tarzda okurların dikkatine sunuluyor.
Eserin baş kahramanı Robin, babasıyla birlikte peynir üretip pazarda satmakta iken, zengin olmak hayaliyle kapitalist girişimci Daniel?le iş ortaklığına girerek bir peynir fabrikası kurar. Ne var ki, çok geçmeden babasının paylaşımcı değerlerine isyan ederek giriştiği bu işte, başkalarına zarar vermeden, işçileri acımasızca sömürmeden başarılı olmanın imkânsız olduğunu anlar. Robin, kapıldığı çarkın içinde yol almaya devam ederken, bir yandan da derin bir iç huzursuzluğu yaşamaya başlar…
Manga, güçlü çizgileri, sağlam kurgusu ve çarpıcı öyküsüyle okuru sararken, bir yandan da kapitalizmin işleyiş mantığını gözler önüne serer ve okuru Kapital?in kavramlarıyla tanıştırır.
Kapital Manga, zevkli bir okuma vaat ediyor: Hem Kapital?in pasajları içinde gezinirken aylarını tüketmiş olanlar için, hem Kapital?i okuma hayalini hayata geçirememiş okuyucular için… Hem Kapital?in en temel kavramlarıyla tanışmak isteyen gençler için, hem de genç-yaşlı çizgi roman ve manga tutkunları için…
Birinci cildi 1867’de yayınlanan Kapital’in Almanca aslından çevirisini, iktisat alanındaki iki yetkin çevirmenin, Nail Satlıgan ve Mehmet Selik’in imzasıyla, önümüzdeki aylarda okurlarla buluşturmayı planlayan Yordam Kitap, Kapital Manga’nın 2. cildini ise 4 Ocak 2010’da yayınlayacak. Yayınevi ayrıca, sosyalizmin en yaygın eseri sayılan Komünist Manifesto’yu da İtalyan grafik sanatçısı Rodolfo Mercenaro’nun çizgileriyle önümüzdeki haftalarda okurlara sunacak.
Manga Nedir? Manga, kökleri Japon kültür tarihinin derinliklerine inen bir çizgi-roman türüdür. 18. yüzyıl başlarından itibaren geniş okuyucu kitlesine hitap eden bir tür olarak yaygınlaşmaya başlamıştır. Günümüz Japonya’sında ise yılda 10 binin üzerinde manga kitap ve üç yüzün üzerinde de süreli manga dergi yayınlanmaktadır. Son yıllarda Japon mangaları her yıl daha çok dünya diline çevrilmeye başlamıştır.
Kapital Manga’nın yayıncısı East Press, dünya ve Japon klasiklerini temel alan manga serisiyle dikkatleri topladı. Çok sayıda edebiyat, felsefe ve iktisat konulu klasiği manga öyküsü haline getirdi. Bu seri içerisinde hiç kuşku yok ki, içeriğinin yoğun ve karmaşık yapısı nedeniyle birçok okurun başlamaya çekindiği Kapital’in uyarlandığı manga versiyonu en başarılı çalışmalardandır.

Levent Cantek’in 23/10/2009 Tarihli Radikal Gazetesi Kitap Eki’nde ‘Kapital’i resmetmek Adlı Yazısı
Uzunca bir zamandır Türkiye?de çizgi roman kitaplarının ticari başarısı konuşuluyor. Hoş, karşılaştırmalar her zaman anlamlı olmayabilir ama kırk yıl önce şimdiki rakamlar kadar satan haftalık çizgi roman dergileri ?ancak kurtarıyor? ya da ?az satıyor? gibi değerlendirilirdi. Aradaki fark, çizgi romanın geçmişle mukayese edilmeyecek kadar konuşulmasından kaynaklanıyor elbette. Türkiye?de çizgi roman, entelektüel bir ilgisizlikle karşılanmış, neredeyse her zaman küçümsenerek nitelenmiştir. Ülkeye girişindeki adlandırmayı hatırlarsak, roman-sıfat tamlamasıyla isimlendirilmiş veya otuzlu yıllarda olduğu gibi ?sinema romanı? biçiminde sunulmuştur. Çizgi romanın kaderinde sinema ya da romana benzetilmek, sanatlar hiyerarşisinde bir ?peyk sanat? itibarsızlığını yaşamak, öğretmen ve ebeveyn husumetiyle anılmak yazılmıştır diyebiliriz. Bugün iyimser olabilecek veriler yok değil ama süregelen yargı ve nitelemelerin pek değişmediğini düşünüyorum.
Geçmişe baktığımızda, çocuk dergilerinin yöneticileri, genellikle utanıp sıkılarak çizgi roman yayınlamışlar, mahcubiyetlerini bastırmak için edebiyat klasiklerinin çizgi roman uyarlamalarını yayımlamaya yönelmişlerdir. Son elli yıl içinde, dünya çizgi romanında esamisi okunmayan, neredeyse hiçbir üretici hatırlanmayan edebiyat ve edebiyat dışı kitap uyarlamaları aralıklarla dilimize aktarılmıştır. Bugün konuşulan çizgi roman uyarlamaları modası iş bu sebeple yeni değildir; ?hiç olmazsa bunu okusunlar? biçimindeki aydınlanmacı mantığın pazarlandığı, asıl -çocuk- okurlardan ziyade ebeveynlerin hedeflendiği böylesi uyarlamalar hep yayınlana gelmiştir. Şöyle de söylenebilir: Çizgi roman, ?gerçek sanat? olan romana ulaşabilmeyi kolaylaştıran bir toplu taşım-ulaşım aracı muamelesi görmüştür, halen de görüyor.
Dikkat edilirse bu tutum, sadece ticari değil siyasi bir tercihtir de… İronik ama sahiden öyle, dünya literatüründe (edebiyat ya da edebiyat dışı) kitap uyarlaması çizgi romanlara geniş anlamıyla ?propaganda çizgi romanı? içinde değinilir. Pek çok ülke, vatandaşlarının (çocukların ve onların ebeveynlerinin) düşünce ve tutumlarını yönlendirmek adına geçmişlerini, önemli lider ve entelektüellerinin hayatlarını, kanonik kitaplarını, bir bütün olarak ideolojilerinin çizgi romanlaştırılmasını teşvik etmişlerdir. Bu üretim biçimi sadece devlet ve hükümetler tekelinde kalmamış, çeşitli örgüt, parti, kurum ve kuruluşlara varıncaya kadar genişletilmiştir.

Resmi çizgi romanlar
Türkiye?de doksanlı yıllardan bu yana Kültür Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Atatürk Kültür, DilveTarihYüksek Kurumu ile Genelkurmay Başkanlığı çizgi roman yaptırıyorlar. Süreklilik arzeden bu uygulamaya ayrılan bütçenin büyüklüğü düşünülürse, hükümetlerimiz, sivil ve askeri bürokratlarımız çizgi romanın yönlendiriciliğine ?kalpten? inanıyorlar. Özellikle Atatürk?ün hayatının çizgi roman olarak anlatılması çabası daha eski yıllara da götürülebilir. 12 Eylül?den sonra Kültür Bakanlığı Yayınları arasında çıkan, Ayhan Başoğlu?nun hazırladığı Altın Saçlı Kahraman adlı Atatürk?ün hayatını anlatan çizgi roman İngilizce, Fransızca ve Arapça da basılmıştı (1981).
Gerek bizde gerekse dışarıda üretilen siyasi propaganda çizgi romanlarının kendini hemen belli eden ortak bir sorunu vardır: resmi tutum ve hassasiyetler, hikâyenin ve devamlılığın önüne geçer. Siyasi yönlendiricilik amacı ve vakanüvislik ihtimamı, görselliği ve hikâyeyi aksatmaktadır. Fotoğraflar, uzun metinler ve çeşitli tanıklıklara yer verilmesi ?gerçeklik? adına önemsenirken, tahkiye dengesi bütünüyle göz ardı edilir. Tarafsızlık gibi bir mesafelilik niyeti ortaya konulmadığından, hedef kitleyi etkileyecek asıl ?bilgiye? yoğunlaşılmaktadır. Bir başka sorun, çizgi romana gösterilen ?herhangi bir anlatım aracı? muamelesidir. Görselliği nedeniyle tercih edilmesine rağmen çizgi romanın bir senaryosu olduğu pek akla gelmez. Yazı, tasarlanmadık biçimde görselliğin önüne geçer, ?önemli sözlerin? bolluğundan kareler arası ardışıklık ilkesi bozulur. Eser, çizgi roman değil çizgiyle anlatılan bir metne dönüşür.
Bu yılın ilk aylarında Japonların Kapital?in çizgi romanını yaptıklarına dair haberler çıkmıştı. Çalışma, Yordam Kitap etiketiyle geçen günlerde Türkçede de yayımlandı. Batı Avrupa ve Latin kökenli kimi üreticiler, geçmiş dönemlerde Kapital ile ilgili benzer çabalar içine girmiş ve doğrusu çizgi roman değil çizgiyle anlatılan kitapçıklar ortaya çıkarmışlardı. Japonya, çizgi romanın endüstri olduğu birkaç ülkeden biri… Çizgi romana manga diyorlar ve manga, özellikle son on beş yıl içinde bir memba gibi küresel ölçekli yaygınlık gösterdi. Tarz ve anlatım biçimi olarak hemen her yerde taklit ediliyorlar. Örneğin Türkçede manga adı altında yayımlanan çizgi romanlar tarzı izleyen Batılı sanatçılarca üretilmiştir. Bir başka deyişle Kapital Manga, dört kitaplık Yalınayak Gen?den (Tudem, 2007-2009) sonra çıkan ikinci ?gerçek? manga olarak gösterilebilir. Kapital Manga?yı ilginç kılan sadece bu değil…
Kitabın farklılığı, Kapital adını seçmiş olmakla birlikte, asıl metne kimi seçilmiş kavramlar dışında mutlak sadakat göstermemesinde yatıyor. Dramatik bir hikâye eşliğinde yeri geldikçe ve akışı bozmadan bu kavramların hatırlatılması doğru bir tercih olmuş. Mesaj verme kaygısı ya da pedagojik hassasiyetler hiçbir biçimde anlatının önüne geçmiyor. İyi kurgulanmış ve tasarlanmış karakterlerle hikâyeleştirildiği için anlamlı bir gerilim de oturtulmuş. Kapital Manga, bize Kapital ile hiç ilgisi yokmuş gibi duran, başka bir hikâye olarak okunabilecek bir anlatı sunuyor. Tek etkili, düğüm serim çözüm dengesinde bizi finalde olacaklara teyelleyen bir kurgu da vaad etmiyor. Öyle ki hikâyede yer alan hemen herkesin kederli bir geçmişi, anlaşılır ve yakınlık kurulabilecek dertleri var. Soap opera ölçülerinde çok hikâyeli ve karakterli bir anlatı yapısı izliyoruz.

Peynircinin oğlunun hikâyesi
Hikâye, kapital literatürüne aşina olanlara yabancı gelmeyecektir. Bilindiği gibi Kapital, temel olarak kapitalist üretimde sermayenin nasıl dönüştüğünü anlatır ve ekonomi-politik bir yaklaşımla sömürünün gelişimini betimler. Bir başka deyişle, emeğin, emekçinin, metanın ve sermayedarın, söz konusu sürecin birer vasıtası haline dönüşmelerini incelemektedir. Kapital Manga, şunu yapıyor: bu anafikri hikâyeleştiriyor. Peynircinin oğlunun sınıf atlama arzusu, fabrikasyon üretime geçildiğinde yaşanan sorunlar ve sınıfsal aidiyetlere ilişkin çelişkiler asıl olarak bu dönüşümü resmediyor. Zengin olmak için ticari bir anlaşma yapıp, fabrika açan Robin?in gemleyemediği tutkuları, büyüklenme hevesi, aşk acıları, şaşırma ve irkilme hissiyatı, rahatsız olduğu ama kurtulamadığı sömürücü cendereyle yüzleşmesi anlatıyı sürükleyen unsurlar. İlgi çekici bir diğer noktaysa şu: Marx, sömürünün ya da kapitalist sistem içinde artı değerin kaçınılmazlığını siyasi bir eleştiriyle vurgular. Sömürünün ya da artı değerin kaçınılmazlığı, hikâyede başarıyla anlatılıyor; Peynirci babasının arzusu hilafına kendisine zenginlik yolunu seçen Robin, değer yaratan yeteneğini Yatırımcı Daniel?in ellerine teslim ediyor. Böylelikle Daniel?in emeği kullanma maharetiyle fabrika işletilmeye başlıyor. Daniel, ?sömürüye son? duygusallığını bastıracak, işçilere yüklenerek onları daha fazla çalıştıracak bir gardiyan da katıyor Robin?in yanına. İşçilerin kendisinden çok bu Kâhya?yı dinlemeleri, gün be gün hezeyanlar geçiren Robin?i iyiden iyiye düşkünleştiriyor. Robin, Marx?ın sözünü ettiği biçimde sermaye birikimi sürecinin hizmetkârına dönüşüyor. İşçilerin kendi kendilerinin patronuyken zamanlarını ve o zamanın kullanımını satarak geçirdikleri dönüşüm de çelişkileri işaretlerken iyi betimlenmiş. İronik bir göndermeyle Karl adlı bir işçinin gözünden izliyoruz o bölümleri. Aslında sadece Robin ya da Karl?ı değil, kapitalist sisteme mahkûm olmuş herkesi, kendini okutan bir hikâye içinde izliyoruz. Kapital Manga?nın Türkçede bugüne değin yayımlanmış en iyi siyasi çizgi roman uyarlaması olduğunu düşünüyorum.

Kitabın Künyesi
Kapital Manga / Cilt 1 (Şihon-ron)
Karl Marx
Çeviren: H. Can Erkin
Yordam Kitap
Basım Tarihi: 2009
Sayfa: 192

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir