Korkak Kızlar Cesur Erkekler adlı çocuk kitabına dair – Sultan Türkmen

Ezgi 12 yaşında, kitapkurdu bir öğrencimdir. Yeni edindiği her kitaptan beni (öğretmenini) haberdar etmekten çok keyif alır.
Bu kez yanıma elinde “Korkak Kızlar, Cesur Erkekler” diye bir kitapla geldi. Kitabın adına takılmadan edemedim. Ezgi’ye sordum:
—Kızlar korkak mı?
Önce ne demek istediğimi anlamadı. Bu sual de nereden çıktı der gibi yüzüme baktı. Derken gözü kitabın kapağına takılınca hemen itiraz etti:

—Hayır! Mesel öyle diyor. Yaren’e korkak olduğunu söylüyor.
Kitabın kahramanlarıyla tanışıyor olmalıydım. Mesel, sanırım kızlara burun kıvıran erkek çocuklardan biriydi.
Birden öğretmenlik damarım kabardı. Ezgi’nin kitabı okuyup okumadığını, daha doğrusu okuduğunu ne kadar anladığını merak ettim:
—Mesel, Yaren’le pek anlaşamıyor galiba.
—Yaren, Mesel’i seviyor. Emin değilim; ama ona âşık da olabilir.
—Demek Mesel cesur bir erkek.
Belki de Ezgi’nin aklından cesur bir erkeğin nasıl olması gerektiği geçti. Doğrusu ben bunu düşünmedim değil. Birbirimize baktık ve kısa bir an sustuk. Cesaretin ne olduğuna karar vermeyi sonraya bırakarak sözlerimi sürdürdüm:
—Neler yapıyor Mesel?
—Mesel, tek başına bir şey yapmıyor. Hep birlikte yapıyorlar: Yaren, Dilşad, Kerem ve Mesel.
—Demek bu kitapta dört kafadarın maceraları anlatılıyor.
—Kerem’le Yaren kardeş. Dilşad da Mesel’in amcasının kızı. Aynı sokakta oturuyorlar.
—Komşu çocukları.
—Evet. Bir kese buluyorlar. İşte o keseyi bulduktan sonra…
—Kese mi? Ne kesesi bu?
— Lavanta kesesi. Ama içinde yalnızca lavanta tomurcukları yok. Tarihi paralar da var.
Ezgi’yle söyleşimiz ders zili çalana kadar sürdü. Ezgi’nin bu kadar keyif alarak okuduğu bir kitabı ben de okumak istiyordum. Bu, Ezgi’nin çok hoşuna gitti. Bu kez o, öğretmenine bir kitap veriyordu.
Sevda Müjgan, çocuk edebiyatı alanında adını benim yeni duyduğum bir yazar. “Korkak Kızlar, Cesur Erkekler” yazarın, çocuk okurlarla buluşan şimdilik 25 kitabından biri.
Bugüne kadar kız ve erkek çocukların çekişmeleri pek çok edebiyat eserine konu olmuştur. Roman adını bu çekişmeden alıyor. Kitabı okuyup bitirdiğimizde ise kimin korkak, kimin cesur olduğunu en iyi hayatın tayin ettiğini görüyoruz. Hayat, korkakları ve cesurları gün yüzüne çıkaran bir mihenk taşı.
“Kızlar korkaktır. “diyen Mesel’e en güzel cevabı Veda (Yaren’in ablası) cesaretiyle veriyor. Genç kız, annelerini kaybettiklerinde kardeşini de yanına alıp hemşire olarak atandığı ilk görev yerinde yeni bir yaşama doğru yürümekte tereddüt etmiyor. Hayatın güçlendireceği bir genç kız ve kardeşi… Kitabın sözü bu noktada bitiyor; ancak okur Veda’nın ve Yaren’in gücüne inanıyor.
Bir yanda içinde tarihi paralar da bulunan lavanta kesesi, bir yanda tarihi para kaçakçıları, öbür yanda Yaren’in ailesinin kimi acı, kimi sevinçli hikâyeleri… Çocuk saflığında yeşeren ilk aşk… Bu arada Sevda Müjgan’ın kitabı adadığı kişiler de gözümüzden kaçmıyor: “Çocukluğun bütün kahramanlarına!” Kahramanlarımız belki de ilk aşklarımız… Ya da başka bir isimlendirmeye gerek duyulan o ilk sıcaklıklar, ilk yürek kıpırtıları… Terazi zaman zaman erkeklerden yana ağır bassa da… Mesela Yaren izci olmak istediğinde. Küçük kızın babası, Yaren’in de öğrencisi olduğu okulda öğretmendir. Hem öğretmendir hem de izci lideri. İzci olmak isteyen kızı ve oğlu karşısında seçimini oğlundan yana yapmakta tereddüt etmez. İkisine birden para yetiştiremeyeceğine göre birini tercih etmesi kaçınılmazdır. Hayat böyledir.
Hayat başka nasıldır? Okuyup görmek gerek. Öyleyse kitap başına!

Sultan Türkmen

Korkak kızlar cesur erkekler, Çocuk Romanı, Gendaş Yayınları

Bir yorum

  1. bana göre çok güzel bir kitap ben Ezginin okuduğu kitabı önceden okumuştum zaten çook ama çook güzel bir kitap size tavsiyem en yakın kitapçıdan KORKAK KIZLAR CESUR ERKEKKLER kitabını alın…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir