İtalyan öykü ve roman yazarı İtalo Calvino, Kütüphanede Bir General adlı öyküsünde kütüphaneyi, askerleri dönüştüren bir özne yapar. Askerlerin hüküm sürdüğü Panduria ülkesinde ordunun itibarını zedeleyen kitaplar olduğunun fark edilmesi üzerine, General Fedina yönetiminde bir komisyon, tüm kitapları incelemek için ülkenin en büyük kütüphanesine girer:

Görev dağılımı yapıldı. Her bir teğmen belli bilgileri öğrenmek, tarihin belli bir dönemi üzerine çalışmakla görevlendirildi. General ise, kitapları sınıflandıracak; kurmaylar, astsubaylar ve erbaşlar için uygun olan ya da askeri mahkemeye hakkında rapor yazılması gereken kitapları bir damgalayacaktı.

“General Fedina kamp radyosundan her akşam Genelkurmay?a rapor sunuyordu: Şu kadar kitap incelendi, şu kadarı şüpheli bulundu, şu kadarı kurmaylar ya da erbaş için uygun bulundu.”

“Fakat çok daha önemli öyle gelişmeler yaşanıyordu ki, kamp radyosu bunları duyurmuyordu. (…) Teğmen Abrogati, mesela bir keresinde, oturduğu yerden bir anda sıçrayıp okuduğu kitabı masaya fırlatarak şöyle dedi: ?Bu kadarı da fazla… Kartaca Savaşları ile ilgili bu kitap Kartacalıları övüyor, Romalıları ise yeriyor. Bunu derhal rapor etmeliyiz.? Yaşlı kütüphaneci (…) ?O bir şey değil,? dedi, ?Bak Romalılarla ilgili burada ne diyor. Raporuna bunu da yazabilirsin, şunu da, şunu da…?”

“Komisyonun akşam raporlarında incelenen kitap sayısı arttıkça artıyor, olumlu ya da olumsuz değerlendirme içeren ifadeler ise kayboluyordu. General Fedina’nın damgası işlemez oldu. Teğmenlerden birinin yaptığı bir incelemeyle ilgili, ?Bu romanı neden geçirdin? Erleri kurmaylara göre daha iyi anlatıyor. Yazarın hiyerarşiye hiç saygısı yok!? diyecek olsa, teğmen başka bir yazarın kitabından bahsedip tarihsel, felsefi, iktisadi konulara dalardı. Elbette bu da teğmenler arasında saatlerce sürecek bir tartışmayı açardı.”

“General Fedina?nın raporları giderek düzensizleşti ve en sonunda tamamen kesildi. Genelkurmay Başkanı telaşlandı; incelemenin bir an önce sonlandırılması ve derhal ayrıntılı ve eksiksiz bir raporun sunulmasını buyurdu.”

?Genelkurmay Başkanı?nın buyruğu Fedina ve ekibinin zihinlerini allak bullak etti: Bir yandan, sürekli yeni şeyler keşfediyor, okumak ve araştırma yapmak daha önce hayal bile edemeyecekleri şekilde onları mutlu ediyordu; diğer yandan, bizzat gözlerinin önünde yenilenen ama şimdi onlara çok daha karmaşık gelen dünyaya ve hayata geri dönmek için sabırsızlanıyorlardı; ve nihayet, görevlerinin hesabını vermeleri gerektiğini bildikleri için kütüphaneden ayrılacakları vaktin yaklaşması onları kaygılandırıyor, kafalarında dönüp duran bütün o düşüncelerle içine girdikleri bu zor durumdan nasıl çıkacaklarını bilmiyorlardı.?

?Komisyon, güneşli bir sabah, Genelkurmay Başkanı?na raporunu sunmak üzere kütüphaneden ayrıldı. Fedina, Genelkurmay?da oluşturulan heyete incelemelerinin sonuçlarını aktardı. Konuşmasında (…) ulusun yaşadığı felaketlerde egemen sınıfların sorumlu olduğunu ilan etti ve halkı, hatalı politikaların ve gereksiz savaşların kurbanı olarak kahramanca yüceltti..

Çeviri: Ergün Doğan

Kaynak: 23 Ekim 2012 tarihli SoL Gazetesi Kitap Eki

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Previous Story

Tarihsel Gelişmenin Düzensiz Karakteri ve Sanat Sorunları – Karl Marx

Next Story

Medya ve Savaş Yalanları / Gerçekler Nasıl Karartılıyor – Lenora Foerstel

Latest from İtalo Calvino

Karda Kaybolan Kent, İtalo Calvino

“O sabah, Marcovaldo’yu sessizlik uyandırdı. Havada tuhaf bir şey olduğu duygusuyla yataktan kalktı. Saatin kaç olduğunu anlayamıyordu, panjurların çubukları arasındaki ışık, günün, gecenin bütün

Italo Calvino’nun Hayatı

Italo Calvino, 15 Ekim 1923’te Havana-Küba’nın bir banliyösü olan Santiago de Las Vegas’ta doğar. Anne-babası burada bilimsel araştırmalar yaparlar. Tarım mühendisi ve botanikçi olan
Go toTop