Yaşlı çömlekçi Cipriano Algor kent yakınlarında bir köyde, kızı Marhta ve Merkez\’de güvenlik görevlisi olarak çalışan, ayda sadece birkaç gün onlara katılan damadıyla birlikte yaşamaktadır. Ailesi üç kuşaktan beri çömlekçilikle ekmeğini kazanan Algor, babasından kalma bir fırın, geleneksel aletler ve sevgiyle sürdürür üretimini. Güzellikleri basit adımlarla, binlerce yılın bilgisini harmanlayarak ortaya çıkarır. Ama ürettiklerini alabilecek tek yer olan Merkez artık çömlek siparişi vermez. Çünkü çağın malzemesi plastiktir artık; plastik dayanıklıdır, ucuzdur, \”güzel\”dir. El emeği, göz nuru; ataların ruhunun imbiğinden süzülen çömlekler ise kolay kırılan, modası geçmiş nesneler!

Cipriano Algor ile ailesinin \”gerçek\” ve \”değerli olan\”ı temsil ederek hakim değerlere karşı verdiği mücadeleyi anlatan Mağara, José Saramago\’nun en masalsı romanlarından biri ve okuruna büyüsünü kaybetmemiş bir dünyanın kapılarını açıyor. (Tanıtım Yazısı)

Saramago’dan ‘mağara’ hikâyesi
Portekizli yazar Jose Saramago, son romanı ‘Mağara’da (The Cave) karamsarlığa duyduğu sempatiyi sürdürüyor. 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer bulunan ünlü yazar, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin tek yolunun karamsarlık olduğunu dile getirerek romanlarının temasını da açık etmişti. Son romanında da her zamanki tavrını sürdüren yazar, gerçekliği felsefi ve toplumsal boyutlarıyla ele alıyor.
Çömlekçi Capriano Algor, kızı Marta eşi Marcal ile birlikte The Center adındaki bir sitenin yakınlarında bir kasabada yaşamaktadır. Gününü çömlek yaparak geçiren Capriano, çömleklerin bir kısmını satması için The Center’da güvenlik görevlisi olan eşiyle siteye gönderir. Fakat kent yaşamını her şeyiyle benimsemiş olan site sakinleri, daha uzun ömürlü olan ve kırılmayan plastik ürünler kullanmaktadır. Çömlekleri daha fazla rağbet görmeyen Capriano da, kızıyla birlikte seramik bebekler yapmaya başlar.
Kızları Marta hamile kaldığında Marcal ikramiye alır ve hep birlikte The Center’da bir apartmana yerleşirler. Fakat kısa bir süre sonra evin içinde tuhaf sesler duyulmaya başlar. Seslerin izini süren Capriano ve Marta, bir mağara içine hapsedilmiş altı kişiyle karşılaşır. İplerle bağlanmış bu altı kişi turistik gezilerin hedefi olduğunda ise Algor ailesine yapacak tek şey kalmıştır; toplanıp gitmek.
The Center’daki ‘Mağara’yı, Platon’un mağarasına göndermelerle biçimlendiren Saramago, bir röportajda dile getirdiği görüşünü vurguluyor aslında; ‘kültür, her geçen gün biraz daha ölüyor’.

Kitabın Künyesi
Mağara
Orjinal isim: The Cave
Jose Saramago
Çeviri: Sıla Okur
Kapak Tasarımı: Mehmet Ulusel
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Yayın Tarihi: Şubat 2005
351 sayfa

Previous Story

Siyah Pelerinli Kız – Pınar Selek

Next Story

Yakın Çağlar Tarihi – N. V. Yeliseyeva

Latest from Jose Saramago

Saramago Okurları Yaşıyor – Zafer Köse

Olay örgüsü gelişirken Saramago ölüyor; bir roman kahramanı değil, bu kez yazar ölüyor. Kurgunun bir parçasına dönüşüyor bu ölüm. Toplantıda, yolculukta, komşulukta… Türlü ortamlardaki
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ