Moskova Önlerinde / Volokolamsk Şosesi Savaşları – Aleksandr Aleksandroviç Bek

Aleksandr Aleksandroviç Bek, en ünlü yapıtı olan Moskova Önlerinde – Volokolamsk Şosesini  1943-1944 yılları arasında yazdı. Bu kitabın devamı niteliğindeki Birkaç Gün ve General Panfilov’un Yedekleri kitapları 1960 yılında yayınlandı.

İkinci Dünya Savaşı?nda Nazi orduları Moskova kapılarına dayandıklarında hayallerinin bir avuç komünist Rus savaşçı tarafından yere çalınacağını hiç düşünmemişlerdi. Türkler?den, Tatarlar?dan Ruslar?dan ve dünyanın diğer milletlerinden oluşturulmuş Kızıl Ordu?nun savaşçılarıydı onlar; aynı amacın bayrağı altında toplanarak faşizmi çiğneyen, korkudan titreterek kök söktüren?
Moskova Önlerinde adlı bu kitapta Kızıl Ordu askerlerinin bireysel kahramanlıklarının ve zaaflarının tanığı olacak, onların sayıca yüksek ve donanımlı Nazi ordularına nasıl darbeler indirdiklerini soluğunuzu tutarak okuyacaksınız. Bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu ilerleyişe nasıl engel olduklarını görecek, şaşıracaksınız. Diş ve tırnakla, tanklara karşı el bombalarıyla, roketatarlara karşı süngüyle verilen bu hayatta kalma ve bağımsızlık mücadelesine tanık olacaksınız. Dünya halklarına inancın ve yurtseverliğin gücünü duyuran Moskova Önlerinde, belgesel ve edebi nitelikleriyle elinizden bırakamayacağınız gerçek bir savaş hikayesi.

Kitaptan bölümler
Moskova Önlerinde adlı eserden tanıdığımız General Panfilov, bölük komutanlarını toplamış ve onlarla savaşın çok kritik bir anını harita üzerinde tartışmaktadır. Karargahla, tüm hatların kopması durumunda yönetimi nasıl sağlayacaklarını sorar:
“‘E, arkadaşlar, hiçbir bağlantınız yoksa bölükleri nasıl yöneteceksiniz?’ Biraz oyalandı. ‘Her şeye karşın yönetim olacak. Ve ne ile biliyor musunuz? Görevi açık ve tam anlamakla . Görevi anlıyor musunuz?’
(…)
‘Evet sanırım burada bu söz yerinde olacak… ne yapmak zorunda olduğunu bilirsen yönetim de olacaktır. Eğer görevin ne olduğunu bilirseniz ayrı gruplar halinde de çarpışabilirsiniz. Telefon olmasın, bağlantı olmasın, savaş yine de yönetilecektir…'”(Moskova Önlerinde-Aleksandr Aleksandroviç Bek, s:242, abç.)
(…)
Naziler Moskova’ya girmek üzeredir. Ve son hat kalmıştır yaracakları. Son şose Volokolomsk Şose’sidir, Nazım’ın bir şiirinde dediği gibi “Çekilmek yok arkamız Moskova”. Durum budur. Ve bir Kazak tümen komutanı Momiş Uli, buradaki kahramanlığın yaratıcılarından biri. Ve inanmıyor sıradan bir insanın savaştaki askerin yaşadığı duyguyu yansıtabileceğine. Yazar çok çalışıyor onu ikna etmek için. Ve en sonunda ikna ediyor. Momiş Uli’nin söylediklerini doğru yansıtamazsa birinci bölümde sağ kolunu ikinci bölümde sol kolunu feda etme pahasına…

“Momiş Uli: Savaşa kadar ben de bildiğimi sanırdım. Bir kadını seviyordum. Savaşta en büyük aşklar ve en büyük kinler doğuyor. Bunu yaşamamış kimseler düşünemez” (Aleksandr Aleksandroviç Bek, Moskova Önlerinde, s:11)”

“Asker bölüğü ile saldırıya geçiyor. Karşıdan makineli ateşi açıyorlar. Yanlarında arkadaşı düşüyor. O ise emekliyor… Emekliyor. Bir saat geçiyor. Altmış dakika. Her dakikanın altmış saniyesi var. Ve her saniyede onu yüz defa öldürebilirler. O ise emekliyor. Savaşan askerin iç duygusu budur. ” (s:12)”

Momiş Uli, alarm verip silah başı yaptığında bir manga tümüyle kaçar. Bir dakika sonra ise toparlanıp geri döner. Sadece manganın komutanı Çavuş Barambaev dönmez. Üstelik cepheden kurtulmak için kendi kendini yaralar. Tüm ruhsal gerginliklere, çavuşun af talebine ve öfke ile acıma arasındaki gelgitlere rağmen Momiş Uli, manga komutanını aynı manga tarafından kurşuna dizdirir. Ve sonrasında olayı kısaca şöyle tanımlar:
“Bir zamanlar göçebe babamı çölde zehirli bir böcek sokmuş, kurumların içinde yapayalnızmış. Bu örümceğin zehiri öldürücüdür. Babam bıçağını çekerek, örümceğin ısırdığı yeri, kesip atmış.

Ben de böyle hareket ettim. Bıçakla kendi vücudumdan bir parça kestim .” (s:34-35)”
Momiş-Uli, “içgüdülerimiz bize düşman değil, arkadaş olmalılar” der.
Ve tabi ki bu cephenin komutanı General Panfilov, O ki Almanlar sadece bir kaç kilometre ileride tanklarıyla gelirken subayından dost sohbeti edasıyla en ince ayrıntısına kadar yaşadıklarını öğrenmeye çalışacak kadar askerine önem veren ve ona çay verirken çayın nasıl güzel demlenebileceğini anlatacak kadar soğukanlılığını koruyan bir komutandır.
“Yaşama içgüdüsü yaşamayı koruma çabası, doğanın ilk davranışıdır. Sadece kaçmakla doğmaz bu içgüdü başka türlü de belirebilir. Vahşi bir güç haline gelebilir. Canlı yaratık saldırıya uğradığı zaman savaşır, dövüşür, tırmalar ve kendi varlığını savunmak için saldırır .” (General Panfilov)

Moskova Önlerinde Volokolamsk Şosesi Savaşları
Yazar :Aleksandr Aleksandroviç Bek
Çeviri: Celal Öner
Yayıncı: Oda Yayınları
Yıl, Yer: Istanbul, Ekim 1999
Sayfa: 575
Yayınevi:Oda Yayınları
Basım Tarihi :Ekim 1999

Aleksandr Alfredoviç Bek Hayatı
(3 Ocak 1903, Saratov – 2 Kasım 1972) Sovyet gazeteci ve yazar.
Babası askeri doktordu. Çocukluğu ve ilk gençliği Saratov’da geçti. 16 yaşında gönüllü olarak Kızıl Ordu’ya girdi ve iç savaşa katıldı. Doğu cephesinde çarpıştı ve yaralandı. Şans eseri birliğin gazetesinin redaktörünün dikkatini çekti ve kendisinden birkaç röportaj yapması istendi. Yazın hayatı böylece başlamış oldu.
İlk çalışmaları Komsomolskaya Pravda’da ve İzvestiya’da göründü. 1931’den itibaren Maksim Gorki’nin idaresi altında Fabrikaların ve Atölyelerin Tarihinin ( yazıişlerinde çalışmaya başladı. İlk öyküsü Kurako 1934’te yayınlandı.
2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın Sovyetler Birliği’ne saldırmasıyla birlikte Bek askeri muhabir olarak savaşa katıldı. Viyazma’daki çarpışmalarda bulundu. Kızıl Ordu ile birlikte Berlin’e kadar gitti.
En ünlü yapıtı olan Moskova Önlerinde – Volokolamsk Şosesini 1943-1944 yılları arasında yazdı. Bu kitabın devamı niteliğindeki Birkaç Gün ve General Panfilov’un Yedekleri kitapları 1960 yılında yayınlandı.
Savaştan sonra Mançurya, Harbin ve Port-Arthur’da bulundu. Ve buradaki izlenimlerini kaleme aldı. Ama yapıtlarındaki temel kişiler hep emeğin insanları oldu. Rus metal işçileri ile ilgili denemeler, kısa ve uzun öyküler yazdı. Bunların bir örneği N. Loyko ile birlikte yazdıkları Genç İnsanlardır.
Son kitabı Yüzyılımızda. Roman notları ölümünden sonra basıldı.

Türkçede Bek
Aleksandr Bek’in dilimize çevrilen tek yapıtı Moskova Önlerinde’dir. Kitabın Naime Yılmaer tarafından Moskova Önlerinde – Volokolamsk Savaşları adıyla yapılan çevirisi Kastaş Yayınları tarafından 1985’te; Celal Öner tarafından Moskova Önlerinde – Volokolamsk Şosesi Savaşları adıyla yapılan çevirisi Oda Yayınları tarafından 1999’da yayınlanmıştır.
Her iki çevirinin internet kitap satış sitelerindeki tanıtımlarda yazarın Aleksandr Alfredoviç olan adı yanlış bir şekilde Aleksandr Aleksandroviç olarak yazılmıştır.

Yapıtları
* Kurako ( – 1934)
* Moskova Önlerinde – Volokolamsk Şosesi (- 1943,1944)
* Berejkov’un Hayatı (- 1956)
* Birkaç Gün ( – 1960)
* General Panfilov’un Yedekleri (- 1960)
* Yeni Görev ( 1965; Sovyetler Birliği’nde ilk basılışı 1986)
* Genç İnsanlar  N. Loyko ile birlikte)
* Posta Yazıları – 1968)
* Yüzyılımızda. Roman notları 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir