Nâzım Hikmet ile Serteller – Yıldız Sertel

Yıldız Sertel?in ?Nâzım Hikmet ile Serteller? isimli bu çalışması, Nâzım Hikmet ile Sabiha ve Zekeriya Sertel ilişkisindeki bilinmeyenleri anlatıyor. Sertel ailesi, Nâzım Hikmet 1950?de açlık grevi yaptığı sırada, Viyana?da Dünya Barış Kongresi?nde veya değişik Avrupa ülkelerinde bulunduğunda, sürekli şairin yanında olmalarıyla bilinir. Yıldız Sertel kitabında, Nâzım Hikmet?in Laz İsmail ile ilişkisini, Sovyetler Birliği?nde karşılaştığı güçlükleri ve TİP?i desteklemesi gibi bilinmeyen konuları anlatıyor. Ayrıca Nâzım Hikmet?in Bizim Radyo?yu, Sertellerle birlikte nasıl kurduğuna dair ayrıntıların da, ilk olarak bu kitapta okurun karşısına çıktığını belirtelim.
*Nâzım Hikmet’in en yakın dostları Sertel çiftinin kızı Yıldız Sertel, Nâzım’ın hayatına dair pek çok bilinmeyenin yanı sıra yakın geçmişimizi de aydınlatıyor. ELİF TANRIYAR, Nâzım Hikmet ile Serteller kitabından çok şey öğrenmiş.

“Nâzım Hikmet bir büyük dünya şairi. Bu nedenle, onu bütün yönleriyle tanıtmak bir tarihi görev. Bu yapıldı mı? Bence, yeterince yapılmadı.
Türkiye’de, o daha çok bir şair olarak ele alındı.
Hakkında pek çok kitap yazıldı: Edebiyata katkısı, Türkçeye getirdiği yenilikler, yurtseverliği, yaratıcılığı, insan sevgisi, barış ve hasret şiirleri, aşkları bol bol anlatıldı. Ancak, ideolojisi üzerinde yeterince durulmadı. İşte, bu kitabın temel hedefi, Nâzım’ı, onun benliğinin çok önemli bir parçası olan ideolojisi, davası ve kavgasıyla birlikte tanıtmak.” Bunlar Yıldız Sertel’in sözleri… Peki Yıldız Sertel kim? Neredeyse bir ömür boyu Nâzım Hikmet ile beraberliği sürdüren, onunla birlikte çalışan, önce Türkiye’de sonra da yurtdışında birlikte aynı amaç için uğraşan Sabiha ve Zekeriya Sertel’in kızları.
Bir devrin ve bir dostluğun en yakın birinci tanığı… Dolayısıyla Nâzım Hikmet’i hem insani yönleriyle hem de bir dava adamı olarak en iyi tanıyanlardan biri.
Gerek Sabiha, gerek Zekiye Sertel daha önce yazdıkları anılarında Nâzım Hikmet’i ve bir devri anlatmışlardı gerçi. Ancak Yıldız Sertel bu kez başka noktalara da açıklık getiriyor. Örneğin daha önce Sertel çiftinin anlatmadığı, Bizim Radyo’nun kuruluş hikâyesini ilk kez Yıldız Sertel’den dinliyoruz. Kitapta bu şekilde ilk kez anlatılan ve o döneme dair bilinmeyen pek çok ayrıntı daha yer alıyor.

NÂZIM’I NAZIM YAPAN…
Kitabın en hoş yanlarından biri de yalnızca Nâzım’ın başına gelenleri değil, Nâzım’ı Nâzım yapan tüm süreci, onun bir aydın olarak gelişimini, zaaşarını, daha sonra kendisinin de bir hata olarak nitelendireceği yanlışlarını da adım adım izliyor olmamız. Üstelik tüm bu süreç Nâzım’ın şiirlerine de yer verilerek; neyi, ne zaman, neden yazdığını anlayabileceğimiz şekilde anlatılıyor.
Ancak bu kitaba yalnızca bir Nâzım Hikmet kitabı olarak yaklaşmak yanlış olur. Sosyalizmin Türkiye ve dünyadaki serüveni, dönemin ateşli fikir ve politika ortamı, Türk dili ve edebiyatı üzerine tartışmalar ve dönemin önde gelen aydınları, müthiş anekdotlar ve gayet sağlam bilgi notları eşliğinde aktarılıyor.
Nâzım’ın yaşamıyla ilgili önemli boşlukları doldurmasının yanı sıra yakın geçmişimize de ışık tutan bu çalışma, aslında gerek Nâzım gerek geçmişimiz hakkında hâlâ bilmediğimiz ne kadar çok şey daha olduğunu da bize gösteriyor.
*24 Aralık 2008 Tarihli Sabah Gazetesi Kültür Sanat sayfası

Nâzım Hikmet?in Serteller?le olan yakın ilişkisini, bugün en iyi anlatacak kişinin o zamanların küçük Yıldız?ı olacağını kim bilebilirdi? Sabiha-Zekeriya Sertel çiftinin kızı Yıldız Sertel, Nâzım?ın ailesiyle olan dostluğunu, çalışmalarını ve daha birçok şeyi Nâzım Hikmet ile Serteller kitabında bir araya getiriyor.
Nâzım Hikmet?in, birgün arkadaşı Vala Nureddin?le Resimli Ay Dergisi?ne gidişi, Sertel ailesiyle bir ömür boyu sürecek dostluğun ve iş arkadaşlığının başlayacağının habercisi olmuştur. Nâzım, Resimli Ay?da yazmaya başlamasıyla çevresi genişlemiş, Serteller?le olan bağı ve entelektüel dayanışması giderek artmıştır. Bunun yanı sıra, yıldızının parlamaya başlamasıyla da bazı karşıt görüşler Nâzım?a karşı birlik olmuşlardı. ?Yakup Kadri?ye göre Nâzım, Birinci Dünya Savaşı sırasında saman ekmeği yiyen kuşağın çocuğuydu. Ahmet Haşim, Nâzım?la proleter şairi olmak iddiasıyla alay ediyordu. Türk Ocağı Başkanı Hamdullah Suphi, gençleri Nâzım?ın aleyhine kışkırtıyordu.? Bu kişilerin arasında olan arkadaşı, Peyami Safa da onun aleyhine dönmüştü.
Nâzım ise tüm bunlara yine kendi diliyle, şiirleriyle karşılık veriyordu. Kitapta, önemle Nâzım Hikmet?in dil konusundaki hassasiyetinden bahsediliyor. ?Nâzım, dilin sadeleştirilmesini istiyor, Tanzimat Dönemi edip ve şairlerinin kullandığı dili şiddetle kınıyordu. Sabiha Zekeriya (henüz Sertel soyadını almamışlardı) da ona bu konuda hak veriyordu. ?Nazım, uydurma kelimeleri kullanmıyordu. O, Türk dilinin bu uydurma kelimelere ihtiyacı olmadığını söylüyor, buna da kendi şiirlerini örnek gösteriyordu. Onun kullandığı dil Türkçenin kemale ermiş şeklidir.?(Sabiha Sertel, Roman Gibi, Belge Yayınları)?. Yazar ise dil konusunda Nâzım?ın yolundan gittiğini, ?Benim konuştuğum dil herkesin anladığı dildir.? sözleriyle ifade ediyor. Yazar Nâzım Hikmet?in ideolojisini de ayrıntılarla işlemiş. Resimli Ay kapanmış, Tan Gazetesi yayımlanmaya başlanmıştır. Tam her şey yoluna girdi derken birgün Zekeriyabey, eve kötü bir haberle gelir; Nâzım Hikmet yirmi sekiz yıla mahkûm olmuştur. Nâzım?ın hapishane yıllarında Serteller, ayrımcılığa karşı savaş vermeye devam etmişlerdir. Bunun karşılığında ise geleceğin umudu olduklarına inandıkları gençler, kışkırtılmış ve Tan Olayları patlak vermiştir. Serteller için evde göz hapsi, mahkemeler devam ederken, sağlık durumu gittikçe kötüleşen cezaevindeki Nâzım sonunda özgürlüğüne kavuşur. Daha sonra Nâzım?ı ve ailesinin yurtdışına çıkışı ve orada yaşamaya başlamalarını anlatıyor yazar. Yurtdışında da görüşmeler, tartışma toplantıları ve tabii ki çalışmalar devam ediyor. Ve Nâzım Hikmet?in ölümü ve sonrasıyla bitiriyor kitabını yazar.
Ceren Kocabaş, 30.01.2009 Tarihli Radikal Gazetesi Kitap Eki

“Dünyanın dört bir tarafından gelmiş şairler, yazarlar, dostlar ellerine birer meşale alıp Nâzımın naaşı etrafında dönüyor, sonra meşaleyi bir başkasına teslim ediyorlardı. Bu saygı duruşu aynı zamanda güzel bir vedalaşmaydı. Bu duruşu ben büyük bir gururla yaptım. Elimde meşale Nâzımın etrafında dönerken, annemi, babamı, Nâzımın Türkiyeli dostlarını düşünüyordum. Sanki onlar adına, bütün Türkiye halkı adına veda ediyordum Nâzıma.”
Türkçe’nin tartışmasız en büyük şairi Nâzım Hikmet’in Serteller ile olan dostluğu tüm dünyada eşi az bulunan entelektüel dayanışmalardan biridir. Çocukluğundan başlayarak bu dostluğun en yakın tanıklarından biri olan Yıldız Sertel’in bu kitabı, yakın geçmişimize olduğu kadar Nâzım’ın edebiyatına da ışık tutan bir çalışma.
Büyük bir ustanın yaşamına yakın bir dostun gözlerinden tanık olacaksınız.
Tanıtım Yazısı

NÂZIM HİKMET İLE SERTELLER
Yıldız Sertel, Everest Yayınları, anı, 297 sayfa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir