Nietzsche’den Aforizmalar – Ceylan Koryürek

Gezgin ile Gölgesi’nde Nietzsche, insanı, toplumu, ahlakı, suçu, sanatı, sanatçıları, hırsı, tutkuyu, kıskançlığı, özgürlüğü, bağımlılığı, zıtlıkları, vicdanı, imkânsızlık gibi çeşitli düşüncelere değinen 350 aforizmayla karşımıza çıkıyor.
Nietzsche, 1879’da ilerleyen hastalığı nedeniyle üniversiteden emekliye ayrılır. İnsanca, Pek İnsanca’nın ikinci cildi olarak Gezgin ile Gölgesi adlı yapıtını bu sıralarda yazar. Kendi gölgesiyle konuşan, bedenindeki her türlü ağrıya, aklı ve ruhuyla direnen, bedensel acılarını ruhunda harmanlayıp, mantık çerçevesinde yaratı nehrine döken, parklarda, sokaklarda her yerde yazan büyük bir filozoftur o. Düşünce dalları gökyüzüne ulaşan asırlık ağaç, Nietzsche sonsuzluğa dokunur: ‘Tutkularını aşan insan, ormanlara ve bataklıklara hükmeden kolonist gibi dünyanın en korkunç bölümüne sahip olmuştur. Bundan sonraki asli görevi, bastırılan tutkuların toprağına iyi tinsel eserlerin tohumunu atmak olmalıdır. Tutkuları aşmak sadece bir araçtır, hedef değil. Bu şekilde bakılmadığı takdirde, boşalmış derin toprakta birçok yabani ot ve şeytanca şey yetişir ve bir süre sonra eskisinden de gür ve çılgın olur’ (s. 44).

Yanlış olduğunu bildiğimiz bir şeyi arzulamak, doruklarda bedeni ve ruhu zincirlerken, aklı ön plana çıkarıp durulmak, tutkunun ve arzunun enerjisini başka bir yöne, yaratıya, başarıya akıtmak, aklın ve mantığın gücünü her zaman üstün tutmak, Nietzsche’nin eserlerindeki temel budur. Sözcüklerin sonsuzluğundan alevler içinde yanarken, coşkusuyla güneşle yarış eden ateş topu, bedeniyle ruhu arasındaki yalnızlığı buzdağlarına çarpıp ışıklarla saçılır. Derinlerden hep filiz verir. Ölen ve her seferinde dirilen ruhu, hiçlik ve yaşamı hisseder, gözler. Çağının ötesini gören ruhuyla, artık kendi cennet ve cehennemini kuran bir gezgindir. İstekleri ve yalnızlığıyla ruhundaki çatışmalarla gezgin kendi gölgesini arkadaş edinir. Yalnızlıkta her şey karşıttır, çünkü istek, acı ve direnç vardır. Arzunun kırbaçladığı atlar, dört duvarlık yerdedir, bu yüzden kırbaçladığı yerde durup seyreder. Düşünceleri, ağaçların dalları gibi beyninden akar, ruhu yanarken mantığı buz gibidir, eserlerini belirli bir üslup ve mantık içerisinde üretir.

‘İnsanlar şu anda çok fazla şey yaşayıp, çok az düşünüyor. Aynı anda hem büyük bir açlık hissediyor hem de bağımlı oluyorlar ve bu nedenle, ne kadar çok yemek yerlerse yesinler, gittikçe zayıflıyorlar’ (s. 102). Henüz mürekkebi kurumamış bir yazı, sanki biraz önce yazılmış, dünyanın halini anlatıyor. Bir insanın vicdan ateşi sönerse çok az düşünür. Bedeniyle yaşar, ruhu ya şeytana çalışır ya da ölmüştür. Doyumsuzdur çünkü. Karşısındakini yok sayar, kendi egemenliğinde her şeyi vardır, düşünmeye bile ihtiyaç duymaz. Saf yürekleri rüzgârının önüne katıp kullanır. Hep banacılıkta açlığı hiç bitmeyen bağımlıdır, güçle donatılmış görünen ruh zayıfıdır bunlar.

‘Gerçek bir tilki, sadece erişemediği üzümlerin değil, ulaştığı ve başkaların elinden aldığı üzümlerin de ekşi olduğunu söyler’ (s. 119). Sahnenin perdeleri açılmamış, Nietzsche sahnenin önünde, gözün görmediğini hissedebilen filozof, bu yüzden yüz yıllardır yaşıyor. İnsan, kanarken kuşku duymaz, hedefin şaştığı durumlar Nietzsche gibi akıllılardır: ‘Sinirine ve intikam duygusuna hâkim olamayıp, başka bir şeyin hâkimi olmaya çalışan insan, hiçbir koruma tedbiri almadan vahşi bir nehrin yanına tarla açan çiftçi kadar aptaldır’ (s. 49).

Öfke içimizde uyuyan, uyanınca yakıp yıkan, bedenimizi, ruhumuzu ve çevremizi paramparça eden canavar. Kendini yok eden öfkeyle kurulan korku egemenliği. Egemenlik kurdukları zaman kendi çöküşleriyle başkalarını da öldürürler. İnsanı insanlıktan çıkaran her davranış, Nietzsche’de kontrol altındadır, ondaki aşırılıklar bile mantık yönündedir. Her okuyucu kendi payına düşeni alır. Tutkusu aklın içinde özgür bir ruhun yalnızlık zindanında verdiği yapıtlar, dönen çarklarda kanı akmış gerçeği yargılayan bir bakışla, düşünceye adanmıştır.
Yazan: Ceylan Koryürek


(Bu yazı, 13 Mayıs 2010 tarihli Cumhuriyet Kitap Eki’nde yayınlandı.)

Kitabın Künyesi
Gezgin ile Gölgesi,
Friedrich Nietzsche,
Çeviren: Murat Batmankaya,
Say Yayınları,
158 sayfa

Bir yorum

  1. Nietzsche’nin herkesin anlamayacağı fakat mutlaka okunması gereken aforizmalarını kızılırmakta bile olmayan bir akıcılık ve berraklıkla yeniden yorumladığınız için sonsuz teşekkürler size ve kitap yazarına …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir