Nikomakhos’a Etik – Mert Sarı

İnsanlığın kültür birikimindeki anlamlı kök değerlere sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. İnsanlığın, üzeri örtülmüş kültür hâzinelerini yeniden gün ışığına çıkarmak gerek. İnsanlığın devasa yapıtlarını, öğretilerini ve öğretmenlerini…

Kanımca, artık entelektüel ahlak, insana her şeyi açık adıyla çağırmayı yükümlüyor. Küresel sistemin yalpalamaya başladığı son yıllar, tüm ülkelerin toplumsal gerçekliklerinde değer bunalımları, toplumsal yabancılaşma ve öznel olarak da yoğun bir anlamsızlık duygusuna neden oldu.

Dostoyevski’nin Ecinniler romanındaki deyişiyle, tam anlamıyla bir ?nihillet çağını yaşamaktayız. Batı Avrupa ülkelerinin aydınlanma kazanımlarıyla elde ettiği eğitim dizgelerinin artık çöktüğünü söyleyebiliriz. Almanya?nın kadın şansölyesi (başbakanı) ! ve milli eğitim bakanının bu durumu açıklıkla dile getiriyor olması da bu gerçeği kanıtlar nitelikte.

Yılışık bir kitle kültürü her yönde kol geziyor. Estetik duyarsızlık, zevksizlik ölçülerini aşıp banalite boyutlarına vardı. Toplumsal anomi, değer çözülmesi, ahlak erozyonu da işin cabası. Psikometrik çalışmalar toplumlardaki bireylerin kişilik yapılarının anti-sosyal kişilik eğilimlerine doğru kaydığını olgusal olarak kanıtlamakta.

Böylesine karamsar bir durumda haysiyetli entelektüellere düşen, ilkin nesnel gerçekliğin vahametini saptamaktır. Sonrasında da çıkış olanaklarını araştırıp karşısavlar geliştirebilmektir. Bu bağlamda ben, insanlığın kültür birikimindeki anlamlı kök değerlere sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. İnsanlığın, üzeri örtülmüş kültür hâzinelerini yeniden gün ışığına çıkarmak gerek. İnsanlığın devasa yapıtlarım, öğretilerini ve öğretmenlerini…

Aristoteles büyük öğretmenlerin en başta gelenidir. Bu yüzdendir ki kendisine, felsefe tarihinde ?muallim-i aza?, ?muallim-i evvel’ gibi unvanlar verilmiştir.
Aristoteles bir hekim ailesinin oğlu olarak MÖ 384 yılında Stagira’da (Trakya sınırlan) doğuyor. Daha on dokuz yaşındayken Atina?ya gelip hocası Platonun Academia’sına devam ediyor. Makedonya devletinin kralı Philip, kendisini, oğlunun (ileride Büyük İskender olacak genç İskender?in) eğitimiyle görevlendiriyor. Daha sonra Aristo Atina’ya dönünce, Platonun Academia’sımn yanında kendi okulu olan Lykeion?u kuruyor. Lykeion?da uzun yıllar öğreticilik çalışmalarını sürdürüyor. Atina devletiyle çatışmalı olan Makedonya devletine yakınlığı sebebiyle kovuşturmaya uğruyor. Sokrates’in uğradığı akıbeti yaşamamak için Atina?dan ayrılarak Khalkis?te, sürgün koşullarında (MÖ 322) ölüyor.

Kitapçının bu sayısında size, Aristoteles?in ahlak felsefesi yazılarını içeren Nikomakhosa Etik adlı yapıtını tanıtmak istiyorum. Belirtildiği gibi, eser, büyük filozofun ahlak felsefesi, yaşama felsefesi, yaşama bilgeliği üzerine görüşleridir. Nikomakhosa Etik, on bölümden oluşmaktadır. Aristoteles?in bir oğlunun adı Nikomakhos?tur. Dolayısıyla yapıta Nikomakhosa Etik adının verilmesi, büyük filozofun yapıtı hazırlamaktaki bir amacının da oğluna ahlaki öğütler sunmayı istemesindendir. Yapıt, Saffet Babür’ün duru ve anlaşılır Türkçesiyle başarılı bir şekilde dilimize çevrilmiştir.

Şimdi kısa örnekler üzerinden yapıtı, genel hatlarıyla tanıtmaya çalışacağım: Aristo’ya göre her varlığın bir var olma ereği bulunmaktadır. Diyelim ki bir kuşun var olma ereği gökyüzünde enginlerde uçmaksa, bir atın var olma ereği de uzun düzlükler boyunca koşmaktır.

İnsanın anatomik yapısına ve bu yapının sağladığı olanaklara baktığımızda ise insanın var olma ereğinin ‘düşünmek’ olduğu kolaylıkla anlaşılabilir. İnsanın var olma ereği, zihinsel işlevlerini etkin bir biçimde kullanabilmesidir. Her canlıyı mutluluğa yükselten şey varoluş ereğini eni etkin biçimiyle yaşayabilmesidir ! İnsanı sonsuz erince götüren yol, ussal yetilerini en etkin biçimiyle kullanabilmesi, dış gerçeklikteki olay ve olguların akışını bilimsel felsefî bir tutumla temaşa edebilmesidir. Burada, ‘izlemek’ ya da ‘seyretmek’ yerine ?temaşa kelimesini kasıtlı olarak kullanıyorum. Aristoteles?in özgün metninde kullandığı kavram, ?kontenplasyon’dur. Bu kavramı Türk dilinde en iyi karşılayan kavram da ?temaşa? olsa gerek. Aristoteles?in 2400 yıl öncesinden günümüz insanına söyleyeceği çok önemli sözleri var. Örneğin dostluk konusunda… Dostluk, insanın kendisinden daha çok sevdiği ve gözetebildiği kişiyle yaşanılan bir durumdur. ?Dostluk, tüm iyi ve güzel olan şeylere birlikte yürümektir.? der büyük filozof Bir başka bağlamda, anlamlı bir yaşamın gereği olarak insanın, özden insanlarla sahte insanları ayırt etmesi gerektiğine vurgu yapar. Örneğin günümüzün bir felsefe terimiyle söylersek, varoluşsal olarak kendini gerçekleştirebilmiş bir yaşam için sahici değerlerin peşinden koşma zorunluluğu vardır insanın. Bu doğrultuda, sonsuz erincin kaynağı olarak felsefî araştırmaları, en temel değerlerden biri sayar Aristo. Yaşamını sürekli bir felsefi düşünme ve araştırmayla geçiren insan için maddesel değerler ikinci planda kalır. Aristoteles’e göre mutluluk, felsefi bir uğraş içinde erdemlere uygun yaşamaktır. Erdemleri iki ana sınıfa ayırır: İlkin, davranışsal erdemler, davranışların yetkinleşmesiyle ilgili erdemlerdir. İkincisiyse, ussal erdemlerdir, bu da usun yetkinleşmesiyle ilişkilidir.

Söz etmeden geçemeyeceğim son bir değini, Aristoteles?in ?açık görüşlülük? ve uygun orta kavramları?dır. ?Uygun orta? kavramı, bir konu ya da eylem bağlamında iki aşırı uç arasındaki en uygun ?orta?dır. Açık görüş kavramı ise, bu en uygun ortayı bulmayı sağlayan bilişsel yetidir. Bu kavramları birkaç örnek üzerinde açıklamamız gerekirse, kitabımızı temel alarak şu örnekleri verebiliriz: Gözü karalıkla korkaklık arasındaki uygun orta, yürekliliktir. Savurganlıkla cimrilik arasındaki uygun orta, cömertliktir. Hazcılıkla çilecilik arasındaki uygun orta da dünya nimetlerinden ölçülü tat almaktır. Çok hazindir ki son örnek, günümüzün aşırı hazcı (hedonistik) insanını tanımlamaktadır. Aristoteles, bu en uygun ortaya altın orta? demektedir.

Bu yazıdaki kısa örnekler, anıştırmalarla bu büyük kitabı ne kadar tanıtabilmiştir bilemiyorum ama, gelişime açık her yaştan insanımızın filozofun Nikomakhos?a Etik yapıtından edinebileceği bilgiler, büyük içgörüler, yararlar sözkonusudur. Tüm değerli okurlarımızın Aristoteles?in bu büyük yapıtından yoksun bir yaşam geçirmemeleri dileğiyle…

Mert Sarı

Kitabın Künyesi
Aristoteles Nikomakhos’a Etik
çev. Saffet Babür,
BilgeSu Yayıncılık
2007,
felsefe,
 240 sayfa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir