1955’te Yayladağı’nın Sungur köyünde doğan Nuh Sarıateş, ilkokulu köyünde bitirdi. Çok okumak istediği halde ekonomik nedenlerle köyde çiftçilik ve çobanlık yaparak yaşamını kazanmaya başladı. Babasını 1970’te kaybedince yaşamı daha da zorlaştı. 25 yaşında Atatürk Ortaokulu’nu bitirdi ve aynı yıl evlendi. Antakya’da bir fabrikada çalışırken Türkiye İş Bankası’nın İskenderun Şubesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalışma olanağı buldu.

1986’da dünyaya gelen oğluna halk şairi olan babasının adını verdi; böylece Kâmil Sarıateş adını ve şairlik geleneğini yaşatmayı amaçladı. İkinci oğlu Emrah çocukken öldü, daha sonra doğan kızını adını Bahar koydu. Görüldüğü üzere çocuklarına verdiği adlar da şiirle ilgili…

2003’te emekli olan şair, çocuk yaştan beri babasından esinlenerek şiire kendini verdi. Aşk, sevgi, ayrılık, özlem duygularını işlediği koşmaları yanında ülkenin ve halkın durumunu, sorunlarını dile getiren şiirler yazan Nuh Sarateş, son yıllarda eşiyle geçirdikleri ağır hastalıkların etkisiyle karamsar şiirler de kaleme aldı. Yaşamdan ve insandan umudunu kesmeden yazmaya devam ediyor. Yayınlanmayı bekleyen bir cönkü (şiir defteri) bulunmaktadır.

MÜSLÜM HOCA’YA

Hatay İskenderun’dan
Selam olsun Müslüm Hoca
Ana ata diyarından
Selam olsun Müslüm Hoca

Görmesek de gördük bilek
Yeter ki biz yapalım dilek
Ağlamayalım hep gülek
Selam olsun Müslüm Hoca

Gönüller hep bir olsun
İçimize refah dolsun
Sizlere hatıra kalsın
Selam olsun Müslüm Hoca

Birbirimize hatır sayalım
N’olur biz ayrılamayalım
Dost olduk biz dost kalalım
Selam olsun Müslüm Hoca

Sarıateş yazar böyle
Hatam varsa sen de söyle
Sen de bana hitap eyle
Selam olsun Müslüm Hoca

SIKILYOM ARTIK

Ben kendi kendimi tarif edeyim
Nerde olsam orda çakılyom artık
Bilemez oldum nasıl edeyim
Anladım hor gözle bakılyom artık

Ne solumu bildim ne de sağımı
Boş yere geçirdim gençlik çağımı
Herhalde soldurdum bu yaprağımı
Kopmuş güzel gibi dökülyom artık

Nerde hani öyle atıp tuttuğum
Öyle iştah ile lokma yuttuğum
Bakıyorum yoktur rahat yattığım
Tutmaz vida gibi sökülyom artık

Nara atar idim yeri gelince
Güzel sever idim hem beli ince
Baktım tutmaz olmuş eğilmiş gonca
Tamam yavaş yavaş bükülyom artık
Nerde kaldı nerde attığım turlar
Geçip gidiyor o koca yıllar
Söylemiyor susmuş lal olmuş diller
Herhal kabuğuma çekilyom artık

Severdim her şeyi hem de alası
Arayıp bulurdum her şeyin hası
Diyorlar ağarmış şunun kafası
Üç beş adımda bir yıkılyom artık

Günlerim vardı satardım caka
Zaman olur bazen girerdim şoka
Güvenme kendine bastın mı faka
Boş yere beyhude dikilyom artık

Zaman gelir üçe beşe bakmazdım
Son gazda iken bire takmazdım
Güzel olur ise ordan çıkmazdım
Bir gariban kaldım itilyom artık

Sarıateş sen de çileler çektin
Yaşıyorum derken belini büktün
Kalkıyorum derken yerlere çöktün
Nuh yeter sözün sıkılyom artık

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Previous Story

Dahilerin bilinmeyen hastalıkları

Next Story

Dönüşüm – Franz Kafka

Latest from Biyografiler

Van Gogh’un kitap tutkusu

Geçtiğimiz haftalarda Paris’in izlenimci koleksiyonuyla ünlü Musée d’Orsay, Antonin Artaud’un Van Gogh: Toplumun İntihar Ettirdiği kitabından yola çıkarak yazar ile ressamı, Artaud ile Van
Go toTop