Sait Faik ve Sinema. “bir filmi illa başından mı seyretmek gerekir!”

Tam bir sinema tutkunu olan Sait Faik, özellikle öğlen 14.30 seansında film seyretmeyi çok severmiş. Onun için zor olan, görmediği bir film bulmakmış.

Sait Faik, sinemada koltuk ya da balkon bileti satın almaz, doğrudan birinciye kurulurmuş. Etrafındaki insanların tepkilerini seyretmekten de ayrı bir keyif alan Sait Faik’in pardösüsünün bir cebinde mutlaka kabak çekirdeği bulunurmuş, filmi izlerken bir yandan onları yer ve kabuklarını boş olan cebine doldururmuş.

Sabahattin Batur, bir akşam Sait Faik’e Beyoğlu’nun meyhanelerinden birinde rastlamış. Yanında tanımadığı kişiler olduğu için masasına gitmemiş, tek başına oturmuş. Masadakiler dağılınca Sait Faik, Sabahattin Batur’un yanına gelip, “Hadi sinemaya gidelim” demiş. Sabahattin Batur, bu teklife şaşırarak “Bu saatten sonra sinemaya gitmek nereden aklına geldi?” diye sorunca Sait Faik, “Ne bilirsin sen, bir filmi illa başından mı seyretmek gerekir!” diye biraz da kızarak yanıtlamış.

Sait Faik için, önemli olan sinemada olmak ve bir film izlemektir. Filmin başı sonu ya da filmin niteliği pek önemli değildir. Bedri Rahmi ile İstiklal Caddesi’nde karşılaştıkları bir gün Bedri Rahmi “Görülecek film var mı? diye sormuş. Sait Faik, pek çok zaman verdiği yanıtı tekrarlamış: “Hepsi birbirinden bok!”

Bedri Rahmi, konuşmayı sürdürmüş: “Japon filmini gördün mü?”, “Gördüm ama hiç sarmadı, galiba yarısında uyuyuvermişim.” Bedri rahmi dayanamayarak itiraz etmiş: “Amma yaptın ha, harika filmdi.” Sait Faik yine aynı yanıtı vermiş: “Ne harikası birader, uyudum işte!”

Sevengül Sönmez

A’dan Z’ye Sait Faik, YKY, sayfa 173, 174

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir