Sait Faik’in büyük aşkı ve son görüşünden sonra ölümü

Sait Faik, “Aşkla alay etti” dediği Aleksandra’yı 1941 yılının ilk aylarında tanımış ve daha ilk akşamdan Aleksandra’ya aşık olmuş.

Aleksandra, esmer, orta boylu, kıvırcık saçlı, yüz hatları sertçe bir kadınmış. Aşkından dili tutulacak hale gelen Sait Faik, Aleksandra ile buluşacağı zamanlarda üçüncü birinin yanlarında olmasını, gelen kişinin de Aleksandra ile sohbet etmesini ister Üçüncü kişi olmak, kolay kolay “hayır” diyemeyen Sabahattin Kudretin asli görevlerinden biri olmuş zamanla. Sabahattin Kudret ortalıklarda yoksa, Samim Kocagöz o da yoksa bu görev Salâh Birsel’e düşermiş. Sait Faik, annesinin şiddetle karşı çıkmasına, kendisini mirasından mahrum edeceğini söylemesine rağmen

Aleksandra ile evlenmye karar vermiş; ancak aşkın getirdiği şüpheden mi yoksa Aleksandra’yı tanımış olduğu şartlardan mı bilinmez, Aleksandra’nın kendisini sevdiğine bir türlü inanamamış.

Kararını kesinleştirmeden önce, Aleksandra’yı bir kez daha sınamak isteyen Sait Faik, Sabahattin Kudret Aksal’la söz birliği ederek Aleksandra’ya bir oyun oynamış. Sabahattin Kudret, bir akşam Sait’ten gizli Aleksandra ile buluşmak isteyecek ve o, bu teklifi kabul ederse Sait Faik, Aleksandra’nın kendisini sevmediğini anlayacakmış. Neler olup bittiğini bilmeyen Aleksandra, bu teklifi kabul etmiş; bunu duyan Sait Faik, o kadar sinirlenmiş ki Adada oldukları bir gün Aleksandra’nın üzerine yürümüş.

Aleksandra’nın yaşadığı mahalleyi, o mahalledeki insanları öykülerinde sıkça anlatan Sait Faik, Aleksandra’dan pek söz etmez. Öykülerine baktığımızda “Havada Bulut”ta yer alan Falcı Matmazel Todori’de dünyanın en güzel köpeği dediği Flora’nın sahibi olarak Aleksandra’nın adını anar. Öykülerinde pek yer vermediği Aleksandra’ya “Bir Masa” şiirini yazmış gibidir.

BİR MASA
Bize bir masa ayır Yankimu
Aleksandra’mla benim için
Bir masa.
Üstü çiçeksiz
Örtüsü gazeteden
Şarabı aşktan
Hem hülyadan.
Aleksandra’m mızıka çalsın
Siyaha çalar parmaklarıyla
Güftesi bayağı şarkılar
Adi havalar.
Meyhane acı zeytinyağı koksun
Sen hoşnut ol Yanakimu.(Şimdi Sevişme Vakti ve Diğer Şiirleri’nden)

Sabahattin Kudretle oynadıkları bu oyundan sonra Aleksandra ile bir daha hiç görüşmeyen Sait Faik, zaman zaman onun özlemiyle yanıp tutuşmuş, mahallesinde gezmiş, kimi zaman arkadaşlarını da Aleksandra’nın mahallesine sürüklemiş.

Aleksandra Sait Faik’in yaşamından çıksa da gönlünden çıknaz: Yıllar sonra bir kez daha kendisini çok üzecek bir biçimde karşılaşırlar:

5 Mayıs 1954 Çarşamba günü dişçiye gitmek için Beyoğlu‘nda dolaşırken Sabahattin Kudret Aksal’la karşılaşan Sait Faik, onu da yanında götürmüş dişçiye. Sahne Sokağı’na açılan Aynalı Pasaj’daki muayenehaneye Sabahattin Kudret çok şaşırmış; çünkü Aleksandra karşısında durmaktaymış. Sait Faik de birkaç hafta önce geldiğinde onunla karşılaşmış ve çok şaşırmıştır. Aleksandra’va seslenip “tanıdın mı?” diye sormuş. Aleksandra ise ses çıkarmamış. Sait Faik’in işi bitince hızla çıkıp girmişler ve akşam Tokatlıyan’da buluşmak üzere ayrılmışlar. Ne yazık ki Sait Faik o akşamüstü, dönüşü olmayacak bir biçimde hastalanacak, Sabahattin Kudret’e verdiği sözü tutamayacaktır.

Sevengül Sönmez

A’dan Z’ye Sait Faik, YKY,
34. 35. ve 36.sayfa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir