Joyce?un yarı-otobiyografik romanı Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, genç Stephen Dedalus?un bir sanatçı olabilme arzusuyla, hayal gücünü boğan ve yaratıcılığını sindiren kiliseye, okula ve topluma başkaldırışını anlatıyor. 20. yüzyıl edebiyatında bir devrim yaratan ve edebiyatın yarınına damgasını vuran Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, yetişkinliğe henüz varmamış genç bir adamın gözüyle dünyayı göstermesi ve bilinç akışı tekniğinin en yetkin ilk örneklerinden biri olmasıyla da edebiyat tarihinin en önemli eserleri arasında sayılmaktadır.

Joyce?un edebiyat tarihindeki yerini yok sayamayız. Hattâ ?Joyce?dan önce ve Joyce?dan sonra? diye bir ayrım bile yapılabilir belki. Çünkü Joyce bir sanat olgusu, yeryüzü sanatının vardığı önemli bir aşamadır.
Murat Belge

Bir yazar yetişiyor – A.Ömer Türkeş
(18/02/2011 tarihli Radikal Kitap Eki)
?Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi?nde ?Dublinliler?de birçok karakter üzerinden yakalamaya çalıştığı boğuculuk tek bir karakter özelinde işlenmiş. Romanın kahramanı Stephen Dedalus, genç bir sanatçı adayı. Hikâye, Stephen?in çocukluğundan yirmili yaşlarına kadar geçen hayatını anlatıyor; ama anlatılan olay ve olgulardan ziyade zihinsel yaşantısı. Joyce?un iç monolog ve bilinç akışı tekniğini kullandığı hikâye boyunca kahramanın kimi zaman çocuksu, kimi zaman akılcı, kimi zaman gerçeküstü hayallerle dolu merceğinden izliyoruz etrafını kuşatan dünyayı. Görev ve suçluk duygularıyla bastırılan yaşam enerjisi, özellikle ilkgençlik yıllarında sürekli çelişkiler içine düşürecektir Stephen?i. Cinselliğe atılan ilk adımın sancılarını çekecek, günaha girmek korkusu ile hayatını dilediği gibi yaşamak arasında bir denge kurmaya çalışacaktır. Söz konusu çatışmaları aktarırken anlatısının zirvesine ulaşıyor Joyce;
İrlanda?da milliyetçi ve bağımsızlık sloganlarının yayıldığı ve siyasetin sertleştiği bir ortamda yetişen Joyce, birçok farklı ideolojinin kesiştiği bir noktada durmuş ve ?hedefine ulaşmamış ihtirasların, solan anıların ve iktidarsız düşlerin kasvetli bir bağlam içerisinde ölgün ölgün kıpırdanarak çağdaş İrlanda?nın manevi durağanlığını özetlediği? hikâyelerinde bu ideolojileri yansıtmıştır.

James Joyce, 1882?de Dublin?de doğdu. Değişik anlatım özelliklerinden esinlenerek oluşturduğu bilinç akışı tekniğiyle 20. yüzyıl edebiyatını büyük ölçüde etkiledi. Hemen hemen bütün yapıtlarında esin kaynağı olarak doğduğu ve büyüdüğü Dublin?i kullandı. 1941?de Zürih?te ölen Joyce?un başlıca yapıtları şunlardır: Dubliners (1914; Dublinliler, İletişim Yayınları, 1987), A Portrait of the Artist as a Young Man (1916; Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, İletişim Yayınları, 1989), Ulysses (1922; Ulysses, Yapı Kredi Yayınları, 1996), Finnegans Wake (1939), Exiles (1918).

Kitabın Künyesi
Adı: Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi
Orjinal Adı: A Portrait of the Artist as a Young Man
Yazar: James Joyce
Sonsöz: Murat Belge
Çeviren: Murat Belge
İletişim Yayınları
Kapak Hakkında: Terence Davies?in Of Time And The City filminden
Baskı: 4.Baskı Şubat 2011, İstanbul (1.Baskı Ocak 1989, İstanbul)
Sayfa: 295

Previous Story

Marksizm ve Modernizm (Lukacs, Brecht, Benjamin ve Adorno Üzerine Tarihsel Bir İnceleme ) – Eugene Lunn

Next Story

Şermin – Tevfik Fikret

Latest from Biyografi Kitapları

Sait Faik’in Dünyası – Afşar Timuçin

Edebiyatımızın yapı taşlarını düşündüğümüzde ilk akla gelen kişilerden biri de Sait Faik’dir. Öykü sanatının bu büyük ustası gerçek bir insancı ve kılı kırk yaran

Deniz Gezmiş’i Anlatan 5 Kitap

Bizim Deniz – Mare Nostrum En uzun koşuysa elbet Türkiye’de de Devrim O, onun en güzel yüz metresini koştu En sekmez luverin namlusundan fırlayarak
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ