?Sanatın İçine tükürülmesin diye!? – Mehmet Özçataloğlu

Sanat eğitimi kavramı özellikle ülkemizde anlamı çok açık olmayan bir kavramdır. Toplumsal değişmeler, çeşitli batı toplumlarının eğitim politikaları içinde, sanat eğitimi anlayışlarını da etkilemiş, durum ve koşullara göre, sanat eğitiminde kimi zaman sanata, sanatın kendisine ağırlık verilmiş, kimi zaman da eğitsel amaçlar ön plana çıkıp kişilik gelişimi ve insanın eğitilmesi önem kazanmıştır. Sanat eğitimi, değişik anlayışlara göre; estetik eğitim, sanat yoluyla eğitim, sanat için eğitim, görsel sanat eğitimi, plastik sanat eğitimi, temel sanat eğitimi gibi kavramlarla adlandırılmıştır.

Sanat eğitimi kişiliğin uyumlu bir bütün olarak gelişimi sürecinde kişideki yaratıcı güçlerin gözetilip geliştirilmesini, insanın sanatın yaşamdaki yerini algılamasını, çocuk ve ergenin okul öncesinden başlayarak, çeşitli zaman ve yerlerde sanatsal etkinliklerde bulunmasını, sanatı kimi zaman izleyerek kimi zamanda eleştirerek tüketmesini amaçlar.

Türkiye?deki eğitim sistemi içinde sanat eğitimi alanında karşılaşılan sorunlar içinde önceliği toplumsal yapı ile ilgili sorunlar oluşturmaktadır. Sanata ve sanatçıya ilişkin olumsuz bakış açısının sürekliliği, sanatın bireysel ve toplumsal olarak algılanmasındaki yanlış bilgilendirmeler, bireyin sanata ilişkin değerlerini içselleştirmesine izin vermeyen ve sanat tüketmeyen bireyler yetiştiren eğitim sistemi bu toplumsal yapı içindeki kısır döngüyü desteklemektedir. Ülke koşulları düşünüldüğünde eğitim sisteminin başa çıkılamayan sorunları karşısında sanat eğitimi lüks olarak algılanmış, bu nedenle de tarihsel gelişim süreci içinde hiçbir zaman sanat eğitimine gereken önem verilmemiştir. Sanat, çoğu zaman boş zamanları değerlendirmeye yönelik bir hobi olmaktan öteye gidememiş; ailelerin, sanat eğitimine yönelik olumsuz tutumları ve önyargıları nedeniyle de öğrencilerin sanatsal ilgi ve yeteneklerine yönelik eğitim alma istekleri hep engellenmeye çalışılmıştır.

?Sanat, sanat için mi yoksa halk için mi yapılır?? sorusu hâlâ yanıtını bulamamıştır. Sanatçılar ve sanatseverler hep marjinalken, halkın adamları sanatın içine tükürdüler(!) ?Yıkın bu ucubeleri? diyerek taş üstünde taş koymadılar. Buradan bakılınca sanat halk için yapılmazmış gibi bir sonuç çıksa da pek öyle değil aslında. Zaten sanat da eskisi gibi sanat değil. Eskiden sadece dâhice resimler çizilmesi, heykeller yapılması sanat sayılıyordu. Fakat sanatçılar, ?sanat nedir?? sorusunun üzerinde düşündükçe sanatın anlamını da genişlettiler. Yeni sanat güzel olmak zorunda değildi. Güzel düşünülmüş olması kendi başına bir harikaydı zaten.

Peki, bunu çocuklara nasıl anlatsak ki?
Halil Altındere ve Süreyyya Evren?in birlikte hazırladığı ve ?Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı? adlı kitap bu sorun için iyi bir kaynak niteliğinde. 71 sanatçının çalışmasının sergilendiği kitap YKY tarafından yayımlanmış. Sanatçılara ait değişik temalı çalışmalar, baskı kalitesi ve sayfanın parlaklığı ile kusursuz görünüyor. Çocuklar için albenili bir çalışma. Ve sayfaların altında ?Sen olsaydın?? diye sorarak bu türde bir çalışma yapacak olsalardı, neler yaparlardı diye çocuklara sorulmuş. Böylelikle çocukları kitaba ve sanata çekme konusunda bir engel de aşılmış gibi görünüyor. Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı, 72 Türkiyeli sanatçının sıradışı yapıtlarının yanı sıra, neşeli biyografilerini, kimi kilit sanat terimlerini içeren bir sözlüğü, yol gösterici web sitelerinin, müzelerin ve galerilerin bilgilerini içeriyor.
Dilinin sıcaklığıyla, rengârenk içeriğiyle Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı güncel sanatın, hayatın içinden bir kitap. Kitapla, sanatla iç içe yaşanacak günler için bir rehber yayın.

Sanatın içine tükürülmesin diye, yontular ucube olmasın diye bu çalışmalara ve de bu çalışmaları çocuklara ulaştırmaya gereksinimimiz var.

Mehmet Özçataloğlu

Kitabın Künyesi
Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı
Halil Altındere, Süreyyya Evren
Yapı Kredi Yayınları / DOĞAN KARDEŞ / Çocuk ve Gençlik
İstanbul, 2013
124 s.

Previous Story

YGS’de fende 900 bin, matematikte 420 bin öğrenci sıfır çekti

Next Story

Cemal Süreya, Tomris Uyar, Edip Cansever ve Turgut Uyar ile bir açıkoturum

Latest from Makaleler

Van Gogh’un kitap tutkusu

Geçtiğimiz haftalarda Paris’in izlenimci koleksiyonuyla ünlü Musée d’Orsay, Antonin Artaud’un Van Gogh: Toplumun İntihar Ettirdiği kitabından yola çıkarak yazar ile ressamı, Artaud ile Van

George Orwell’a ilham veren kitap: Biz

George Orwell‘ın 1984’ünü neden sevdiyseniz, Yevgeni Zamyatin‘in Biz‘ini sevmeniz için en az 1984 kadar nedeniniz var. Üstelik Biz, 1984’ten çok daha önce, 1920 yılında
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ