Sevdiğim(iz)e – Selma Sayar

Selvi Boylum Al Yazmalım filmini izlemeyen yoktur kanımca.
Konusunu burada özetlemeye gerek olmadığını düşünüyorum. Filmin her karesi etkileyici; ama benim için son sahnesi tek kelimeyle sarsıcı. İlyas Asya?nın bir şekilde izini bulmuş ona bir kez daha birlikte yola devam etme teklifinde bulunmuştur. Asya aşkıyla Cemşit?e duyduğu minnettarlık duygusu arasında bocalarken oğlu Samet, o güne kadar iyi günde, kötü günde yanlarında olan ve ona babalık eden Cemşit?e doğru koşarak ?Baba!? der ve noktayı koyar. Asya boynu bükük, uğruna her şeyden vazgeçtiği İlyas?ın yanından geçerken şu sorgulamayı da yapar: ? Sevgi emek, fedakarlık, cefa, paylaşım demek, sevgi her şey demek!?

Aşka, sevgiye dair öyle çok filmler çekildi, şiirler, öyküler yazıldı ki?
Ama sözünü ettiğim film kadar Yılmaz Güney?in sevdiğine seslenişi de beni en çok etkileyenlerden. Der ki:
?Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili
biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz, acısını
acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile
içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk…
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı.
Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili…
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak.
Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili…
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek…
Ve o vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın…?

Burada da tıpkı Al Yazmalım filminde olduğu gibi sevgi paylaşım, emek, cefa, hüzün, mutluluk ve her şey?!

Sevgiyi anlatan en güzel şiirlerden biri de Ümit Yaşar Oğuzcan?ın Sevi şiiridir. Her okuyuşumda tepeden tırnağa titrediğim ve müthiş heyecan duyduğum bir şiirdir. Özellikle son dörtlüğü.

?Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni…?

Kavgaya ve aşka dair en güzel mısraların sahibi Nazım?ı anmadan geçmek doğru olmaz.
O da muhteşem Türkçesiyle duru üslubuyla sevgiyi ne güzel konuşturur bu şiirinde.

Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
İstanbul”da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.

Ya bizler?

Elbette yazarların, şairlerin sözünü ettiği o yaşamın içinde değiliz. Onların anlattığı büyük sevdaları da yaşamıyoruz belki ;ama bizim de bir teşekkürümüz var, bizimle yola çıkan sevdiklerimize. Beraber gülüp ağladığımız, kırıldığımız, darıldığımız, sevinçlerimizi, hüzünlerimizi paylaştığımız o insanlara?

Hayat şiirlerdeki, şarkılardaki kadar ideal değil. Hatta her şeyin çok çabuk tüketildiği ve kirletildiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu yüzden sevdiğimizin kulağına ?Seni seviyorum? diye fısıldayabilmek ne güzel!

Selma Sayar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir