Şeyleşme – Rogers Behrens

adornoŞeyleşme yirminci yüzyıldaki eleştirel teorinin anahtar bir kavramı­dır; Georg Lukacs bu kavramı 1923 yılında yayınladığı Tarih ve Sınıf Bilinci’ kitabında Hegel’e dayanarak geliştirmiştir.
” [ … ] Bir arı, balmumu peteklerinin inşasıyla, kimi inşaat ustaları­nı utandırır. Fakat en başından, en kötü inşaat ustasını bile en iyi arıdan ayıran özellik: peteği, balmumuyla yapmadan önce zihnin­ de inşa etmiş olmasıdır. Emek sürecinin sonunda, ortaya çıkan so­nuç, bu sürecin başında işçinin tasavvurunda zaten var olan, yani ha­yali olarak mevcut olan bir sonuçtur.” (MEW cilt 23, s 1 93)

Marx ‘Kapital’de yer alan bu pasajda Hegel’in dışlaştırma ya da nesneleş­tirme dediği şeyi betimlemektedir. Insan (özne) bir masa, bir sandal­ye, bir ev fikrini kendisinin karşısında duran bir şey, bir nesne (obje) olarak dışlaştırır. Ne var ki idealtipler anlayışıyla betimlenen bu sü­reç, tarihin akışı içinde, insanın toplumsallaşması çerçevesinde ter­sine döner – ya da bu tersine dönüş tarih ve toplumsallaşma olarak açığa vurur: dışlaştırdığı nesneler insanın karşısına dışsal, yabancı bir şey olarak çıkarlar. Dışlaştırılan nesnenin yeniden sahiplenilme­si gerekir. Toplumsal açıdan bu mülkiyet ilişkileriyle ve üretimin ör­gütlenişiyle, işbölümüyle düzenlenir. Marx bu dışlaştırma sürecini 1844 ‘Iktisadi Felsefi Elyazmaları’nda yabancılaşma kavramı aracı­lığıyla betimler. Kapitalist toplumda yabancılaşma ve mülkiyet top­lumsal ilişkilerin şeyleşmesinde zirveye ulaşırlar: İnsanlar birbirleri­nin karşısına şeyler olarak çıkarlar, mübadele ilişkilerinin nesnele­ri olurlar. Tamamen şeyleşmiş toplumda insanlar nihayet nesneler­le, mülkiyede özdeşleşirler; neye sahipseler odurlar; tüm insani me­seleler nesneler arası ilişkilere dönüşmüştür.
Şeyleşme kavramı, metanın fetiş karakteri teorisinin eleştirel çekir­değine dahildir. Adorno ‘Negatif Diyalektik’ kitabında kavramlarda­ki özdeşleyici düşüncenin, nesneyle özdeşleşme ne kadar pürüzsüz gerçekleşirse bir o kadar güçlü bir biçimde şeyleşmiş düşünceye dö­nüştüğünü gösterir. Adorno aynı zamanda şeyleşme kategorisinin, şeyleşmiş bir bilim tarafından bir yafta olarak kullanılmasına kar­şı da uyarıda bulunmuştur. “Ancak şeyleşmenin kendisi, yanlış nes­nelliğin düşünseme biçimidir; teoriyi bir bilinç biçimini, onun etra­fında odaklamak, eleştirel teoriyi egemen bilinç ve kolektif bilinçdı­şı tarafından idealistçe kabul edilebilir kılar. [ . . . ] Bu arada insanla­rın mustarip oldukları şey ise, şikayet edilmek yerine, şeyleşme hak­kında sızlanılarak geçiştirilir. Kötülük insanları güçsüzlüğe ve duy­gusuzluğa mahkum eden ve yine de onlar tarafından değiştirilmesi gereken ilişkilerde yatmaktadır; birincil olarak insanlarda ve ilişki­lerin onlara göründüğü tarzda değil. Total felaket olasılığı karşısın­da, şeyleşme bir yan fenomendir; onunla kuple edilen yabancılaş­ma, ona karşılık düşen öznel bilinç durumu da tamamen öyle.” (GS cilt 6, s. 191)

Adorno burada çıkmaz sorununu düşünsüyor: toplumun yapısal ilişkileri şeyleşme ile karakterize ediliyorlarsa, bu durum bu yapı­sal ilişkiler hakkındaki teoriler için de geçerlidir. Bu yüzden burada, körleştirme bağlarına benzer biçimde, kavramın içkin bir eleştirisi kaçınılmazdır: “Şeyleşme denilen, radikalleştiği yerde, şeylerin dili­ni yoklar.” (GS cilt 7, s. 96) Şeyleşmeyi görmezden gelmek, onu za­ten kabul etmek demektir.” Varolanın kaçınılmazlığını ve değiştirilemezliğini varsayan ve onaylayan şeyleşmiş bilinç eski büyünün mi­rasçısı olarak hep aynı olana dair mitosun yeni biçimidir.” (GS cilt 7, s. 342)
Şeyleşme ne kadar ilerlerse, olası ortadan kaldırılışına da bir o kadar yaklaşır: şeyleşme -şeyleşmenin bilinciyle- diyalektik olarak yok edilebilirdi: “Şeyleşmiş bilinç bir büyü olarak totalleşmiştir. Bunun yanlış bir bilinç oluşu, ortadan kaldırılmasının olanaklılığını vaat eder: böyle kalmayacağını, yanlış bilincin kaçınılmaz olarak kendi dışına doğru hareket etmek zorunda olduğunu, son sözü söyleyeme­yeceğini vaat eder.” (GS cilt 6, s. 339)

Rogers Behrens
Adorno Sözlüğü, Versus Yayınları

Bir yorum

  1. Merhaba. Sosyolojik açıdan, insan medyada izlediği bir olaydan, izlerken çok etkilenip, daha sonra unutması ve hayatına devam etmesi.. bu durumu açıklayan, kategorize eden bir tanım vardı ama hatırlayamadım. Şeyleştirme diye aklımda kalmış ama tam olarak cevabımı alamadım. Kategorize eden bilim adamını ve bu davranışın ne ile açıklandığını söylerseniz çok memnun olurum.
    İyi çalışmalar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir