Shakespeare Olmak adlı yapıt, Shakespeare uzmanı Harvard?lı profesör Stephen Greenblatt?in kaleminden, ünlü oyun yazarının yaşamının gizli kalmış yönlerini gözler önüne seriyor. Shakespeare Olmak bugüne dek yayınlanmış en kapsamlı Shakespeare biyografisi olmakla kalmıyor, ?Will?in hayatına dair pek çok ayrıntıyı da ilk kez gün ışığına çıkarıyor.
Shakespeare?in oyunlarını elbette seyrettiniz, tiyatroda, sinemada, defalarca. Shakespeare hakkında çok şey okumuş da olabilirsiniz ama ?Will?i böylesi derinlemesine ve açık bir şekilde kavrayabileceğiniz bir eser okumadınız. Harvard?lı karizmatik profesör Stephen Greenblatt, Elizabeth döneminin çarpıcı olaylarla dolu renkli, zengin ortamında yetişen duyarlı, yetenekli, ama parası, nüfuzlu tanıdıkları, üniversite eğitimi olmayan taşralı bir delikanlının, dünyanın en büyük oyun yazarına dönüşme sürecinin her anını görmenizi, duymanızı, hissetmenizi sağlıyor. Shakespeare?in sanatını keşfetmesi, aile kurması, Londra?nın çekişmelerle dolu tiyatro dünyasında yer edinmesi, dinî ve politik güçlerle baş ederek yaşama tutunması gözler önüne seriliyor.
Shakespeare Olmak, büyük yazarın oyunlarının pek üstünde durulmamış unsurlarıyla, tarihte fazlaca önem atfedilmemiş olayları bir araya getiriyor ve Shakespeare?in yaşamıyla eserleri arasında dikkat çekici, zekice bağlantılar kuruyor. Böylece yaşam öyküsünün yanı sıra Bir Yaz Gecesi Rüyası, Romeo ve Juliet, Hamlet, Macbeth ve daha pek çok ünlü oyunun, Shakespeare?in yaşamıyla ilgili ayrıntılarını algılıyor, bu yapıtların olağanüstü derinliğini ve insancıllığını daha iyi kavrayabiliyorsunuz.
?Shakespeare hakkında çağdaşı Ben Jonson?dan da, ?esmer hanımefendi?den de daha fazla bilgisi olan? Peter Greenblatt, canlı ve akıcı üslubuyla büyüleyici bir biyografi kaleme almış. Eser hiç şüphesiz Shakespeare hakkında bugüne dek yayımlanan en köklü incelemeler arasında ilk sırada yer alıyor.
Shakespeare olmak ya da olmamak – Asuman Kafaoğlu-Büke
(01/01/2011 tarihli Radikal Kitap Eki)
William Shakespeare?in doğduğu ve çocukluğunun geçtiği Stratford-upon-Avon?un sokaklarında gezerken, evlere ve insanlara bakıp düşünüyordum, o zamanlar nüfusu iki bini geçmeyen bu küçük kasabada doğan bir çocuk acaba nelerden etkilendi de insanlığın gördüğü en büyük şairlerden biri olabildi? Sıradan bir kasaba bu akıl almaz üstün yeteneği yaratacak özelliğe sahip miydi? Galiba Shakespeare?in derinliğini anlamak için, bir nebze onu anlamaya gereksinim duyuyoruz, bunun için de hayatını anlamak ve tanımak istiyoruz. Ne yazık ki ne yazdığı bir mektup ne de tuttuğu bir günce kalmış günümüze, belki de bu yüzden merakımız iyice kamçılanıyor. Sonunda çoğumuz Âşık Shakespeare filminin senaryo yazarları Marc Norman ve Tom Stoppard gibi eserlerindeki kahramanların izinde onu aramaya başlıyoruz. Günümüzün en saygın Shakespeare uzmanlarından, Harvard Üniversitesi?nin ünlü edebiyat hocası Stephen Greenblatt, Shakespeare?in hayatını anlatmak için aynı yola başvurmuş. ?Shakespeare Olmak? adlı biyografik denemede Shakespeare?in hayatını adeta eserlerinin içinde aramaya girişmiş.
Edebiyat çevreleri Stephen Greenblatt?ın adını 1990?larda Yeni Tarihselcilik akımıyla duydu. Aslında 1980?lerden beri önemli kuramlar geliştirmiş, edebiyat yapıtına yeni bir bakış kazandıran kuramlar öne sürmüş bir edebiyat tarihçisi olarak biliniyordu fakat Yeni Tarihselcilik kuramı gerçek anlamda 90?larda popüler oldu. Greenblatt, Yeni Tarihselcilik kuramında edebiyat eserini yazıldığı dönemin kültürel ve toplumsal koşulları ışığında ele alır; yazarın tüm bilgileri, eseri aydınlatan data olarak görülür. Bu arada bir yandan da okuru öne çıkartır çünkü Yeni Tarihselcilik okurun (ya da eleştirmenin) koşullarını, kültürel bakış açısını, önyargılarını da dahil eder okumaya. Başka deyişle bir edebiyat eserini okumak, tarihi bir dönemi anlamaya yol açar. Ancak algılama nesnel değil, özneldir. Eserde anlatılan dönemin episteme?si (bilgi toplamı) ile okunan zamanın belirleyici özellikleri bir arada ele alınır.
Yeni tarihselcilik uygulaması
Greenblatt, ?Shakespeare Olmak? kitabında, Yeni Tarihselcilik kuramına uygun bir yaklaşımla Shakespeare?in hayat hikâyesini yazmış. Bu eseri yazma dürtüsünü belki en iyi şu açıklama anlatıyor: ?Shakespeare?in hayatını inceleme dürtüsü, oyunlarının ve şiirlerinin sadece başka oyunlar ve şiirlerden değil de, ilk elden, bedeninden ve ruhundan doğduğuna dair güçlü bir izlenim uyandırmalarından kaynaklanır.? Greenblatt?a göre, Shakespeare?in dizeleri çok doğal bir biçimde ardındaki insana götürür okuru. Eserlerin ve kahramanların izinde bir hayat öyküsü kurgulamayı başarmış. Yazarın kullandığı teknik, Shakespeare?in hayatıyla paralel olarak olası tüm olayları ve tarihsel gerçekleri, şairin eserlerinden faydalanarak yeniden oluşturarak sunmak. Örneğin Shakespeare bebekken annesinin ona hangi ninnileri söylediğini elbette bilemeyiz, ama Shakespeare?in ?Kral Lear? ya da ?Aşkın Boşa Giden Emeği? gibi eserlerinde kullandığı ninniler ile 1560?lı yıllarda annelerin bebeklerine söylediği ninnilerinin bilgisini birleştirerek bir fikir oluşturabiliriz. Greenblatt?ın yaptığı tam da bu; edebiyat yapıtı içinde tarihsel ve kişisel bilgilerin bir nevi dedektifliği.
Hayal gücüyle yeni bir yaşam
Benzer bir diğer örnek olarak Greenblatt, 1570?lerde, Shakespeare henüz küçük bir çocukken Stratford?a gelen gezgin tiyatro gruplarının hangi oyunları sahnelemiş olabilecekleri üzerinde fikir yürütmüş. Buradan yola çıkarak, babasının bacakları arasında yere oturmuş beş yaşında, merakla sahne üzerindeki dinsel içerikli ahlak oyunlarını izleyen bir Will (aile içinde bu isim kullanılıyor olabilir) hayal etmeye başlıyor yazar. Bu örneklerden anlaşılacağı gibi, kitap sadece tarihsel ve edebi bilgilerle değil aynı zamanda hayal gücüyle de yeniden bir yaşam kuruyor. Greenblatt?ın çoğu tümcesi bu yüzden ?… olmalı? şeklinde bitiyor. ?Will her zaman annesi ve babasının yanında, açık arazide olmalı? ya da ?ilk kez on altı yaşında görmüş olmalı? ya da ?gitmiş olduğunu sandığımız…? gibi başlayan kurgulamalar ışığında gelişiyor anlatı. Başka yerlerde de yazar ?on altı yaşındaki çaylak şair ve oyuncu ile kırk yaşındaki Cizvit?i birlikte otururken hayal edelim…? gibi bir format kullanıyor. Hayal ederek başladığı (ama tabii çoğu zaman çok doğru temeller üzerine kurulmuş hayaller bunlar) bir sahneyi geliştirerek, içine gerçek karakter yerleştiriyor ve onların olası sohbetlerini, kavgalarını, hatta aşklarını düşlüyor. Bu hayaller başka bir yazarın elinde fazlasıyla spekülatif sonuçlar doğurmaya itebilecekken, Shakespeare ve çağı hakkında bilinebilecek her şeyi bilen biri olarak Greenblatt, çok hoş bir yeniden yaratmaya yol açıyor.
Az bilgiden sonsuz bilgiye
Shakespeare ve ailesi hakkında bugün kesinlik kazanmış bilgi sayısı fazla değildir. Bazı kilise kayıtları (doğumlar, vaftiz törenleri, evlilik ve ölümler) ile belediye kayıtları (tapu işlemleri, borçlar ve resmi görevler) dışında bilgi araştırdığımızda, piyes ve şiirlerine bakmak zorunda kalırız. Stephen Greenblatt?ın kurguladığı biyografi bu açıdan bakıldığında sadece Neoklasik edebiyat hakkında bilgi vermekle kalmıyor, bir çağın yaşam koşullarını da göz önüne getiriyor. İlk bölümlerde alışması zor gibi görünen, parçalanmış bir anlatıyla karşılaşıyoruz, çünkü Greenblatt fazla bilgisiyle her sözcüğe, her deyime ve her fikre adeta parantez açarcasına anlatıyor. Ancak yazarın diline alıştıktan sonra büyük bir keyif vermeye başlıyor anlatı. Çocukluk yılları ve Stratford?ta yaşamın anlatıldığı ilk birkaç bölüm belki daha çok tarih meraklılarının ilgisine çekecektir fakat Shakespeare Londra?ya gittikten sonrasını anlatan bölümler her okurun ilgisini çekecek türden. Bu yüzden, eğer ilk başlarda sıkılan okurlar bile ortalarında geldiğinde çok zevk alacaklardır.
?Shakespeare Olmak?, 2004 yılında, bir süre çok satanlar listesinde kalarak şaşkınlık yaratmıştı. Galiba kimse, bir Shakespeare uzmanın yazdığı hayli akademik bir biyografi çalışmasının geniş okur kitlesinin zevkine uygun düşeceğini sanmıyordu. Oysa kitap beklenenin üzerinde ilgi gördü. Bunun nedeni tam da anlatmaya çalıştığım gibi, bir hayat hikâyesi hayal ettiği için bence. Bilinen bir ya da iki kesin bilgiden yola çıkarak, yazarın salt hayal gücünü ve derin bilgisini kullanarak kurgu yaratması, sanırım tüm okurlara ilginç geldi. Kitabı Türkçe çevirisinden okumak da çok zevkli. Son yıllarda yeni tür bir çeviri tekniği dikkatimi çekmeye başladı, yazarın dilindeki samimiyeti aktarmayı aynen başaran ve çeviri kokusu yaymadan yapılan başarılı çalışmalar bunlar. Aslında gözüme çarpan birkaç hata vardı, örneğin ?grammer school?, ?dil okulu? diye çevrilmiş, aslında ilköğretim okulu için kullanılan bir deyimdir. Ayrıca Shakespeare?in ?Lucrece?ye Tecavüz ( adlı eseri bir oyun değil, bir öykü-şiir?dir (narrative poem), bu küçük detaylara rağmen kişilikli ve akıcı bir çeviri olduğunu eklemek gerekir.
Tanıtım Yazısı
“Shakespeare hakkında çağdaşı Ben Johnson’dan da, sevgilisi esmer hanımefendiden de fazla bilgisi olan” Stephen Greenblatt’in canlı, akıcı bir üslupla ve kapsamlı ayrıntılarla yazdığı büyüleyici biyografi, yazarların en büyüğü kabul edilen Shakespeare hakkındaki en köklü incelemeler arasında yer alıyor.
Greenblatt, Elizabeth Dönemi’nin çarpıcı olaylar ve debdebeli törenlerle, zulüm ve tehlikelerle dolu, renkli, zengin ortamında yetişen duyarlı, yetenekli, ama parası, nüfuzlu tanıdıkları, üniversite eğitimi olmayan taşralı bir delikanlının, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük oyun yazarına dönüşme sürecinin her anını görmemizi, duymamızı, hissetmemizi sağlıyor; oyunların üstünde pek durulmamış unsurlarıyla, tarihteki üstünde pek durulmamış olayları bir araya getirerek Shakespeare’in yaşamıyla yapıtları arasında ilginç bağlantılar kuruyor. Böylece yaşamöyküsünün yanı sıra, Bir Yaz Gecesi Rüyası, Romeo ve Juliet, Hamlet, Macbeth ve daha pek çok ünlü oyunun, Shakespeare’in yaşamıyla ilgili ayrıntılarını algılıyor ve bu yapıtların olağanüstü derinliğini ve insancıllığını daha iyi kavrayabiliyoruz.
Shakespeare Olmak, The New York Times, Washington Post, San Francisco Chronicle, Christian Science Monitor, Chicago Tribune, Pittsburgh Post-Gazette gazeteleri ve Time dergisi tarafından “Yılın kitabı” seçildi.
Kitabın Künyesi
Shakespeare Olmak
Yazar: Stephen Greenblatt
Yayınevi: Can Yayınları
Çeviren: Cem Alpan
Basım Tarihi : 11 – 2010
Sayfa Sayısı: 416
Stephen Greenblatt Hakkında Kısa Bilgi
New Historicism (Yeni Tarihselcilik) adı verilen edebiyat eleştirisi ekolünün kurucusu ve önde gelen temsilcisi olan Stephen Greenblatt, Harvard Üniversitesi?nde edebiyat dersleri veriyor. İngiltere, Avusturya ve ABD?nin en saygın olmak üniversitelerinde konuk öğretim üyesi olarak dersler veren, Guggenheim Bursu?nu iki kez kazanmış olan Greenblatt, aynı zamanda Modern Language Association?ın başkanlığını yürütmektedir. Greenblatt?ın başlıca eserleri: Representing the English Renaissance, Shakespeare ve Kültür Birikimi, Marvelous Possesions, Practicing New Historicism, Hamlet in Purgatory ve Learning To Curse.