Şiirler – Mehmet Ercan

SEN RENGİYSEN ÇİÇEKLERİN
sen rengiysen çiçeklerin
çiçek sensen yaprak benim
duruşuysan güvercinin
telek sensen kanat benim
sen bir tutam bulut olsan
gelip mahpusumda bulsan
koğuş canlarıma yağsan
hüzün sensen sevgi benim
sen yol olsan geçip giden
kenarında otlar biten
kah çakıllı kah diken
yol sen isen yolcu benim
sen ekilsen toprak gibi
arpa gibi buğday gibi
diyor isem var sebebi
ekin sensen harman benim
sen saz olsan altı telli
bülbül gibi şirin dilli
selvi gibi ince belli
saz sen isen mızrap benim
sen ansısın gitsen dara
sevda için düşsen kora
yanıp gitsen çıra çıra
dar sen isen urgan benim
sen dağ olsan başı karlı
yazı güzel kışı zorlu
ateş yaksan öyle harlı
dağ sen isen duman benim
sen çınarsın çağlar görmüş
rüzgarlara gönül vermiş
bu dünyada devran sürmüş
tarih sensen yazan benim
sen halk olsan yok edilen
biliyorum bitmez çilen
acın çoktur yoktur bilen
halk sen isen ölen benim
sen olsaydın kara tren
bizi diyara götüren
mutlu haberler getiren
tren sen sensen diyar benim
sen olsaydın yeşil yakut
aşkta yoktur sinir hudut
al elimi sevdiğim tut
yakut sensen sarraf benim
sen güneş ol dünyamıza
ovamıza yaylamıza
doğsan birden kalbimize
güneş sensen ışık benim
sen bir türkü olsan dertli
hem hüzünlü hem kederli
olmadın ki hiç neşeli
türkü sensen ozan benim
Mehmet ERCAN

[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=1xbZFXvHkrU[/youtube]

ÇOĞUNLUK ALIŞTI BEN ALIŞMADIM

bir terslik var bu gidişte kardeşim,
çoğunluk alıştı ben alışmadım.
aydınlığa hâkim olmuş karanlık,
insanlar alıştı ben alışmadım.

halkımın kanıyla beslenen bitler,
güneşle aramıza çekilmiş çitler,
yiğide egemen olmuşsa itler,
korkaklar alıştı ben alışmadım.

şeriat iyidir lâiklik kötü,
yanki?ye teslim etmişler .ötü,
buş?ların zağarı, moşe?nin iti,
dinciler alıştı ben alışmadım.

yapılıyor osmanlı?nın övgüsü,
başat olmuş tarikatlar süngüsü,
söyleniyor şeriat?ın türküsü,
ozanlar alıştı ben alışmadım.

anayasa mahkemesi haşim?i,
mazlumu kahreder, tutar zalimi,
kime yazsam, kime sorsam halimi,
mahkeme alıştı ben alışmadım.

lâiklere ferman yazar kadılar,
adaleti tekeline aldılar,
hak diyeni hapislere koydular,
hapisler alıştı ben alışmadım.

aklanıyor ak partinin feneri,
aydınlara kulp takmaktır hüneri,
silivri?dir düşünenin kaderi,
hâkimler alıştı ben alışmadım.

bu yapılan akıllara ziyandır,
gizli değil her şey ayan ? beyandır,
hırsızlığın hak olduğu zamandır,
hırsızlar alıştı ben alışmadım.

çare bulmaz köylülerin derdine,
fiyat vermez buğdayına, etine,
dönüp bakmaz sudan ucuz sütüne,
köylüler alıştı ben alışmadım.

emekli, çalışan çekiyor çile,
korkudan derdini getirmez dile,
çevirdiler halkı dilsiz bülbüle,
bülbüller alıştı ben alışmadım.

el hırsızı kötü, bizim iyidir,
yesek de, çalsak da şimdi yeridir,
artık zaman müta?hitlik devridir,
devirler alıştı ben alışmadım.

dün ötmezdi şimdi öter borumuz,
polistendir, askerdendir koromuz,
ne söylesek kabul olur yorumsuz,
askerler alıştı ben alışmadım.

o kadar dindarım sensiz su içmem,
kömürden, dolaptan asla vaz geçmem,
arpayla, bulgurla tutarım seçmen,
seçmenler alıştı ben alışmadım.

türbanı savunur çıkarmaz yasa,
allah diye diye doldurur kasa,
bir yanım faiz der, bir yanım borsa,
borsalar alıştı ben alışmadım.

tanıdım kürt?leri sonra yok saydım,
kandırıp onları böyle oy aldım,
keçilik edene sopayı çaldım,
kürtçüler alıştı ben alışmadım,

yaşama hakkı tanımam sola,
insanı çevirdim zavallı kula,
bütün kurumları getirdim yola,
kurumlar alıştı ben alışmadım.

lâiklik düşmanı şeriat dostu,
emperyal önüne sermişler postu,
ikibinonbir?de kinini kustu, (*)
aptallar alıştı ben alışmadım
ben ozanım sorumluyum çağımdan,
insanımdan, toprağımdan, bağımdan,
işsizimden, aşsızımdan, sağımdan,
sağlarım alıştı ben alışmadım.

hey ERCANİ feryadını kim duyar?
bu yara derindir durmadan kanar,
namusuz baş oldu namuslu yanar,
yananlar alıştı ben alışmadım.

(*) İkibinonbir yılı cumhuriyet bayramı kutlamalarının Van depremi bahane edilerek, kutlanılmaması kast ediliyor.

EŞEK
kafası var, elleri var, gözü var,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe .
kulağı var, ayağı var, sözü var,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

tavuğu yok zenginleri savunur,
namazı yok camisiyle övünür,
şekil, şemal insan gibi görünür,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

çiftçidir tahılı para etmiyor,
pahalı mazota gücü yetmiyor,
kapısında horoz dahi ötmüyor,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

insan görünümle adam olamaz,
cahil olan gerçekleri göremez,
zalimlerden asla hesap soramaz,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

yoktur yorganınız, yoktur döşeğin,
faydası kurdadır ölmüş eşeğin,
yetmedi mi karanlıktan çektiğin,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

gider celladına verir oyunu,
ayıramaz zürafayla, koyunu,
bilmiyorum sormayınız soyunu,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

tavuk desen tavuklara benzemez,
köpek desen köpek gibi havlamaz,
koyun desen onun gibi melemez,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

o ilkeldir cehalete tutulur,
koyun kurdu görse kaçar kurtulur,
böyleleri çakallara katılır,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

âmâ köstebektir güneşi sevmez,
kendisi yobazdır bilimi bilmez,
beyinsizdir yarınları düşünmez,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

aşı yok, işi yok, bir gerip yoksul,
bulunmaz cebinde ne para, ne pul,
şeriat tokmağı, boynunda davul,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

behey salak kazılan senin kuyundur,
bilirim uşaklık senin huyundur,
uyan keriz uyan bu bir oyundur,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

tıkıyorlar kulağını gerçeğe,
inanmazlar mutlu bir geleceğe,
benziyorlar zehirli bir böceğe,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

gökten aş indiği nerde görülmüş,
ekilmemiş tarla nerde biçilmiş,
beyinleri ağlar ile örülmüş,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

böyle mahluklara vurun semeri,
ev değil, bark değil ahırdır yeri,
şapşalın dünyadan yoktur haberi,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

yaşar böyleleri boku bokuna,
geberip gitseler kimin .ikine,
cahildir inanır körü körüne,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

dolaşırlar ortalıkta avara,
insan değil benziyorlar davara,
seçimden seçime ederler para,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

var demokrasinin birçok yanlışı,
bir sayar aydınla, okumamışı,
aynı tutar aslan ile camışı,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

ver kömürü, ver bulguru al oyu,
elinle kendine kazarsın kuyu,
at, eşek kırması be katır soyu,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

dinle beni tarikatın yobazı,
seninki ak değil, kara bir yazı,
al saksafonumu çal bazı bazı,
ne diyeyim dostum ben bu eşeğe.

hey ERCANİ bırak yorma kendini,
dertlerin çoğaldı aştı yüz bini,
yılanlar, çıyanlar yemiş beynini,
DAHA NE DİYEYİM BEN BU EŞEĞE!

HAYVAN

senin yaptığını hayvanlar yapmaz,
insan oğlu sen ne biçim hayvansın.
onlar ki havra?ya, put?lara tapmaz,
insan oğlu sen ne biçim hayvansın.

hayvan hayvanları asla sömürmez,
acımasız hem cinsini öldürmez,
bombalarla yakıp onu kül etmez,
insan oğlu sen ne biçim hayvansın.

aslan avlayarak tutar ceylanı,
asla yakmaz diğerlerin canını,
sen dökersin yüzbinlerin kanını,
insan oğlu sen ne biçim hayvansın.

hangi hayvan yakar kendi soyunu,
giyotinle vurdurmuştur boynunu,
ellerinle getirirsin sonunu,
insan oğlu sen ne biçim hayvansın.

yoktur asla hayvanların haini,
kurnaz olsalar da hiç yoktur kini,
senin gibi çiğnemezler yemini,
insan oğlu sen ne biçim hayvansın.

kaçıyor mu söz kantarın topuzu,
düşünen kurtlara gel olma kuzu,
ERCANİ der emperyalin domuzu,
insan oğlu sen ne biçim hayvansın.

ADAM VARDIR

adam vardır eşek desen arlanmaz,
adam vardır semer vursan anlamaz,
adam vardır köstek atsan tınlamaz,
adam vardır hayvanlardan bin beter.

adam vardır uşak ruhlu köledir,
adam vardır hem öyle, hem böyledir,
adam vardır kötü sözler söyletir,
adam vardır fitnelerden bin beter.

adam vardır ne hacıdır, ne hoca,
adam vardır ne karıdır, ne koca,
adam vardır sığmaz ele, avuca,
adam vardır .pnelerdan bin beter.

adam vardır hemen satar dostunu,
adam vardır öttürür borusunu,
adam vardır söylemez doğrusunu,
adam vardır hanzolardan bin beter.

adam vardır atıverir iftira,
adam vardır değmez tek bir satıra,
adam vardır benzetirler katıra,
adam vardır namusuzdan bin beter.

adam vardır süt vermeyen inektir,
adam vardır at kıçında sinektir,
adam vardır satılmış bir dönektir,
adam vardır .ruspudan bin beter.

adam vardır doğru sözden anlamaz,
adam vardır söyler söyler dinlemez,
adam vardır helal, haram fark etmez,
adam varıdır münafıktan bin beter.

adam vardır bilmez sapı, samanı,
adam vardır meslek etmiş yalanı,
adam vardır vurur gider talanı,
adam vardır alçaklardan bin beter.

adam vardır lak lak eden leylektir,
adam vardır olgun değil kelektir,
adam vardır boka konan sinektir,
adam vardır keneflerden bin beter.

adam vardır dünya sığar karnına,
adam vardır aldırmaz yarınına,
adam vardır dua etmez hayrına,
adam vardır çıkarcıdan bin beter.

adam vardır bulandırır suları,
adam vardır sıralar yalanları,
adam vardır kandırır insanları,
adam vardır firavundan bin beter.

adam vardır hey ERCANİ adam var,
türlü türlü, çeşit çeşit adam var,
çıkar için ülkesini satan var,
karnı büyük hainlerden bin beter.

ERCANİ
Zincirlikuyu (Gördoğlu) /2000

BİZDEN ÂLÂ EŞEK BULAMAZSINIZ

sağın beyler sağınız sütümüzü,
bizden âlâ inek bulamazsınız.
sırtımıza yükleyin yükünüzü,
bizden âlâ eşek bulamazsınız.

etimiz tazedir, budumuz leziz,
sizlere layıktır kontrfilemiz,
daha daha kalınlaşsın enseniz,
bizden âlâ malak bulamazsınız.

kızartın fırında hoştur kokusu,
yemesi kolaydır yoktur korkusu,
yanlarında şarabıyla rakısı,
bizden âlâ ördek bulamazsınız.

bankanızı korumak mı ne zahmet,
hanınızı beklemek mi ne hacet,
hürmet bizdendir efendim hürmet,
bizden âlâ buldok bulamazsınız.

işçi susar, köylü susar, o susar,
memur susar, esnaf susar, bu susar,
aydın susar, yazar susar, şu susar,
bizden âlâ ödlek bulamazsınız.

biraz vatan, biraz millet dedin mi,
din adına bolca vaat verdin mi,
yunan ile ermeni’ye sövdün mü,
bizden âlâ çatlak bulamazsınız.

arı benim, oğul benim yiyen kim
pamuk benim, ören benim giyen kim
üreten ben, yaratan ben çalan kim
bizden âlâ ya.ak bulamazsınız.

gelen vurur, giden vurur bizlere,
bizden alır devlet verir sizlere,
inanırız yalan-dolan sözlere,
bizden âlâ salak bulamazsınız.

dün ne idi bugün köşe kapmacı,
dün solcuydu, bugün sağa sapmacı,
görünen tablomuz inan çok acı,
bizden âlâ dönek bulamazsınız.

yalan doğru olmuş, doğrular yalan,
kapış kapış sürüp gidiyor talan,
açlık, yoksulluktur bizlere kalan,
bizden âlâ kelek bulamazsınız.

ne yapalım, ne edelim sizleri,
alıştınız şey etmeye bizleri
ne gerek var örtmeyin perdeleri,
bizden âlâ yum’şak bulamazsınız.

onlar suçlu değil suçlu bizleriz,
her geleni öküz gibi izleriz,
zenginlerin etrafında döneriz,
bizden âlâ ya.şak bulamazsınız.

ERCANİ der, söyle bu dert biter mi,
“yok ol” demekle zulüm yiter mi,
şu göğsümün sızıları geçer mi,
bizden âlâ uşak bulamazsınız.

ERCANİ
Zincirlikuyu/2000

HIYARLARA DAİR

can dostlarım alınmasın, benim sözüm hıyarlara
tuzlanıp yenilen değil, tuzlanmayan hıyarlara

açlığına aldırmadan, zenginlere övgü düzen
bu düzenden kazık yeyip, uslanmayan hıyarlara

doğru tek söz söylemeyen, liderlere inananlar
inek gibi sağılmaktan, usanmayan hıyarlara

haksızlığa boyun büken, çıkar için etek öpen
inim inim inliyorken, sızlanmayan hıyarlara

hangi parti gelse başa, oturtsalar şeye haşa
onca hakarete rağmen, arlanmayan hıyarlara

bankaları hortumlayıp, yoksul halklarımı soyan
hırsızları omuzlayıp, alkışlayan hıyarlara

ihaleyle köşe dönen, sinsi sinsi bakıp gülen
içlerine sindirmekte, zorlanmayan hıyarlara

dört bin köyü yakıp-yıkan, mazlumlara kurşun sıkan
ülkesinden sürülürken, anlamayan hıyarlara

hak-hukuğa aldırmadan, yönetimi ele alan
eli kanlı darbeciyi, pohpohlayan hıyarlara

memurları düşünen yok, fukaralar olmuş çiroz
on iki ay oruç tutup, patlamayan hıyarlara

bitir artık sözü şair, yazdıkların bize dair
yalan karşısında susup, konuşmayan hıyarlara

can dostların alınmasın, benim sözüm hıyarlara
tuzlanıp yenilen değil, tuzlanmayan hıyarlara

MEHMET ERCAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir