“? kavramların ve mukayeselerin sarsıldığı bir zaman içinde yaşıyoruz. Dış dünya inanmak istemediğim kadar viranedir.
Ben niçin şiir yazdığımı açıklayamıyorum. Sanatla ilgilenen herkesin sebebinin -ya da en azından sebeplerden birisinin- bu yok oluş karşısında bir tür açığa vurulmamış direnme ve yüzleşme isteği olduğunu düşünüyorum. Bunlar hayatı çok seven ve aynı zamanda ölümü de anlayan insanlardır. Sanat çalışması bir tür ölümsüz kalma veya ‘kendini’ geride bırakma, ölümün anlamını yok etme uğraşıdır.
Kimi zaman düşünüyorum, ölüm de bir doğa kanunudur, doğrudur, ama insan bu kanun karşısında sadece aşağılanma ve küçülme hissediyor?”

Furuğ, 1935-1967 yılları arasına sıkışan otuz iki yıllık ömründe, bir kadın şair olarak bu aşağılanma duygusuna meydan okudu. Mektupları, hatıraları ve söyleşileri, ‘sonsuz gün batımında’ bu meydan okumanın izleriyle; kuvvetli bir yaşama arzusu ve ölümün varlığını sanatla aşma çabasıyla dolu. Üstelik doğduğu yaşadığı toprakları hor görmeden:

” Ne olursa olsun Tahran’ımızı seviyorum… O gevşetici güneşi, o ağır gün batımını, o toprak yolları ve o yoksul, mutsuz insanları severim…”
(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Künyesi
Sonsuz Gün Batımında
Furuğ Ferruhzad
Telos Yayıncılık / Roman Dizisi
Hazırlayan : Behruz Celali
Çeviri : Kenan Karabulut
İstanbul, 2014
254 s.

Previous Story

Faşizm Sonrası Avrupa – İlya Ehrenburg

Next Story

Evrim Kuramı ve Mekanizmaları (Evrimin Temelleri ve Nasıl İşlediği Üzerine) – Çağrı Mert Bakırcı

Latest from Füruğ Ferruhzad

Aşk Şiirleri – Furuğ Ferruhzad

İranlı şair, yazar, oyuncu, yönetmen, ressam, Furuğ Ferruhzad, 5 Ocak 1935 – 13 Şubat 1967 tarihleri arasında yaşamıştır. Düşünceleri ve şiirleriyle İranlı kadınları olduğu

İki Mektup – Furuğ Ferruhzad

Bu iki mektubu, Furuğ’un kız kardeşi, Gloria Ferruhzad, bir yerlerde yayımlatmak üzere bana verdi. Mektupları Furuğ Almanya’da iken, Münih’ ten babasına yazmıştır ve hiçbirinin
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ