Dünyanın değişmeyen yanında olmaktan, geleceği güzelleştiren rüyalar görmekten ve vazgeçmemekten mutlu, dakikalardır hasır bir sandalyenin üstünde, sanki kımıldarsa her şeyi yitirecekmiş gibi soluk almadan oturuyordu. Sürgündeydi, buraya yüreğinin peşinden gelmişti.Hiçbir şey değişmemişti. Çok şey değişmişti. Bir yanında 1969, diğer yanında 1991. Eski fotoğraflar, silinmeyen hatıralar, alışkanlıklarının kozasında yaşayan yorgun erkekler ve fedakâr kadınlar, yarım kadehler… Öfkesini, korkusunu, zekâsını kusan eski arkadaşlar… Şeria Irmağı, Tunalı Hilmi, Tuz Gölü… Dinozorlar, Müslümanlar, Mülteciler, Piş manlar, Kaybe denler…Mehmet Eroğlu, Yürek Sürgünü’nde, ilk romanlarını nihayetlendiren bir dönem panoraması çizerek, 1989 sonrasını anlatıyor. Siyasetin sonraki yıllarda nasıl biçimleneceğine dair erken tarihli öngörülerde bulunuyor. “Bir çağ ölürken yenisinin henüz doğmadığı bir zamanda yaşıyoruz.”
(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Künyesi
Yürek Sürgünü
Mehmet Eroğlu
İletişim Yayınevi / Roman Dizisi
İstanbul, 2014
470 s.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Previous Story

Fırtına İkliminde – B. Sadık Albayrak

Next Story

ŞehrAmed – Şeyhmus Diken

Latest from Mehmet Eroğlu

Mehmet Eroğlu’dan Gezi’nin romanı

Mehmet Eroğlu yepyeni bir romanla karşımızda. İletişim Yayınları’ndan 17 Ekimde çıkacak 9,75 Santimetrekare, ölmeye çok yaklaşmış bir adamın Gezi Direnişi’yle aynı zamanlarda buluşan içe
Go toTop