Freud’un okuduğu son kitap: Tılsımlı Deri – Honore de Balzac

‘Tılsımlı Deri’ romanı, Honore de Balzac’ın gizemli eşsiz yapıtıdır. (*) “Balzac, Tılsımlı Deri kitabını 1830-31 tarihlerinde yazmıştır ki Balzac’ın da otobiyogrofik yapıtı olduğunu eleştirmenler söyler. Burada Raphael adında genç bir Fransız ressamın gizemli öyküsü anlatılır… Açlıktan, yoksulluktan, başarısızlıktan, dünyada anlaşılmamaktan dolayı kendini Seine nehrine atıp intihar etme kararı veren genç adam, zamanın biraz geçmesini, havanın kararmasını bekler ki kimse görüp kurtarmasın; o denli kararlıdır intihar etmeye. O sırada bir tür Dr. Faust ‘ Mephisto ilişkisini anımsatır paralellikte bir antikacı dükkanına gider zaman geçirmek için.

Antikacıyla konuşmaları sırasında, antikacı der ki; ‘Tamam, senin durumunu anlıyorum, ama bir anlaşma yapalım, sana bu dükkândan doğu ülkelerinden getirilmiş yaban eşeği derisi vereyim. Onun üzerinde gizemli, Arapça yazılmış şöyle bir yazı vardır: ‘Bu deriyi alan beni de satın alacaktır, ama yazgısı bana bağlı olacaktır. Ne isterse bu deri tarafından yerine getirilecektir, ama her istediği şeye karşılık deri, dolayısıyla da yaşamı biraz küçülecektir?, böyle bir anlaşmaya var mısın?’ der. Adam kabul eder bunu. Zaten intihar etmek üzeredir. Batıl inançlara inanmaz, ama öylesine şaka olsun diye kabul eder. Hakikaten bazı uçkun isteklerde bulunur. Bunlar hemen gerçekleşir, ama her isteğinin gerçekleşmesi anında da derinin önünde bir miktar küçüldüğünü görür ve büyük bir paniğe kapılır. Kısa bir süre önce intihar etmek isteyen insan, bu kez ölümün bu derece yaklaşmasından müthiş korkuya kapılır ve kendini karanlık bir odaya kapatıp, hiçbir şey istememeye, hatta hiçbir şey düşünmemeye mahkum eder bir anlamda. Buna rağmen en küçük hareketinde deri gittikçe küçülmeye başlar. Tabii çok trajik bir şekilde bir aşkı vardır. Kadın ısrarla, kendisini sevip sevmediğini bir kerecik olsun söylemesini, isteyip istemediğini bir kerecik olsun dile getirmesini ister. Adam bunu dehşetli bir şekilde, aşkını, duygularını ifade etmek istemektedir, ama her ağzını açışta deri biraz daha küçülmektedir.
‘Beni hiç mi istemiyorsun? diye ısrar eder kadın, dayanamaz ‘Çok istiyorum’ der ve deri biter. Bu da ölümü olur genç ressam Raphael’in.”
 (*) Serol Teber’in, 16/04/2008 tarihinde 94.9 Açık Radyo’da yayınlanan söyleşisinden bir bölüm


“Genç bir delikanlı, son derece salaş bir kumarhaneye girer. Elindeki tek altının, cebindeki son para olduğu o kadar bellidir ki… Delikanlı, kumarhanelere alışık olmadığını belli eden adımlarla masaya yaklaşır, parasını oyuna sürer ve kaybeder… Artık delikanlı için tek kurtuluş intihardır…
Ancak kendini öldürme planları yaparak yolda giderken, gizemli bir dürtünün etkisiyle, ördüğü bir antikacı dükkanına girer. Antikacı, artık ölümden başka hiçbir arzusu kalmamış bu genç adama tılsımlı olduğunu iddia ettiği bir deri hediye eder. Öyle bir deridir ki bu, sahibinin bütün dileklerini korkunç bir bedel karşılığında gerçekleştirmektedir.” Tanıtım Yazısı

1 Comment

  1. Balzac’ın bu eserini de, Freud’un okuduğu son kitap olduğunu da yeni öğrendim.Tanıtım yazısı son derece dikkat çekici. Kitabı okumak için sabırsızlanıyorum.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Previous Story

Anton Çehov’un Maksim Gorki’ye anlattığı hayali

Next Story

Sigmund Freud’un Balzac’ın ‘Tılsımlı Deri’ adlı romanıyla trajik bağı

Latest from Romanlar

Sarsılmak – Zafer Köse

Sarsılmak, derin ve katmanlı bir roman. Gündelik dilin nüanslarını yansıtan akıcı bir dille yazılmış olması da önemli.Zafer Köse sadece bir depremi değil, toplumsal ve
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ