Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), TUİK’in çocuk işçiliği ile ilgili yayınladığı istatistiklere dayanarak bir rapor hazırladı. DİSK-AR, Türkiye’de çocuk işçiliğinin artışına dikkat çekerek, Türkiye’nin çocuk işçiliğinde Afrikalaştığını belirtti.

‘AHMET YILDIZ’A İTHAF EDİYORUZ’
DİSK-AR, bu çalışmasını “14 Mart 2013 tarihinde Adana’da haftalığı 100 TL’ye çalıştığı fabrikada kafası pres makinesine sıkışarak ölen 13 yaşındaki çocuk işçi Ahmet Yıldız’a ithaf ettiğini belirtti.

Çocuk işçiliğinin dünya genelinde azalma eğiliminde olduğunu ama Türkiye’de kriz sürecinde çocuk işçiliğin yeniden canlandığını ifade eden DİSK-AR, “Dünya genelinde 2008 yılı itibari ile 5-17 yaş arasındaki çocuk sayısı 1 milyar 586 milyon iken çalışan çocuk sayısı (5-17 yaş) 306 milyon düzeyindedir. Toplamda ise 5-17 yaş arasındaki her 5 çocuktan biri ise istihdamda görünmektedir. Çocuk emeğinin en kötü biçimleri için ise istihdam 2008 yılı için 115 milyon olarak gerçekleşmiştir. Dünya geneli için çocukların istihdama katılımında bir azalma söz konusu iken Alt Sahra Afrika’da çocuk işçiliğinde artış gözlemlenmektedir” dedi.

‘KRİZİN YÜKÜ ÇOCUKLARA YIKILDI’
Türkiye’de 1999-2006 yılları arasında istihdam edilen çocuk sayısı 2 milyon 270 binden, 890 bin düzeyine düştüğünü, 2006-2012 yıllarında ise çocuk işçiliğinde azalma eğiliminin durduğunu ve özellikle tarım kesimindeki artışla birlikte çocuk işçi sayısının tekrar yükselişe geçtiğini ve 2012 yılında çocuk işçi sayısının 893 bine ulaştığını belirten DİSK-AR, krizin yükünün çocuklara yıkıldığını belirtti.

İstihdam içinde değerlendirilmeyen ev işlerinde çalışan çocukların sayısının 1999 yılında 4 milyon 447 bin iken, 2006 yılında 6 milyon 540 bine ulaştığını ve 2012 yılı için bu rakamın yaklaşık 1 milyon kişi artarak 7 milyon 503 bine yükseldiğini de kaydeden DİSK-AR, “Böylelikle 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların (istihdama katılan ve ev içinde çalışan) sayısı 8 milyon 397 bine ulaşmıştır. Toplamda çalışan çocukların tüm çocuklara oranı 1999’dan bu yana yüzde 41’den yüzde 56’ya çıkmıştır” dedi.

Çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ücretsiz aile işçisi olduğunu ve bu kesimin yüzde 46’ya yükseldiğini, bu kesimin artışının daha çok tarım işçiliğinde yaşandığını belirten DİSK-AR, ayrıca “Çocuk işçiliğindeki artış SGK istatistiklerine de yansıyor. 2006 yılı SGK İstatistiklerinde zorunlu sigorta kapsamında ücretli olarak çalışan çocukların (14-17 yaş) sayısı 14 bin 161 iken, 2012 yılında 62 bin 925’e yükseldi. Çırakların sayısı ise aynı dönemde 158 binden 322 bine çıktı” dedi.
(http://www.etha.com.tr/Haber/2013/04/22/emek/turkiye-cocuk-isciliginde-afrikalasiyor/)

1 Comment

  1. Raporun en açık yanını zaten 6 – 14 yaş arası çocuk işçi sayısın artması..
    Bu demek oluyorki , biz bu çocukların okul defter kalemle haşır neşir olacağı zamanı
    ÇALIŞMA POTANSİYELİ!! yükeleyerek çalıştırıyoruz..
    KOLTUKLARDA OTURUP YASALAR ÇIKARMAKLA OLMUYOR, ÇOCUKLARIN İŞÇİ OLARAK ÇALIŞMAMASI İÇİN..
    İYİLEŞTİME ÇALIŞMASI DENEN BİŞEY BÜYÜK İŞÇİKESİM İÇİN YAPAMAYAN BİR HÜKÜMETİN
    ÇOCUKYAP!! DEMEYİ BİLMESİ NE ACIDIR..
    SOKAKLARDA KALAN, YETİŞMESİ SOKAĞA BAĞLI BİR NESLİN BÜYÜMESİ
    YARIN BU ÇOCUKLARIN,’SOKAK ÇOCUĞU’ OLARAK ADLANDIRILMASI..
    KİMİN VE HANGİ YAPININ AYIBININ KILIFIR BU SÖZLE..
    ÇOCUKLAR MADEM YETİŞİTİRLMEK, BÜYÜTMEK
    OKUL ÖĞRETİM DEN GEÇMESİ
    AİLENİN EN TEMEL YANI OLARAK DÜNYAYA NEŞE İÇİNDE GEİTİRLEN
    AMA DAHA DÜNYAYI ANLAYAMADAN
    SIRF TAŞIMA AYGITI GİBİ YÜK ÜSTÜNE YÜK YÜKLENEN OMUZLARI DEĞİL SADECE
    YÜREĞİDE VAR BU ÇOCUKLARIN..
    AYBINIZI ‘ SOKAK ÇOCUĞU!’ SÖZÜYLE ÖRTMESSİNİZ…

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Previous Story

4,6 Milyon Çocuk Yoksulluk İçinde…

Next Story

Kemal Tahir’in tefrika romanları – Sennur Sezer

Latest from Makaleler

Van Gogh’un kitap tutkusu

Geçtiğimiz haftalarda Paris’in izlenimci koleksiyonuyla ünlü Musée d’Orsay, Antonin Artaud’un Van Gogh: Toplumun İntihar Ettirdiği kitabından yola çıkarak yazar ile ressamı, Artaud ile Van

George Orwell’a ilham veren kitap: Biz

George Orwell‘ın 1984’ünü neden sevdiyseniz, Yevgeni Zamyatin‘in Biz‘ini sevmeniz için en az 1984 kadar nedeniniz var. Üstelik Biz, 1984’ten çok daha önce, 1920 yılında
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ